SS- "Ne dedin ne dedin?"
AS- "Dumbledore'yi getireceğimi söyledim."
SS- "Onu böyle arkadaşından ödünç kalem alır gibi alıp götüremezsin."
AS- "Başka ne yapmamı bekliyordun? Ölümü kabullenmemi mi?"
SS- "Saçmalama kimse sana ben varken zarar veremez Elodie."
AS- "Peki ya ne yapacaksın?"
SS- "Ben bir yol bulacam, sen merak etme."
AS- "Zaten Malfoy iki saat konuştu bu konu hakkında. Beynimi şişirdi."
SS- "Malfoy demişken onla sevgili misiniz?"
AS- "Hayır değiliz."
SS- "Eğer olsaydın Malfoy demezdin zaten ama güvenceye almak istedim."
AS- "Kim söyledi?"
SS- "Tüm Hogwarts'ta bu konuşuluyor."
AS- "Beni kehanet dersinde yaşananlardan dolayı soru soranlardan kurtarmak için böyle saçma bir şey yaptı."
SS- "Niye saçma diyorsun? Yardım etmek istemiş işte."
AS- "Hayır, yardım etmek istemedi. Onu büyüden kurtardım diye aklınca borcunu ödemeye çalıştı."
SS- "Herneyse kafamı bunlara yoramam. Yapmam gereken iksirler var."
AS- "Ne iksiri?"
SS- "Zamanı gelince öğrenirsin."
AS- "Peki başka bir şey var mı?
SS- "Hayır yok. Git, derslerine gir şimdi.------------------------------------
Babası onu çağırttığı için derse geç kalan Ashira, koşar adımlarla sınıfın önüne geldi. Kapıyı çaldı ve içeri girdi.
MM- "Bayan Snape?"
AS- "Geç kaldığım için kusura bakmayın profesör, Profesör Snape'in yanındaydım."
MM- "Pekala, geç yerine ve sayfa 257'yi oku."Hiçbir şey demeden, en arka sıraya ilerleyen Ashira, yürürken cebinde bir hareketlilik hissetti fakat duraksamadan yerine geçti.
MM- "Şimdi asalarınızı elinize alın ve benimle birlikte tekrar edin.
Asasını almak için elini cebine atan Ashira, asadan önce bir kağıda rastladı. Açıp okuyunca kimin yazdığını hemen anladı ve sınıfa göz gezdirdi. Birkaç sıra önünde oturan Malfoy, hiçbir şey olmamış gibi Profesör Mcgonagall'ın dediklerini tekrar ediyordu. Yanak kaslarının kasılmasından anlamıştı Ashira. Kafasını eğip, tekrar kağıda baktı.
"Dersler bittikten sonra, Slytherin Ortak Salonu'nda en arka bölümde beni bekle. Gelmemezlik yapma çünkü çok önemli."
Kağıdı buruşturup ve asasını çıkarıp, kağıdı yok eden Ashira, herkes gibi profesörün dediklerini tekrar edip, notlar almaya başladı.
------------------------------------
PP- "Peki bunu ona nasıl açıklayacaksın?"
DM- "Sana nasıl söylediysem ona da aynı şekilde, direkt söyleyecem."
PP- "Yalnız bu yaptığın fazla düşüncesizce olmadı mı? Sonuçta seni yasaklı büyüden kurtaran o idi."
DM- "Sence ne kadar umrumda Pansy? Geçen yasak ormanda bana yaptıklarını unutma istersen. Hem bitkileri bulamadık hem de onun yüzünden koca devden yardım istemek zorunda kaldım."
PP- "Çünkü o zaman da çok bencilce davranmıştın. Yine aynı şeyi yapıyorsun."
DM- "Umarım ciddi değilsindir."
PP- "Oldukça ciddiyim tam tersine umarım sen ciddi değilsindir."
DM- "Ne zamandan beri yardımsever ve düşünceli bir Hufflepuff oldun Pansy?"
PP- "Slytherin olmam, beni yasaklı ve ölümcül büyüden kurtaran birisine ihanet etmem demek olmuyor Draco."
DM- "Ne yani kızla arkadaş mı olayım?"
PP- "Daha geçen öyle demiyor muydun?"Arkadaşının lafı karşısında bir şey diyemeyen Malfoy, arkasını dönüp oradan uzaklaştı.
