Bölüm 28
Bölüm Şarkısı: Orhan Ölmez Kar Tanesi
Odadan çıkıp aşağıya indiğimde herkes masanın etrafına toplanmıştı ve bir şeyler konuşuyorlardı. Yanlarına gittiğimde Batu'nun yanından bilgisayar ekranına baktım, hastane araştırıyorlardı. Bir sandalyeyi çekip oturdum ve Batu anlatmaya başladı.
"Belemir'in hastalığına yönelik farklı tedaviler uygulayan bir kaç hastane var. Hepsiyle tek tek görüştüm. Ceren ve Can'a anlattım. Deniz, sana da anlatayım."
Batu'ya doğru döndüm iyice. "Dinliyorum."
Bilgisayarı bana döndürüp bir internet sitesini gösterdi. "En iyi tedavi bu hastanede. Belemir'e de söyleyelim. O da onaylayınca tedaviye başlar. Sen ne düşünüyorsun?"
Derin bir nefes aldım. "Bence de bu hastane uygun. Akşam yemeğinde Belemir'e de söyleriz."
Bir anda susunca herkes bana döndü, heyecanımı yok sayıp yeniden söze girdim. "Ben beklemek istemiyorum. Bir an önce evlilik teklifini yapayım."
"Biz bekleyelim diye konuşmuştuk, en azından tedaviye başlayana kadar." dedi Ceren.
"Nasıl bir şey düşünüyorsun?" dedi Can.
"Çok bilmiyorum aslında. Nasıl bir ortamın hoşuna gideceğini bilmiyorum. Bu konuda fikrinize ihtiyacım var."
Ceren, Batu ve Can'a baktı. "Hatırlıyor musunuz, biz eskiden sahil kenarına gidip ateş yakar, şarkı söylerdik. Belemir de çok severdi." Bana döndü. "Yine öyle bir şey yapabiliriz. Güzel bir şarkı düşünürüz, biz söylerken sen de teklif edersin. Hem Belemir de çok yorulmamış olur. Zaten o çok gösterişli, abartı şeyleri de sevmez. İster misin böyle bir şey?"
Çok güzeldi. Hem de anısı vardı. Belemir için asla unutulmayacak bir an daha olacaktı, ne mutlu bana.
Hevesle ona baktım. "Harika olur. Hazırlıklara başlayalım. Ben yüzüğü seçmiştim, onu alayım. Ne zaman yaparız?"
Can söze girdi. "Sen yüzüğü halledersen bu gece yapabiliriz. Belemir uyurken her şeyi hazırlarız. Akşam yemeğinden sonra çıkarız."
Büyük bir heyecanla ayağa kalktım. Yüzümde o kadar şapşal bir tebessüm vardı ki. Belemir ile yeni bir hayata başlamanın ilk adımını atacaktık bugün, tedavisi için hastane bulmuştuk. Daha ne olsun ki.
Herkes bu heyecanlı hâlime kahkahalarla güldü ve ben de tebessüm ettim. "Sakin ol şampiyon." dedi Can, kahkahalarının arasından.
Ben de gülerken "Gülmeyin, çok heyecanlıyım." diyebildim.
Onları kendi hâline bırakıp yukarıya çıktım. Belemir benim yastığıma sarılmış, uyuyordu. Saçlarını yüzünden çektim ve burnumu yanağına yaklaştırıp kokusunu soludum. Nefesimi verirken bir şeyler mırıldanıp benden uzaklaştı. Yeniden yanına gidip bu defa yanağını öptüm. Gözlerini hafifçe araladı.
"Deniz, sevgilim..." Sesi o kadar uykuluydu ki... Tebessüm ettim.
"Nasılsın sevgilim?" Tebessümle yüzünü okşadım. Gülümsedi ve yanağını elime yasladı.
"İyiyim, senin kokunla uyumak iyi geldi."
Alnını öptüm. "Sen uyumaya devam et. Ben dışarıya çıkıyorum, sen uyanmadan gelirim."
Bakışları durgunlaştı. "Gitmesen olmaz mı?" Sanki karşımda Arya vardı, aynı onun üzgün hâli gibiydi. Kıyamadım bu hâline, defalarca kez dudaklarından öptüm. Hafifçe gülümsedi ve ama gözlerindeki bulutlar gitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK
Teen FictionTamamlandı. Ben istemedim ki böyle olmayı. Ben istemedim belime silah koyup mafyacılık oynamayı. Ben sadece babam yanımda olsun istedim. Sevdiğim işi yapmak istedim. Basit bir hayat yaşamak istedim ama olmadı. Şimdi bulunduğum konuma bir bakıyorum...