6

390 23 0
                                    

Sandalyeden hızlıca kalkmıştım. Karşımda görmeyi beklemediğim biri vardı. Bu Chan'di. Nasıl gelmişti nasıl bulmuştu buraları... masadakilere özür dileyerek kafeden çıktım. Onun olduğu yere yürürken biraz endişeli ve gergindim. Tamamen yanına gittiğimde yüzünde pis bir sırıtma oluşmuştu.

"Özledin mi sevgilini?"

"Biz bitireli 5 ay oluyor Chan. Hem ne işin var burada?"

"Üniversitem buralarda."

"Neden bana mesaj attın. Nereden buldun numaramı?"

"şu arkadaşın -Jungkook 'u göstererek - senin sevgilin olduğumu söyleyince verdi. Keriz"

"Ona öyle hitap edemezsin. Biz seninle sevgili falan değiliz."

"Unutmadım seni Jimin-ssi"

"bana şöyle seslenmeyi kes. Hatırlarsan beni aldattın."

"Kalbim sendeyken aldatma sayılır mı? Hem demek ki beni tatmin edememişsin."

"Sen nasıl böyle söyleyebilirsin?" bileğimi sertçe yakalayıp konuştu.

"Her zaman yetersiz kalacaksın. Kimse seni istemeyecek, ben dışında. Yine bana geleceksin." kolumu hızlıca bıraktığında sendeleyip yere düşmüştüm.

"Ne yapıyorsun lan sen?" Arkamdan gelen Yoongi'yi görmemle onun Chan'e vurması bir olmuştu. Chan gerçekten yapılı biriydi. Yoongi'nin bu ani çıkışı onu sadece sendelemesine neden olmuştu. Üstümü silkeleyerek yerden kalktım.

"Kimsin lan sen bana böyle vurabiliyorsun?" Chan burnundaki kanı silerek Yoongi'nin üstüne yürüdü. Aslında durdurmak istemiyordum ama istiyordum da... O sırada da arkadan Hoseok Hyung, Jungkook ve Tae'nin geldiğini gördüm. Hobi Hyung şaşırmış gibiydi fakat Tae-

Bir dakika o gülüyordu. Şuan buna çok takılmayarak Yoongi ve Chan'e baktım.

"Sevgilisi oluyorum birader. Hayırdır nasıl sen kimsin?"

"Ulan bizim kedicik hızlı çıktı." Jungkook , Tae'nin koluna sertçe vurarak susmasını sağladı. Tae arsız arsız hala gülüyordu.

"Beş ay içinde nasıl hemen birini buldun? Asıl hızlı senmişsin Jimin."

"Defol git artık. Cevabını almadın mı?"

"Aldım ben cevabımı... ama yine geleceğim Jimin. Beni bekle sevgilim."

"Ulan siktir git, almayayım ayağımın altına."

" Bir daha Jimin'e yaklaşırsan artık kadınları tatmin edecek bir değerlin olmaz. Anladın mı lan?" Chan tişörtünün yakalarına yapışan Yoongi'yi iterek yanımızdan uzaklaştı. Yoongi bana dönerek konuştu. Endişeli bakışları üzerimde geziniyordu.

"İyi misin?"

"İyiyim, teşekkür ederim ."

"Teşekküre gerek yok." yanımdan bir iki adım uzaklaştığında Joon ve Hobi hyung hemen yanıma geldi. Biraz kafamı sağa doğru yatırdığımda daha yeni tanıştığım Sehunların da kafenin girişinde beklediklerini gördüm. Daha demine kadar biriken kalabalık dağılmıştı.

"Canım iyi misin? Çok korktum."

"Jimin iyisin değil mi kardeşim?"

"Endişelenmeyin ya iyiyim ben de siz ne ara geldiniz Hyung?"

"Ev çok daraltmıştı bizi bizde sahile inelim dedik. Sonra Yoongi seni sokağın ortasında görünce oraya gidelim dedi-"

"Ki yaklaştıkça bir pezevenkle kavga ettiğini gördük ama kardeşim çok havalıydın. Aşık oldum vallahi."

"Sus lan"

"Gel sustur aşkım"

"Ya sabır. Tea elimde kalacaksın ha"

"Tea ha! Öyle olsun." hafifçe gülümsedim.

"Tamam hadi uzatmayın. Sahilin oraya gidip biraz hava alalım." herkes Hoseok Hyungu onayladı. Jungkook arkadaşlarıyla vedalaşmak için yanımızdan bir süreliğine ayrılmıştı.

Hoseok Hyung ve ben arkada Tae ve Yoongi de önden yürüyorlardı.

Hoseok Hyung kolunu benim omzuma atarak ikilinin hizasına getirdi. Biraz daha yürüyüp sahile gelmiştik. Büyük bir ağacın altına oturarak denizi izlemeye koyulduk. Jungkook da o arada gelmiş ve Tae'ye en uzak köşeye geçmişti.

Kafamı çevirip Yoongi'ye baktım. O da bana bakıyordu. Arkadaşça gülümsedim. Gülümseme göz kırparak cevap vermişti. Utanarak önüme döndüm.

"Lan şimdi siz ne oluyorsunuz?" Tekrardan Yoongi il bakışmaya başladık.

Sahi neydik biz? 

NEXT TIME(YOONMIN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin