+18 kitaptır rahatsız olan okumasın ya da bu konu hakında eleştiride bulunmazsanız sevirim. 💮
3 gün sonra...
Bugün burda beşinci günümdü. Şu üç günde Cesur ile arkadaş gibiydik. Ama arada bana olan bakışlarını yakalıyordum.
Bir keresinde Ela adında bir kadınla eve geldiğinde takıldığı kızlardan biri olduğunu anlamıştım. Yapay Sarı saçlı, ela gözlü, silikon olduğu belli olan göğüslü ve kalın bele sahip bir kadındı.
Cesur'un yanında tatlı biri gibi olmasına rağmen baş başa kalınca bana sinsi sinsi bakışlar atıyordu.
Onlar Cesurun odasına geçince kıskanmamak elimde değildi. Cesur'a tekrar konuşmaya başladığımdan beri ben ben değildim.
Yaptığı her şey hoşuma gider olmuştu. Hep onun düşünüyor ve yanında bir kadın gördüğümde kıskanıyordum. Şu an akşam saat 7 idi. Üniversiteden bir arkadaşımın aynı zamanda eşi Gürkan'ın(Cesur un arkadaşı) evinde bir parti vardı. Nedenini orada söyleyeceğini söylediler.
Üstüme beyaz, balon kollu, mini ve dekolteli bir elbise giymiştim. Ayakkabı olarak kahverengi, ince bağlamalı olan topuklu ayakkabı mı giydim.
Saçımı salık bırakmış, gündelik bir makyaj yapmıştım. Bir kolye ve yüzük ile kombini mi tamamladım. Kahverengi çantamı omuzuma takıp odadan çıktım.
Taba renk gömlek, siyah pantolon ve siyah ayakkabısı ile odasından çıkan Cesur ile karşılaşmıştım. İkimiz de birbirimizi beğeni ile süzüyorduk ama Cesur'un gözleri beni daha bir başka süzüyordu.
''Sen çok... Güzel olmuşsun.''
Ne diyeceğimi bilememiştim. Uzun zaman sonra ilk defa iltifat aldım. Yüzümün rengi yavaş yavaş kırmızı olmuştu.
''Te-teşekkür ederim. Sen de her zaman ki gibi çok yakışıklısın.''
Ne dediğimi sonradan fark ettiğim için ağzım gözlerim gibi şaşkınlıkla açılmıştı.
''Yani o anlamda demek istemedim! O aanlamda dedim ama her zaman ki gibi derken laf-''
''Arzu! Tamam, sakin ol. İltifatın için sağol.''
Ah! Tam bir aptalım! Ben utanmadan dolayı yerin dibine girerken o gülümsüyordu.
''Galiba sende Gürkan'ların partisine gidiyorsun?''
''Evet, biliyorsun ki Gürkan'ın eşi Gamze üniversiteden arkadaşım.''
''Bilmezmiyim. Sarhoş olduğun zaman o aramıştı beni.''
''Ah evet. O gün... garipti.''
'' Her neyse benim arabamla gelmek ister misin?''
Kısa bir sürede duraksadım. Cesur bana umut dolu gözlerlemk bakıyordu yoksa bana mı öyle geliyor?
''Ben tabi gelirim.''
Koluna girmem için sağ kolunu bana uzatmıştı. Tabii ben dururmuyum, yapıştım çocuğun koluna. Parfümü o kadar çok güzel kokuyordu ki Allah'ım Bismillah.
Merdivenlerden indik. Evin Çıkış kapısına ilerledik. Volvo marka, siyah lüks aracın önünde durduğunuzda ön yolcu kapısını açıp oturmamı beklemişti.
Oturduğumda kapımı kapattı. Yolcu koltuğuna oturdu. Yaklaşık 20 dakikalık yolculukta hiç konuşmamıştık.
Villaya geldiğimizde arabayı park edip, evin bahçesine ilerledik. Bugün hava şanslarına çok güzeldi. Sadece biraz bulutluydu o kadar. Bahçede 20 civarı insan vardı. Gamze ve Gürkan'ı gördüğümde 3 kişiyle sohbet ettiklerini gördüm. Gamze'yi en son gördüğüm den bu yana biraz kilo almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARZUM
RomanceArzu Sarıca yakın bir zamanda dedesi Arda Sarıca'yı kaybetmişti. Acısını pek dışarı yansıtmayan Arzu, her zamanki gibi bu durumu da içine atmıştı. Ve sonra karşısına üniversite zamanında sevdiği adam, Cesur çıktı. Cesur sadece eskiden sevdiği kişi d...