36

126 5 0
                                    


Kötü bir gün geçirdim ve hüzünlü şarkılar dinleyerek yazdım bu bölümü. Ona göre sdfgfdsdf 




Jimin'in anlatımıyla...



Bogum'un mesajını hızlıca açıp incelemeye başladım. Kız benden iki yaş küçük(25) olmasına rağmen yaşından fazla gösteriyordu.

Beyaz tenine tezat siyah saçları vardı. Açık kahverengi gözleri, dudaklarıyla orantılı bir burnu vardı. Ünlü bir mafyanın tek kızıydı. Ayrıca tek çocuk olması onu varis yapıyordu.

Peki bu kadınla Yoongi arasında ne geçmişti? Resimlerdeki tüm kadınlar sarışındı ve belli tipik özelliklere sahipti. Fakat bu kadın diğer kadınlara göre farklı bir görünüşe ve farklı bir havaya sahip gibiydi.

Ismi Nurbanu idi. Tuhaf bir isimdi. Daha önce duymadığım bir isimdi de ayrıca. Tam da karakterini yansıtan bir ad idi.

Ayrıca barın sürekli müşterilerinden biriydi. Belki de Yoongi ile orada tanışmıştı. Çok fazla kurcalamadan bu işi bitirip Jungkook'a odaklanmak ve asıl katilin o olduğunu kanıtlamak istiyordum. Dosyayı kapattım. Ilk işim gittiği mekanlara gidip onu daha yakından görmekti. Elimden geleni yapmalıydım...



Üç hafta sonra...



Yaklaşık bir aydır yollarını çürüttüğüm mekana tekrardan giriş yaptım. Bu süre zarfında Yoongi hiç mekana gelmemişti. Tae ile konuştuğumda nerede olduğunu bildiğini söylemişti ama Yoongi ona Jimin'e bir şey söyleme diye tembih ettiği için ağzını açmamıştı.

şu anlık böyle olması çok daha iyiydi. Işime karışan kimse yoktu. Ayrıca Nurbanu'nun arkadaşlarıyla yakın bir ilişki kurmuştum. Nurbanu ile daha karşılaşmamıştık. Asla gelmiyordu.

Fakat bu sefer gelecekti. Çünkü doğum günüydü. 25 oluyordu. Bar neredeyse boştu. Arkadaşları tamamen kapatmışlardı burayı. Sayılı kişi alınmıştı. Nurbanu'nun en yakınları vardı burada. Ben yakın arkadaşı bırak arkadaşı bile değildim ama arkadaşlarıyla çok iyi anlaştığım için onlar özel olarak çağırmışlardı. Bugün onunla tanışacağımızdan çok emindim.

Biraz zaman geçtikten sonra ışıklar iyice loş bir hale gelmişti. Mekandaki toplasan otuz kişi olmayacak davetliler masalardan kalkıp bar kapısına doğru dönmüştü. Bazılarının elinde konfetiler vardı. Nurbanu şimdi içeri girecek olmalıydı.

Bar taburemden kalkmaya tenezzül etmedim. Şımarık bir kızın doğum gününü kutlamak içimden gelmiyordu. Birden konfetiler patladı. Daha sonra klasikleşmiş o doğum günü şarkısı...

Girişteki Nurbanu'ya baktım. Tüm güzelliğiyle salonu aydınlatıyordu. Üstünde ince askılı düz bir siyah elbise vardı. Dizlerinin bir karış üsteydi etek boyu. Boynunda ışıkların vurmasıyla daha da kendini gösteren bir pırlanta kolye vardı. Kısa siyah saçları hafif dalgalı bir şekildeydi.

Daha fazla Nurbanu'ya bakmak istemiyordum. Içkimden bir yudum aldım. Aklıma Yoongi gelmişti. Ondan o kadar soğumuştum ki yüzünü bile görmek istemiyordum. Başımı tekrardan kaldırdım. O anda Nurbanu ile göz göze geldik. Anında gözlerini kaçırmıştı. Gülümsedim. Aşırı sert bir kişilik gibi görünse de öyle değildi. Bunu anlamak öyle zor olmamıştı.

NEXT TIME(YOONMIN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin