+18 içerik bulunur. Rahatsız olan lütfen okumasın 💮
Bu uğraştığım işler, intikam duygum, birine bağlanırsam her şey düzelicekmiş gibi hissetmem, kendimi tatmin etmek için kullandığım yöntemelerdir.Bunlar benim ilaçlarım.
Ben otoriteye ve güce bağımlıyım. Düşüncelerim artık duygularımdır, duygularım artık davranışlarımdır ve davranışlarım artık alışkanlıklarımdır.
Nereye gittiğimi bilmiyordum. Vücudum benden bağımsız hareket ediyordu. Belki de böyle olması gerekiyordu. Telefonu Cesur'a verip yürümeye başladım.
Çantam, hırkam, telefonum her şey orada kaldı. Sahi, kapıda Bekir beni bekliyordu. Neredeydi peki?
Bara yakın bir caddede yürüyordum. Esnaf sahipleri dükkanını kapatıyor ve bazı banklarda evsizler yatıyordu. Ne çok isterdim eve gidince ailemle sohbet etmeyi, ne çok isterdim arkadaşımla kahve içmeyi. Şuan ise olmak istediğim en son kişiydim.
''Arzu!''
İsmimi duyunca arkama döndüm. Ara sokaklardan birinin girişinde durmuş, cadde başında duran adama bakıyordum.
Bu Bekir miydi? Hayır,Bekir'in bu kadar gürsesi yok. Cesur muydu? Hayır, Cesur bu kadar uzun değil. Ne olduğunu bilmiyorum ama ayaklarım beni taşıyamadı.
Dizlerimin üstüne düştüm. Bana seslen adam koşmaya başladı. Birkaç saniye sonra dibimdeydi.
''Kemal Bey?''
''İyi misiniz?''
Evet, gelen Kemal Osmanoğluy'du. İyiydim. Evet, iyiydim. Önüme çöküp çenemi tuttu. İyi olduğuma emin olunca telefonundan birini aradı. İnanın, ne konuştuğunu bilmiyorum. Çünkü aklım tamamen Baran'ın yaptığı oyundaydı.
''Arzu Hanım gitmemiz gerekiyor.''
''İyiyim ben.''
''Ondan pek emin değilim. Ayağa kalkabilecek misin?''
''Ben iyiyim.''
Dizlerimin altında ve sırtımda bir el hissettim. Osmanoğlu beni kucağına almıştı. Kafamı göğsüne yasladım.
*****
...Masaya geldiğimde üstünde kırmızı bir zarf gördüm. Etrafa baktığımda kimse buraya bakmıyor ve kaybettiği bir şeyi arar gibi durmuyordu. Oturup zarfı açtığımda bir isim yazıyordu. Baran İzvermez...
-
...Tam ona uzanıcaktım bir adam uzanmıştı. Çizmeyi eline aldığında beni fark etti.''Pardon, sizi fark etmedim.''
''Sorun değil.''...
-
...Etrafa baktığımda, çapraz masada oturan adamı görünce kaşlarımı çattım. Bu mağazada karşılaştığım kişiydi...
-
... Çünkü Aracın arka yolcu kapısı açılmıştı. Araçtan inen adamla şok olmuştum. Bu dün mağazadaki adamdı...*****
Nefes nefese uyandım. Baran'la geçirdiğimiz tüm her şey gözümün önünden şerit gibi geçti. Kırmızı zarf, kadife çizmeler, restaurant... Her şey oyundu.Hafızama kazınmak ve benimle yakın olmak için oynadığı bir oyun. Babamın cezasını bana vermek istiyordu.
''Uyanmışsın.''
Sağ tarafımdan gelen sesle yerimden sıçradım. Kemal Bey? Etrafa baktığımda kendi evimde olmadığımı anladım.
''Neden evimde değilim?''
''Şoförün numarası yoktu. Bende, bu sayede seninle vakit geçiririm diye düşündüm.''
Artık senli benli konuşuyorduk demek. Üstümdeki battaniyeyi kaldırınca, kendi kıyafetlerimi görmek beni mutlu etti.
