21

204 9 4
                                    


🍓🍓






Kollarımı omuzların ayırdığımda birden boşluğa düşmüş gibi olmuştum. Uzun süre satılmıştık.

Yoongi sadece gözlerimin içine bakıyor, konuşmuyordu. Bende aynı şekilde gözlerine bakıyordum. Eli yanağıma gidip nazikçe okşadı.

Soğumuş yanaklarım onun elleri ile yanmıştı. Gülümsedi.

"Benimle bir şeyler yaşamaya hazır mısın?"

"Ne gibi mesela?"

"ilk olarak sevgili olmaktan bahsediyorum."

"İstiyorum Yoongi. Sana aşık olmuşum ben."

"Hadi evimize gidelim."

'evimiz'

Biz mi olmuştuk şimdi? Öyle görünüyordu. Gerçekten mutluydum. Peki insanlar ne düşünürdü? Dışlanırdık belki. Böyle bir şey olmayacağını aslında içten içe hissediyordum.

Fakat içimde oturtamadığım bazı duygular vardı. Bu kararsız duygular Yoongi'ye olan sevgimle ilgili asla değildi. Farklı bir şeylerdi.

.
.
.

Eve geldiğimizde ayakkabılarımızı çıkarttık ardından ben üstümde ki hırkamı askılığa asmıştım. Saat epey geç olmuştu.

Sadece uyumak istiyordum. Yorucu bir gündü ama bu yorucu günün sonunda güzel şeyler yaşamıştım. İşte bu tüm yorgunluğumu almama yeterdi.

İçeriye geçtiğimizde Yoongi aşağı kattaki lavaboya girmişti. Bende onun ardından yukarı çıkmış ve duş almak için banyoya yönelmiştim.

Banyoya girmeden önce odama girip çantamı yatağın üstüne bıraktım. Dolaba yönelip bir küçük bir büyük iki ekmek- tamam temiz havlu aldım.

Odadan çıkıp banyoya yöneldim. Kıyafetlerimden kurtulup duşa kabine girdim.
Banyoya girip suyu açtım. Su başımdan aşağı süzülüyordu.

Bir dakika bu anın aşırı iyi olması gerekmez miydi? Donuyorum şuan.

Hemen soğuk suyu kapatıp sıcak su vanasını açtım. Bir iki dakikaya ısınmıştı su. Tamam şimdi daha iyi hissediyordum.

Elime biraz şampuan sıkıp saçlarıma sürdüm. O sırada suyu kısmıştım. Ellerimle saçlarımı ovalarken(?) gözlerimi kapatmış Yoongi'yi düşünüyordum.

Onunla tanışmamız onu ilk kütüphanede görmüş olmam ve şuan aynı evde kalmamız... Hepsi bir rüya gibiydi benim için

Onunla ilk öpüşmemiz... Her şey yerindeydi.

Yanlış bir şey yoktu. Ben asıl Jungkook ve Namjoon hyung vereceği tepkileri merak ediyordum. lzpwclwlaçdalf

Kafamdaki şampuanı bolca su ile duruladıktan sonra kabinden çıktım.

Önce siyah donumu giyip daha sonra belime  temiz havlumu doladım. Omzuma da ayrıca yanıma aldığım kısa havluyu attım.

Ev soğuk değildi fakat düşük bir bağışıklığım olduğundan çok çabuk hasta olup zor atlatıyordum.

Banyodan çıkıp hızlı adımlarla odama girdim fakat Yoongi'yi yatağının üstünde otururken beklemiyordum.

"Ne işin var burada?"

"Sevgilimin odasında oturuyorum. Sakınca mı var?"

"Hayır da-"

"Memelerin ne küçük" dediğiyle gözlerim büyümüştü. Ellerimi göğüslerimin üstüne siper ettim.

Ayağa kalkıp yanıma kadar geldi. Üç saniye kadar gözlerime baktıktan sonra ani bir hareketle bel havlumu çekti.

LAN

Gözleri aşağıya gittiğinde elimle karnına hafifçe bir yumruk attım.

"Gözlerim şenlenir sandım."

"WPDOWKDPWĞ enayi misin lan"

"Evet ama senin enayin."

"Yoongi kendine gel."

"Kendimdeyim zaten."

"İçtin mi sen? Ne koku bu?"  ağız dolusu gülerek kafasını sağa sola salladı.

"Aşkımdan sarhoş olmuşum ben."

"He he kalk hadi."  Yoongi kedisi ayağa kalkıp direk yatağıma düşmüş ve daha da kalkmamıştı.

Tamam bugün başıma bela olmuştu bu kedicik.

Onu şuanlık yatakta bırakarak dolabıma yürüdüm. Üf üşümüştüm.

Hemencecik her zaman giydiğim siyah tişört ve gri eşofmanımı aldım. Kıyafetleri daha fazla elimde bekletmeden giydim.

Şuan banyoya gidip bir saatte saçlarıma kurutacak halim olmadığından havlu ile saçımın nemini almaya çalıştım.

Saç işinin bittiğine karar vererek havluyu bir kenara bıraktım. Yatağıma döndüm. Yoongi yatağın duvar kısmına yakın olduğu yerde sırt üstü yatıyordu.

Onun yanına yatarsam bir şey olmazdı. Bir burası benim yatağımdı iki ben yani biz--

ahh hala utanıyordum.

Yatağın ucuna oturup saçlarına uzandım. Bedenim Yoongi'ye fazlaca yakındı.
Yumuşak ve güzel kokuyordu.

Sanki portakal çiçeği gibi kokuyordu. Ferah bir kokuydu bu lisede çok yakın bir kız arkadaşım da aynı kokulu şampuanı kullanıyordu.

Ama kıyafetleri ve kendisi için aynı güzel koku geçerli değildi. Sigara kokuyordu ve şişe boşaltırcasına sıkılmış parfüm kokusu...

Bedenimi ondan uzaklaştırıp yorganı kaldırdım. Yatağın içine girip pikeyi üstüme çektim. Bir dakika Yoongi'nin üstü açık kalmıştı.

Yataktan tekrar kalkıp elime pikenin bir ucunu alıp bizim kedinin altından çekmeye çalıştım.

Lan bu kaslar ne işe yarıyor lan.
Hırs etmiştim. Bu pike Yoongi'nin altında kalamazdı.

Aniden gelen bir güç ile pikeyi Yoongi'nin altından çekmem bir olmuştu. Benim hızlıca çekişim onun hafiften gözlerini açmasına neden olmuştu.

"Ne yapıyorsun?" of uykulu konuşurken çok iyiydi. Tamam fazla iyiydi.

Sorusuna cevap vermeyip sadece gülümsedim. Hemen yatağı girip ona doğru sokuldum.

Pikeyi de üstümüze atmıştım. Başım kalbinin üstüneydi. Kalp atışlarını hissediyordum. Düz bir ritimde atıyordu. Oysa benim kalbim şuan çıkacak gibiydi.

"İyi geceler."

"İyi geceler Av"

'Av' ne demek istiyordu? Yüzünü görmek için kafamı kaldırdığımda gözleri kapalıydı. Düzenli nefes alışı uyuduğunu gösteriyordu. Çok sorgulamadan başımı tekrardan göğsüne koydum.

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıyordum. Yoongi'nin elini belimde hissettim. Sıkıca varmıştı belimi.

Güzel bir histi.

Bedenim daha fazla ayakta kalmaya dayanamayarak kendini uykuya verdi...


.









İyi okumalarr






NEXT TIME(YOONMIN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin