27. BÖLÜM |GÖK YARILSA BİLE|

9.3K 520 197
                                    


Okuduğum bir kitapta şöyle yazıyordu : "Kimse için 'yapmaz' deme. Uygun koşullar sağlandığında herkes her şeyi yapabilir."




Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Yazar Notu: 14 bin için teşekkür ederim. Gerçekten büyüyoruz ve buna şahit olmak mükemmel bir his. Unutmayın ki daha yaşanacak çok şey var ♥️

KEYİFLİ OKUMALAR ✨























"İlerle."

Adam siyah deri eldivenlerinin sardığı ellerini harekete geçen yatın kenarlarına koyarken gözleri geceye meydan okurcasına karanlıktı ve onları aydınlatan tek bir yıldız bile görünmüyordu. O gözler öfkeyle parlarken intikam için yanıp tutuşuyordu adeta. "Merih..." Pamuk elindeki çantalar ile güverteye gelirken biraz endişeli bir halde arkadaşına bakıyordu. "Emin misin?" Diye sorduğunda Merih'in gözleri kısa bir an Pamuk'u buldu. "Bu soruyu onlar kendilerine sormalıydı." Tehlikeli bir sırıtış yayıldı dudaklarına.

"Merih Bolat'a bulaşmak konusunda emin miyiz diye."

Çenesi kasılırken boğazda ilerleyen yatın üzerinde karşılarındaki yalılarda gözlerini gezdiriyordu. "Haklısın fakat sadece Ünal'a değil ailesine de zarar verirsin."

"Onlar az kalsın sevdiğim kadına zarar veriyordu Pamuk?" Hiddetle döndü dostuna. Amacının kötü olmadığını biliyordu zira tek derdi olası bir kaosu engellemekti. Merih'in ise kulaklarında Zühre'nin çığlığı, gözlerinin önünde onun korku dolu bakışları vuku buluyordu. Küçük bir hata, aksilik veya şansızlık Zühre'nin hayatına sebep olabilirdi ve bunu düşünmek bile önünde duran herkesi mahvetmek için yeterli bir nedendi.

"Bir roket atar eksik amına koyayım!" Cem arkalarında dururken yatın zeminine koyulan çantaları açmış ve içindeki silahlara hayranlık ile bakmıştı. "Onlar sana üç dört beden büyük aslanım!" Pamuk alay edercesine ona yaklaşıp tabancalardan birini eline alırken Cem gözlerini kıstı. "Siktir git." Kardeş gibi olsalar bile bu ondan iğrenmeyeceği anlamına gelmiyordu.

"Senin için su tabancası getirecektim ama unutmuşum." Pamuk hala alay etmeye devam ederken Cem önündeki tabancayı hızla eline alarak sürgüsünü çekerken Pamuk'a kısa bir bakış attı. "Kalsın." Gülümsedi ve ekledi: "Sıkıldıkça oynarsın.... Pamuk adam."

Cem ve Pamuk arkada birbirleri ile atışmaya devam ederken Merih'in onlara doğru uzattığı eline Cem hızla dürbünü koymuş ve ikisi de seçtikleri silahlarla birlikte Merih'in yanındaki yerlerini almışlardı. Gözüne götürdüğü dürbün ile yaklaşmakta olan yalının ışığı açık pencelerine bakıyor ve o camdaki hareketleri pekala görebiliyordu. "Neden?" Diye sordu Cem.

İntihaşk +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin