18. BÖLÜM | BENİM YANIMDASIN |

14K 709 319
                                    

Birhan Keskin'in şu sözüne sarılalım; "Sen güzel insansın, herkes biliyor bunu, yaramı alıp uzak şehirlere gidiyorsun."



Yazar Notu: Merhaba İntihaşk ailesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazar Notu: Merhaba İntihaşk ailesi... Bir haftanın sonunda güzel bir cumartesi gününde yine bir aradayız ve eminim hepimiz bizim çocukları özledik :)

O halde KEYİFLİ OKUMALAR ✨









Üzerindeki ceketi çoktan çıkarırken Zühre'nin açtığı kapıdan girmişler ve ceket evin her hangi bir yerine fırlatılmıştı. Merih dudaklarını Zühre'nin dudaklarından ayırmazken ayağı ile kapıyı örterek dudaklarını kendine hapsettiği kızı sertçe duvara yaslamıştı. Zühre becereksiz hareketler ile adamın düğmelerini çözmeye çalışırken Merih ona yardımcı oluyor ve aynı zamanda bedenini Zühre'ye bastırmaya devam ediyordu. Ellerinde olsa tek bir beden haline bile gelebilirlerdi.

Merih'in beyaz gömleği geniş ve yapılı omuzlarından sıyrılıp parkeler üzerindeki yerini alırken Zühre'de ayağındaki topuklu ayakkabılardan kurtulmuştu. Nefes almak için geri çekilen Merih genç kızın gözlerine büyük bir tutku ve arzu ile bakarken göğüslerini kapatan askılıyı tek bir hamlede çıkararak görmek istediklerini açığa çıkarmıştı. "Beğendin mi?" Zühre dudaklarını ısırırken cilveli bir tonda konuşuyor, Merih'i çıldırtmanın zevkini yaşıyordu.

"Sikeyim..."

"Bencede!"

Zühre, Merih'i ensesinden tutarak tekrar kendine bastırırken diğer eli adamın göğsünde geziyor; bedeninin sıcaklığını hissederken sol yanında durarak kalbinin atışının farkına varmak istiyordu.

Merih, Zühre'yi aniden kucağına aldığında genç kız kısa çaplı bir çığlık atmış ve kollarını Merih'in boynuna dolarken onu daha iyi öpebilmek adına başını eğmişti. Adamın elleri Zühre'nin kalçasını okşarken ve arada bir sıkarken dudaklarından kaçan bir inleme Merih'in ağzının içinde yankılanmıştı.

"Odan nerede?"

"Koridorun sonunda."

Sadece konuşmak için birbirinden ayrılan ikilinin kaybedecek tek bir saniyesi bile yoktu. Bedenleri ateşte kalmış, içlerindeki volkan taşmaya başlarken lavlar ruhlarının her kısmına yayılmaya başlamıştı. Birbirlerine olan dokunuşları istek dolu, baştan çıkarıcı ve tutkuluydu. Sanki yıllar boyu birbirlerine hasret kalmışcasına dokunuyorlardı.

Merih, Zühre'nin odasına geldiğinde zorlukla bulduğu kapı kulpunu açarak odaya girebilmişti. "Bir an önce..." Zühre'nin dudaklarından ayrılırken gözleri sütyenin içinden firar eden göğüslerde takılı kalmıştı. "İçinde olmam gerek!"

"Kesinlikle!"

"Ne?"

Zühre duyduğu ses ile aniden irkilirken hızla kafasını sağa sola sallamış ve elindeki mısır kasesi ile kendine sorgular bir biçimde bakan Nihal'e dönmüştü. "Kesinlikle olan ne kızım?" Nihal birkaç mısırı ağzına tıkıştırırken Zühre az önce düşündüğü erotik anlar için utanmış ve sanki Nihal zihnini görüyormuş gibi kaçıp odasına gitme isteği ile dolmuştu. "Hiiç..." Diyebildi.

İntihaşk +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin