Bölüm 1
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa karışan noktasında
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.Deniz'den
Defalarca kez kendimi kaybettiğim, onunla özüme döndüğüm yer...
Ortaköy'den Beşiktaş'a giden ağaçlı yol...
Son 2 senedir her gece yolumu buraya düşürmeden eve dönmem. Bilmiyorum, burası benim huzurum sanki. 25 senelik hayatımın tek iyikisi...
20 milyon insanın benim gibi derdi var. Geçim sıkıntısı... Ama kimse benim gibi yüklü bir serveti elinin tersiyle itip buraya gelmemiştir. Herkes daha iyisini ister her zaman için. Bencildir çünkü.
Her daim Doğu illerinde töre denilen adı batasıca şey oldu. Kadınları, çocukları sırf adına 'namus' dedikleri belayı temizleyebilmek için çiçek kopartır gibi öldürdüler. Kan davalarını hiç söylemiyorum bile. Bunun yüzünden ne aile içinde ne de akrabalar arasında huzur kaldı. Herkes kimi bulursa öldürmeye başladı. Tabii tek sorun bu da değildi. Uyuşturucu da yapılan pislikler arasındaydı. Çoğusu benden küçük olan gül gibi gençleri zehirleyip, üstüne de bununla övünüyorlardı.
Ben ise bu düzenin içine doğup bütün benliğimle buna karşı çıkmıştım. En sonunda amcam olacak soysuz bizi konaktan kovmuştu 3 sene önce. Bitti dediğimiz hikayemiz İstanbul'daki hava alanına inince başlamıştı.
Ben ve babam annemin çalışmasına kıyamadığımız için babam iki işte birden çalışıyordu. Annemin somut bir hastalığı olmasa da bunca senedir kendine iyi bakmadığı ve konaktaki tartışmalardan yorulduğu için sağlığı iyi değildi, evde durup dinlenmesi gerekiyordu.
Fakat bir süre sonra elimizdeki para suyunu çektiği için ben de okulumu bırakıp gece taksicilik yapmaya başlamıştım. Üniversite okuyordum ama istediğim bir bölüm değildi, annem üzülmesin diye gidiyordum. Daha fazla çalışmam gerekince onu da bırakmıştım.
Yaklaşık 3 ay önce annem benim iki işte çalıştığımı anlamıştı ve kavga etmiştik. Onun isteği kendisinin de çalışmasıydı. Benim karşı çıkmalarıma aldırmadan evlere temizliğe gitmeye başladı ve bana da taksiciliği bıraktırdı. Ama zayıf bünyesi o tempoyu kaldıramadı ve hasta oldu. Şimdi evde bir deri hastalığı ile boğuşuyordu ve lanet olsun ki ilaçları çok pahalıydı! Ben ise maalesef onun üzülmesine sessiz kalıp çalışmak zorundaydım. Mardin'e dönemezdik, orası artık ölümdü bizim için. Yani, burada açlıktan ölsek bile tek başımızaydık.
Taksi durağına geldiğimde taksiyi gündüz işleten adamdan arabanın anahtarını aldım ve yola çıktım. Normalde durakta bekleyip sıram geldiğinde çıkmam gerekiyordu ama bugün nedense yerimde duramıyordum. Yolu uzatmak için buraya da geç kalmıştım ve bu pek hoş olmamıştı. Neyse ki senelerin hatrı vardı. Ama bu hatayı bir kez daha yaparsam o gün buraya geldiğim son gün olacağının farkındaydım. Daha dikkatli olmam gerekiyordu. Çünkü hayatım bu zamanda sorumsuzluk kaldırabilecek bir durumda değildi.
Her gece olduğu gibi bugünün de olaysız geçmesi için içimden dua edip yola çıktım. Müşteri bulabilmek için yavaş gidiyordum ama içim içimi yiyordu. Yaz mevsimi dolayısıyla insanlar barlara ve eğlence mekanlarına gidiyorlardı. O çevrelerde turalasam daha iyi olurdu.
Büyük bir eğlence merkezinin önüne gidip arabayı durdurdum. Açık camdan kolumu dışarıya sarkıttım ve kısık sesle bir ıslık çalmaya başladım. Nedense birden huzursuz hissetmiştim. Hayat ne de garipti. İçkinin, alkolün, sigaranın ve daha nicesinin zararlarını adımdan iyi bilirken şimdi bunları kullanan insanlardan medet ummak istiyordum. Siz bu mekandan çıkın da ben sizi uzak bir mesafeye götüreyim, günün sonunda herkes mutlu olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK
Teen FictionTamamlandı. Ben istemedim ki böyle olmayı. Ben istemedim belime silah koyup mafyacılık oynamayı. Ben sadece babam yanımda olsun istedim. Sevdiğim işi yapmak istedim. Basit bir hayat yaşamak istedim ama olmadı. Şimdi bulunduğum konuma bir bakıyorum...