Sinirle odama çıkıp kapıyı çarptım. Bana satmıyordu. Şerefsiz herif! Üstümü çıkarıp duş alma kararı aldım.
CESUR...
Tişörtümü giyerken kapım tıklatıldı. Eminim Arzu içindeki sinire boşaltmak için gelmişti. Sırıtarak kapıyı açtığımda evin en genç hizmetçisi Helin'i görmeyi beklemiyordum.
Yüzümdeki gülümseme solmuş sert bir tavır almıştım.
''Ne var?''
''Anneniz akşam yemeğine çağrıyor efendim.''
''Arzu?''
''Uyuyordu. Gelemeyeceğini söyledi.''
Dişlerimi sıkmaya başlamıştım. Beni görmek istemediği için yemeğe inmiyordu. Hay sikeyim böyle işi!
''Anneme gelmeyeceğimi söyle. Sonra odama gel.''
Kız bana şaşkınca bakarken kapıyı yüzüne kapattım. Rahatlamaya ihtiyacım vardı. Ne yaptın sen bana Arzu?
ARZU...
Saat gecenin üçünde telefonum çalmasıyla uyandım. Yine ne olmuştu?
''Alo?''
''Arzu rahatsız ediyorum ama bir sorun var.''
Arayan Batuhan dı. Hastanedeki en iyi beyin cerrahıydı. Hemen ayaklandım.
''Sorun ne?''
''Zincirleme trafik kazası. En yakın hastene biz olduğumuz için 7 ağır yaralıyı buraya getirdiler.''
''Geliyorum.''
Hemen ayağa kalkıp giyinmeye başladım. Bordo gömlek, altına siyah deri pantolon giydim. Ayakkabı olarak siyah spor ayakkabı giymiştim. Hızlı adımlarla odadan çıktım.
Merdivenlere ilerlerken Cesur odasından bazı sesler geliyordu. Merakıma yenik düşüp kapıya yavaş adımlarla ilerledim.
Kapıyı aralayıp baktığımda aynadan Helin ve cesur'u çıplak halde gördüm. Midem bulanmaya başlamıştı. Bu görüntüye daha fazla dayanamayıp kapıyı kapattım. Hemen koşarak merdivenlerden indim. Arabaya binip son gaz hastaneye sürdüm. O halleri sürekli gözümün önüne geliyordu. Nedenini bilmediğim bir şekilde canım acıyordu. Saat 18.42 ydi ve ben daha yeni hastaneden çıkıyordum. Yorgunluktan ölmek üzereydim. Yağmur yağıyordu. Arabayı bir arka mahalleye Park etmiştim. Oraya gidene kadar sırılsıklam olurdum, bu yüzden biraz dinmesini bekleme kararı aldım.
''Şemsiye tutmamı istermisin?''
Batuhan elindeki şemsiye ile yanıma gelmişti. Aramızda dört yaş vardı ve bana biraz ilgiliydi.
''Hayır demem doğrusu.''
''Araban ne tarafta?''
''Bir arka mahallede.''
Şemsiyenin altına Batuhan ile yürümeye başladık. Şemsiyeden dolayı dipdibe yürüyorduk. Batuhan çok düşünceli, yardımsever ve nazik biriydi.
'' Deden için tekrar başın sağ olsun.''
''Sağol. Dedem burda olsaydı büyük ihtimalle bana çok kızardı.''
''Neden?''
''Onun için ağlanmasından ve üzülmesinden nefret ederdi.''
Yavaşça kolunu omzuma koydu. Ve gözümün önüne yine o görüntü geldi. Helin, Cesur'un kucağında kalkıp oturuyordu. Cesur'un elleri Helin'in göğsünde, aynı anda ağızlarına iniltiler dökülüyordu.
''Arzu iyimisin?''
''E-evet. Ben, sadece yorgunum.''
Arabamın önünde durduğumuzda ona döndüm.
''Şemsiye için sağol.''
''Lafı bile olmaz. Sen yeterki iste.''
''Tamam o zaman. Görüşürüz.''
''Görüşürüz.''
Arabama binip gaza bastım. Eve geldiğimde direkt mutfağa girdim. Helin ve diğer kızlar gülüşüyorlardı.
''Helin!''
''Buyrun Arzu hanım.''
''Kovuldun.''
Çok sakin bir şekilde söylemiştim. Helin ve diğer hizmetliler şaşkınca bakıyorlardı. Helin bir şeyler demek istiyordu ama diyemiyordu.
''Duymadın mı?''
''Ama nasıl? Bir hatamı mı gördünüz, Arzu hanım lütfen affedin!''
''Sana açıklama yapmak zorunda değilim. Eşyalarını topla ve defol.''
Bahtınur'un odasına ilerleyip kapısını tıkladım. İçerden ''Gel!'' sesini duyunca Bahtınur'u hazırlanmış bir şekilde gördüm.
''Bir yeremi gidiyorsun?''
''Dedeni özledim. Mezarlığa gidiyorum.''
''Benimde gelmemi istermisin?''
''Tek gitsem daha iyi olur.''
Kafamı olumlu anlamda sallayıp odadan çıktım. Çıktığımda üst kattan kapı kapanma sesi geldi. Üst katta sadece benim odam, Cesurun odası, ortak banyo ve teras vardı.
Cesur evde yoktu, terasın kapısı sürgülüydü, banyo ise kimin orada işi olur ki?
Geriye benim odam kaldı. Tukarı çıkıp odama baktığımda kimse yoktu. Helin'in, Cesurun odasına girdiğini düşünüp idaya bodozlama girdim.
''Senin burd-''
Cesur'u yatağın üstüne oturmuş, omuzumdaki yaraya pansuman yaparken gördüm. Bir şey söylemeyip yanına oturdum.
''Çok kan kaybediyorsun. Ne yaptın kendine?''
''O kadar büyütme. Alışkınım, sadece vuruldum.''
Dolabı ilerleyip bir tişört çıkardım ve yarasına baskı yaptım. Hastaneye gidip yarasına dikiş atmalıydım.
''Hastaneye gitmeliyiz!''
''Fazla abartıyorsun.''
''Cesur ben bir hemşireyim. Benim görevim bu. Ayrıca sana ne kâdar sinir olsamda kanamadan ölmeni istemem!''
Merhaba... Evet kısa bir bölüm oldu bunun için üzgünüm. 🙏🏻 Okullar açıldığı için yazmaya pek vakit bulamıyorum. Normalde 700 küsürlerde kelime yazmayı düşünürken 589 oldu.Bu açıkcası istedigim rakam degil ama derslerden yazmaya vakit bulamıyorum. 💦
Bir sonraki bölüm için sizden istediğim okuma sayısı 7...
🤍🤍🤍🤍🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARZUM
RomanceArzu Sarıca yakın bir zamanda dedesi Arda Sarıca'yı kaybetmişti. Acısını pek dışarı yansıtmayan Arzu, her zamanki gibi bu durumu da içine atmıştı. Ve sonra karşısına üniversite zamanında sevdiği adam, Cesur çıktı. Cesur sadece eskiden sevdiği kişi d...