56. Bölüm

1.2K 49 0
                                    


      "Ay sen orada kukumav kuşu gibi oturuyor olabilirsin ama ben sevincimi eyleme döküyorum canım benim, sabaha kadar oynayacağım valla!" Sude'nin verdiği tepkiye gülerken haklı olduğu gerçeğini de kabullenmeden edemedim. O kadar uzun süredir hayatıma birini almamıştım ki artık resmen benden ümidi kesmişlerdi.

   An itibariyle resmen biri mantık, diğeri ise tam anlamıyla kalpti. Gökçe mevzunun olası kötü taraflarını düşünüp savurucu hamleler planlamaya başlarken Sude anlık sevincini doyasıya yaşamakla meşguldü ve bu durumdan epey bir memnun gözüküyordu.

   "Sanırsın adam evlenme teklifi etti anasını satayım! Abartma sen de!" Gökçe'nin söylediği şeyle birlikte duraksayıp iki elini beline yerleştiren Sude çemkirme pozisyonuna geçti.

    "Abartmayayım mı? En yakın arkadaşımız aşık olduğu adamla görüşüyor, üstüne üstük bu adam bir oyuncu! Ben oynamayayım da Acar mı oynasın?"

    "Es kaza kavga etseler ağıt yakıp yas mı tutacaksın, ha benim canım arkadaşım? Allah aşkına bir duyguyu da abartısız yaşa be!" Gökçe ise biraz doğruldu ve Sude'nin tabiri ile 'mantık kumkuması' haline bürünerek konuşmaya devam etti. "Sevinme demiyorum ama az otur da sakinleş. Kız haberi verdiğinden beri göbek atıyorsun."

    Onun bu dediğine karşılık ise nefesini veren Sude pes etmiş olacak ki belindekini çıkarıp yanıma çöktü. "Ee, Sonrasında neler yaptınız bakalım? Doğru düzgün bir şey anlatmadın, çatlıyorum merakımdan burada!" İçindeki meraklı dedikoduyucu devreye sokan sevgili arkadaşım an itibariyle alt komşumuzu aratmayacak bir moddaydı.

    "Yeni projesinden bahsetti biraz. Şu, Lale'nin de kadrosunda olduğu filmden yani. Ondan sonra da okuma provasına götürme fikri çıktı zaten." Nefesimi verip ikisinin de tepkilerini ölçmek için yüzlerine baktıktan sonra devam ettim. "Sonra o benim resim yapmaya olan ilgimin nereden geldiğini falan sordu. Biraz da ben konuştum."

   "Ne yani ya? Emekli çiftler gibi oturdunuz mu öyle?" Fantezi dünyası gökkuşağından beter olan canım arkadaşım dudağını büktü. Hayalleri yıkılmıştı galiba, resmen somurtuyordu karşımızda. "Ne yapsalardı Sude? Erik dalı mı oynayacaklardı?" Gökçe benim yerime de cevap vermiş olunca bana sadece gülmek kaldı.

   "Evet canım, bir damat halayı bekliyordum yani! O çok büyük hayal kırıklığı oldu!" Sude ise poposunun altına sıkıştırdığı yastığı alıp Gökçe'ye fırlatırken çemkirmeye devam etti. "Sen ormantik bir insan olabilirsin bebeğim ama ben gayet romantiğim ve öyle şeyler bekliyorum!"

  "Bana bak, salarım Mandalina'yı üzerine, eşeler o saçlarını!" Sude'nin laf sokmasına tehditle cevap veren Gökçe'yle ise ortamın iyice gümbürtüye gittiğini fark etmemle araya girmek mecburiyetinde kaldım.

   "Sakin olun bir yahu!" Sonrasında ise ikisinin de biraz sakinleştiğinden emin olup yeniden konuşmaya başladım. "Zaten zor sindirdim olanları. Bir de siz üstüme gelirseniz vallahi kaldıramam." Galiba Lale'nin söylediklerini anlatmamakla iyi etmiştim. Bir de o konu masaya yatırılsa kendimi kaosun ortasında buluverecektim.

  "Kız o değil de bunlar evlenirse Acar'la bile halay çekerim valla! Hiç kusura bakma!" Sude ise söylediklerimi zerre kadar  takmazken son sürat devam etti. "Masa tepelerine çıkıp oynarım, payetli mendiller takarım!"

   "Ben camı pencereyi açayım bir! Bunun beyninde oksijen bitmiş!" Gökçe söylene söylene ayağa kalkıp balkon kapısını açtı ve devam etti. "Biriniz de kalkıp kahve yapsın, finaller bitince film gecesi yapacağız demiştik hatırlarsanız."

   Hatırlattığı şey kafama dank ederken onu onayladım ve Sude'yi de kolundan tutup kaldırdım. Finaller ve son zamanlarda olanlar yüzünden uzun süredir üçlü film gecesi yapamamıştık. Sapanca'da iken de final haftası sonunda böyle bir şey yapacağımıza dair bir karar almıştık.

   "Ya benim aklıma bir fikir geldi." Kahve suyunu koyduğum sırada Sude'nin araya girmesiyle meraklı bakışlarımı ona çevirdim. "Aha yandık!" Gökçe ise sadece bakmakla kalmamış, tepki de vermişti. "Aman! Hemen de laf söyle!" Geri çemkirmesini yaptıktan sonra ise anında ruh hali değişti.

  "Bence bu film gecesinin devamını biraz daha kalabalık yapalım." Cümle kurarkenki kıvranma seviyesi ve suratına yayılan sırıtışla tek kaşımı kaldırdım. Kesin yine kırk tilkinin kuyruğunu da birbirine dolamıştı.

   "Diyorum ki Renk hafta sonu işi yoksa Ekim'i çağırsın, biz de Mete'yi davet edelim. Hep beraber film izleriz. Biz de laf arasında şu Ekim beyi bir sorguya çekeriz. Olmaz mı?" Annesini çikolata almaya ikna etmeye çalışan çocuk suratıyla bize bakarken devam etti. "Birlikte vakit geçirmiş oluruz, bence çok güzel olur."

   "Bu konuda çok destekçi değilim ama kararı Renk'e bırakıyorum." Bir süre düşündükten sonra topu bana atan Gökçe sayesinde oklar bana dönerken kendime bir düşünme payı tanıdım. Acaba Ekim arkadaşlarımla vakit geçirmek ister miydi?

   "Bilemedim ki nasıl olur." Kıvranır gibi verdiğim cevabın ardından ise Sude sırıtarak yanıma geldi ve sırtımı sıvazladı. "Olur olur, ballı börek olur." Onun bu haline karşı yenilgiyle nefesimi verirken susmayı tercih ettim.

   Ne yani, şimdi Ekim ciddi ciddi evime gelip arkadaşlarımla vakit mi geçirecekti? Gerçekten şaka gibiydi!

🌸🌸🌸
Lütfen oy vermeyi unutmayın.. ☺️😇

TARİHİ GEÇMİŞ AŞK (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin