Herkese merhaba, aylar sonra...
Aşırı uzun bir ara olduğunun farkındayım. Kimler hala burada bilmiyorum ama gidenlere hak veriyorum. Son bir yıl hayatımın ve benliğimin değiştiği çok önemli bir dönem oldu. Üniversite, özel hayat ve birtakım sorunlar yüzünden buradan uzaklaşmak zorunda kaldım.
Büyük hayaller ile başladığım bu hikayeyi ne olursa olsun yarım bırakamazdım.
Tamamen geçiş bölümünden ibaret. Diğer bölüm ile olayların çok daha kızıştığı bir döneme gireceğiz.
Bu nedenle kısa ve çerez bir bölüm oldu.
Özür dilerim her birinizden.
Keyifli okumalar.
"Merih yavaşla!" Canım yanmaya başladığında elimin altında kalan çarşafı daha sert sıkmış ve arkamda hızla gidip gelmeye devam eden adama omzumun üzerinden bakmaya çalışmıştım. "Merih!" Beni duymuyor gibiydi. Belimden daha sıkı tuttu. "Bekle güzelim," Nefesleri arasında konuşurken önüme döndüm ve ağzımı yastığa koyarken çığlık atmamak için kendime engel oldum. Yaşanan her şeyin stresi ve öfkesi halen taze olduğundan ve bu adam az önce masa toplantısından geldiği için onu durdurmak imkansız gibiydi. Sakinleşmesi için biraz oyun oynamak istemiştim ama zararlı çıkan ben olmuştum.
Ben bilmem kaçıncı kez daha orgazm olmuşken Merih sonunda kendini bırakmış ve üzerime yığılmıştı. "Sevgilim," diye fısıldadı omuzlarıma küçük öpücükler bırakırken. "Hm," dedim büyük bir yorgunluk içinde. Zevk yüzünden öyle mayışmıştım ki, parmağımı bile oynatmak istemiyordum.
Acı veren bir şeyin bu denli güzel hissettirmesi normal miydi?
Derin bir nefes alırken aklıma gelen şey ile kaşlarım çatıldı. O sırada Merih kendisini yan tarafa atmış ve komodinin üzerinden sigara paketini almıştım. Ben ise zihnimde sorgulamaya devam ederken yattığım yerde doğrulup Merih'in yere attığı bluzu alıp giymiştim. "Korundun mu sen?" Diye sordum ve ekledim; "Geri çekildin mi yani?" Yaktığı sigarasının dumanını bana doğru üflerken gözleri kısıldı. "Hayır," dediğinde kaşlarım çatıldı. "Bunu bu aralar çok yapmaya başladın." Dedim memnuniyetsiz bir şekilde. "İlaç içiyorsun sonuçta." Gözlerimi kaçırırken tıpkı onun gibi yatak başlığına yaslandım ve elimi tutmasına izin verdim. "Göğsüme gel," deyip beni kendine çektiğinde dediğini yapmış ve sıcak göğsüne başımı yaslamıştım.
Yanılıyordu.
Tüm bu kargaşanın içinde ilaç içmeyi tamamen unutmuştum.
Bir an için gözlerim karnıma giderken titrek bir nefes bıraktım.
"Sarışınım,"
"Hm?"
"İyi misin? Çok mu sert davrandım? Üzgünüm." Çenemi okşarken tebessüm ettim. "Sanki her zaman çok nazik davranıyorsun da!" Dediğimde göğsü inip kalkmıştı. Şu an gülüşünü göremiyor olmak feci canımı sıkarken dudaklarımı küçük bir çocuk gibi büktüm. "Alıştın diye düşünüyorum." Gülümsedim. "Zevkle hem de." Dediğimde yüzünü eğmiş ve çenemden tutup ona bakmamı sağlamıştı. "Öyle mi?" Diye sordu boğuk bir sesle. Tek bir kelimesi bile bacaklarımı birbirine bastırma isteği uyandırıyordu. Derin bir nefes aldım ve bakışlarımı ondan kaçırdım. Sigarasını içmeye devam ederken odayı bir sürelik sessizlik doldurdu. Kimi zaman aklından geçenleri okumak istiyordum. Dalıp gittiğinde, sessiz kaldığında neler düşündüğünü deliler gibi merak ediyordum. Zihni hiç susmuyor gibi geliyordu. Sürekli bir şeyler düşünüyor ve plan yapıyordu. En azından ben böyle hissediyordum. Tüm bunlar ona ağır gelmiyor muydu? Her şeyi yönetmeye çalışmak zor değil miydi? Dudaklarımı birbirine bastırırken yattığım yerde doğruldum ve içimden gelen bir hisle Merih'in yanağına küçük bir öpücük bıraktım. Kaşları havalandı. Sigarasını benim tam tersi yönüme üflerken tekrar bana döndü. Tebessüm ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihaşk +18
ChickLitHer son yeni bir başlangıç... "Onu sevmek cehenneme gülümseyerek yürümek gibiydi.." Son kez baktı ayaklarının altında kalan İstanbul'a. Kendisinden bir hayat çalan, mezarı olup diri diri gömüldüğü şehre buruk bir tebessüm armağan etti. "O bir kati...