------------------------------------
Tüm dersleri biten Ashira, üstüne her zaman ki gibi siyah ve ürkütücü kıyafetlerini geçirip, hızlıca Slytherin Ortak Salonu'na gitti. Etrafa göz gezdirerek en arka koltuklara ilerledi. Malfoy oturmuş yeşil elma yiyordu.
AS- "Ne diyeceksen kısa kes. İşim var."
DM- "Eğer işin Dumbledore ve atadamlarla ilgiliyse gerek yok."
AS- "Ne demek istiyorsun?"
DM- "Yani babamla konuştum o halledecek. Senlik bir durum kalmadı."
AS- "Ne yaptın ne yaptın?"
DM- "Algılama sorunun mu var kızım? Babamla konuştum, o halledecek artık senlik ve bizlik bir durum yok dedim."
AS- "Zaten sizlik bir durum yoktu aptal. Ne dediğinin farkında mısın sen? Babamla konuştum, o halledecek ne demek ya?"
DM- "Seni kurtardım işte böyle mi teşekkür ediyorsun?"
AS- "Hayır sen gerçekten aptalsın. bu kafayla nasıl Slytherin oldun sen anlamıyorum."
DM- "Açık konuş."
AS- "Hatırlarsan atadamlar senin baban ve yaşlı bunak müdür yüzünden bize saldırmaya ve bizi öldürmeye kalkıştılar. Dumbledore'yi götüreceğime dair söz vermiştim ve başkası gelirse beni öldüreceklerini söylemişlerdi gerizekalı. Yani hem babanı hem de beni tehlikeye attın bok kafalı. Hadi ben umrunda değildim baban da mı umrunda değildi?"Korkudan üç buçuk atan Malfoy bir anda ayağa fırladı.
DM- "Merlin kahretsin! Ben hiç böyle düşünmemiştim."
AS- "An itibariyle babana elveda de Malfoy. Artık kemiklerine bakıp bakıp ağlarsın."
DM- "Yürü gidiyoruz."
AS- "Ne?"
DM- "Gidiyoruz dedim. Babamı kurtarmamız lazım."
AS- "Pardon da ben niye geliyorum? Senin baban o, benim değil."
DM- "Ama her şeyin suçlusu sensin."
AS- "Saçma sapan konuşmayı kes. Ben bu gece işi bitirecektim. Babanı işe katıp, her şeyi bok eden sensin, ben değilim."
DM- "Öyle mi?"
AS- "Öyle "
DM- "O zaman sende babanın kemiklerine bakıp bakıp ağlamaya hazır ol Snape."
AS- "Ne alaka?"
DM- "Ne ne alaka? Babamın oraya tek başına mı gideceğini düşündün? Tabii ki profesörlerden birini de yanında götürecek. Ve senin babanla, benim babam aynı tarafta. Dumbledore'yi götürecek hali yok ya!"Malfoy'un dediklerinden sonra duraksayan Ashira, aklına gelen şey ile küfretmeye başladı.
DM- "Ne oldu? Neye küfrediyorsun? Bana mı?"
AS- "Profesör Snape'te orada olacak. Ama senin baban için değil."
DM- "Babana neden profesör diyorsun ve neden bahsediyorsun?"
AS- "Olayı ona anlattığımda bir yol bulacağını söylemişti."-FLASHBACK BAŞLANGIÇ-
SS- "Ne dedin ne dedin?"
AS- "Dumbledore'yi getireceğimi söyledim."
SS- "Onu böyle arkadaşından ödünç kalem alır gibi alıp götüremezsin."
AS- "Başka ne yapmamı bekliyordun? Ölümü kabullenmemi mi?"
SS- "Saçmalama kimse sana ben varken zarar veremez Elodie."
AS- "Peki ya ne yapacaksın?"
SS- "Ben bir yol bulacam, sen merak etme."-FLASHBACK BİTİŞ-
DM- "Yani şu an ikimizinde babalarının başı dertte."
Ashira, Malfoy'u dinlemeden yürümeye başladı.
DM- "Hey! Nereye?"
AS- "Babamı kurtarmaya."
DM- "Bekle! Bende geliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 Hortkuluk
ActionŞu an ikisi de susuyordu. Sadece bir çift gri göz ve bir çift mavi göz konuşuyordu. Biri ne yapacağını şaşırmış, pişmanlık ile bakarken, diğeri ihanete uğramış aşk ve üzüntü ile bakıyordu.