İntihaşk +18

7. BÖLÜM | İLK DANS İLK TEMAS |

"Eski bir inanışa göre her iç çekişte kalp bir damla kan kaybedermiş."

Hamlet, William Shakespeare

Bölüm şarkısı: Anıl Emre Daldal | M. |

Şarkının geçtiği yerde dinlemenizi tavsiye ederim.

Bu arada bölümün okunma sayısı kaç?

Keyifli okumalar dilerim...

Bir alacakaranlık vaktiydi.

Güneş doğmak için hazırlanıyor, Ay batacağı için hüzünle gökyüzüne veda ediyordu. Yıldızlar çoktan gözden kaybolurken; sokakların turuncu ışıkları da loş karanlıkta kaybolmak üzere kapanmışlardı. Gece yağan yağmurun suları kaldırım kenarlarında birikip hafif rüzgar eşliğinde dans ederken tüm şehir uykusunun son demlerini yaşıyordu.

Sabaha karşı dört sularında ayakta olan ve sokağa inmiş iki farklı beden vardı. Biri yürüyor ve bir diğeri de onun adımlarını takip ediyordu. Krem tonlarındaki kabanının içine daha çok gömülürken soğukta yanan ellerini tutuğu kahve bardağına sarmış ilerliyordu. Lana'nın ince sesi kafasında vuku bulurken aynı zamanda ciğerlerine dolan deniz esintisi huzur mabedinde zevkten dört köşe olmasına neden oluyordu.

Merih Bolat elinde tuttuğu kahve bardağını dudaklarına uzatırken Zühre tebessüm etmiş ve hoşnut olmadığı acı kahveden onun gibi bir yudum almıştı. Yeşil irislerini onun üzerinden bir an olsun ayırmıyordu. Bugün günlerden Cumartesi idi.

Hiç aksatmadan her hafta olduğu gibi yine gelmişti.

Siyah eşofman takımının üzerine kendisinin aksine siyah bir palto giyip soğuktan korunurken iki eliyle de kahve bardağını sarmıştı. Zühre saklandığı yerden başını biraz daha çıkarırken arkasında durduğu geniş ağaç gövdesine minnet duyuyordu.

Seni sonsuza dek sevmek yanlış olamaz

Onun her hareketinde heyecanlanıyor ve biçimli dudakları kıvrılırken derin nefesler alıyordu. Ellerinin arasında duran sıcak bardağı karnına bastırırken tek bir saniyeyi bile kaçırmaya niyeti yoktu.

İki yıl önce bir dergi kapağında görüp röportajını okuduğu adama bu denli hayran olacağını nereden bilebilirdi?

"Aşk sizin için ne ifade ediyor?"

"Yorgun ve bıkmış bir ruh haline büründüğüm sırada uzanmak istediğim kuş tüyü dolu yatak olabilir. Tüm stresimden ve kötülüklerden beni koruyabilecek bir kalkan? O an sırtıma yüklenen tüm dünya yükünü tek bir dokunuş ile yok edebilecek mucize güç; bana verilen en eşsiz hediye..."

"Bu cümleleri aşkı bulmuş bir adam mı söylüyor?"

"Aşkı bekleyen bir adam yalnızca."

Zühre'nin göğüsleri zihnine dolan anılar ile yükselirken sahilde yürümeye başlayan adamın ardından usulca ilerlemeye devam etti. Bulduğu büyüklüklerin ardına sığına sığına ve bir gün ellerinden tutup yürüdüğünü hayal ederek.

Yüzün bir melodi gibi, aklımdan çıkmayacak

Onu bulduğu her şarkı sözünde ve her satırda sonsuza dek kalmak istiyordu.

Onu bir sapık gibi takip ederken kalbinde küçük bir çocuğun mutluluğunu taşıyordu. İçinde boğulduğu karanlıkta farkında olmasa bile kendisine elini uzatmış bu adamı geri çeviremeyecek kadar yalnız ve yorgun hissediyordu.