''Üstünü senden izinsiz değiştirecek kadar şerefsiz değilim.''
''Bunu sorunlu bir psikolog mu söylüyor?''
''Herkesin yöntemleri kendinedir. Şoförün odama dalmasaydı, kaybolduğunu asla anlamayacaktım.''
Ayağa kalkıp kapının yanındaki ayakkabılarımı aldım. Osmanoğlu, yaslandığı yerden beni izliyordu. Cesur ile konuştuğumu biliyor muydu?
''Kameralardan gördüm. Cesur'la ne konuşuyordunuz?''
Sorumun cevabını bu şekilde aldım. Ona ne kadar acımı gösterirsem, gözünde o kadar güçsüzleşirdim.
Onu kullanabilirsin!
Neyden bahsediyorsun?
Güçlenmen için yeterince otoriteye sahip!
Böyle bir şey için, onun duygularını kullanmak istemiyorum.
''Görüntüleri gördüğüne göre o halimide görmüşsün demektir.''
Ayakkabılarımı giyip tam karşısında dikildim. Yaslandığı yerden uzaklaştı ve bana doğru yaklaştı.
''Ne gösterdi sana?''
''İnan bana, bu seni hiç ilgilendirmiyor.''
Bana doğru adım atmaya devam edince, onunla inatlaşmak adına olduğum yerde durdum. Nefeslerimiz, birbirimizin yüzüne çarpıyordu.
''O adamı indirmek için ortak olduk.''
''Bana gösterdiğini sana söyleyemem.''
''Ben sana açığımı söyledim, ailem en hassas noktamdır.''
''Hata yaptın. Bunu bile bir gün canını acıtmak için kullanabilirim.''
Çenesini nasıl sıktığını, en ince ayrıntısına kadar görüyordum. Arkasını dönüp odadan çıktı. Ben de onu takip ettim.
Sonunda durunca, ona çarpmamak için kendimi son anda durdurdum. Ben istemeden telefonunu bana uzattı ve koltuğa oturdu. Bekir'in numarasını tuşlayıp aradım.
''Alo?''
''Bekir, benim Arzu.''
''Efendim iyi misiniz? Sizi aradım ama bulamadım.''
''Kemal Osmanoğlu'nun evindeyim. Beni almaya gel.''
''Tabi Efendim.''
Telefon kapanınca ona uzattım. Elimden tutup beni kendine çekti. Çok ciddi söylüyorum, dudaklarımızın arasında bir cm bile yoktu. Vücudum direkt tepki gösterdi, alt tarafımda sızlama vardı.
'' Sen de hata yaptın. O acınacak halini görmemi sağladın.''
Caddedeki halim. O tamamen aklımdan çıkmıştı. Gözlerim sürekli dudaklarına kayıyordu. Uzaklaşmam gerekiyodu ama yapamıyordum.
Felaket derecede onu arzuluyordum. Dudağındaki sırıtmayı görünce, benimle alay ettiğini anladım.
Bir sonraki bölüm de olucaklar...
''Biraz yalnız kalmak istedim.''
''Neden?''
Çıplaklığım yeni aklıma gelmişti. Onun önünde böyle durmak istemiyordum ama yorgana uzanırsam, ben de bir sıkıntı olduğunu anlardı.
''Ailemi özledim.''
Merhaba. Finale son 5 bölüm kaldı. Açıkcası mutlu sonları sevmem ama mutsuz sonlarıda sevmem. Bu yüzden arada bir son hazırladım sizlere.
Yıldıza basmayı ve yorumları esirgemeyin lütfen ⭐
Bölüm sonu...
❤❤❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARZUM
RomanceArzu Sarıca yakın bir zamanda dedesi Arda Sarıca'yı kaybetmişti. Acısını pek dışarı yansıtmayan Arzu, her zamanki gibi bu durumu da içine atmıştı. Ve sonra karşısına üniversite zamanında sevdiği adam, Cesur çıktı. Cesur sadece eskiden sevdiği kişi d...