PP– "Yakında gözüküyordu göl. Neden bu kadar uzakta ki?"
AS– "Tekniksel açı ve enlem ile boylamdan dolayı."Pansy anlamış gibi kafasını salladıktan sonra oflamaya başlamıştı.
Zaten yola çıktıkları andan itibaren ofluyordu.
Birde üstüne harita değişimi, kaybolmaları falan gelince Ashira iyice sinirlenmişti. Aşırı gergindi.
Fakat belli etmiyordu.
Belli etmek istemiyordu.
Zaten hayatında sahip olduğu çok az kişi vardı. Üstüne birde onları da kaybedemezdi.
Bu yüzden de sinirini yatıştırmaya, gerginliğini belli etmemeye ve sakin olmaya çalışıyordu.
Ama bunları yaparken düşünecek kimsesi yoktu.
Ashira, sinirlendiğinde düşünerek kendini yatıştırabileceği, gergin olduğunda onu düşünerek huzurlu olacağı veya sakin olmak istediğinde kırmamak için çabaladığı kimseye sahip değildi.
Belki bunun için çabalamıyordu.
Belki de çabalarsa huzuru bulabileceği bir kişiye sahip olurdu?
Sahi, olur muydu?
Yine etrafa bakınarak, düşünceleri içinde dolanıyordu.
Ama bu sefer düşüncelerini bölen birisi vardı.
Ashira'nın düşünceleri arasında olan biri.
DM– "Ne o korktun mu? Etrafa bakınıyorsun."
Ashira yere baktığı için Malfoy'a doğru kafasını kaldırıp çevirdi.
Malfoy etrafa bakınarak söylemişti o cümlesini.
Ashira'nın ona dönmesiyle, o da kafasını Ashira'ya çevirdi.
Yanaklarına, burnuna, dudaklarına, kirpiklerine, kaşlarına kısaca tüm yüzüne güneş ışığı vuran Ashira'da takılı kaldı birkaç saniye Malfoy.
Gerçekten de Ashira Elodie Snape bir sanat eseriydi.
Çok ünlü olmayan ama çoğu kişiden de başarılı olan gizemli bir ressam yaratmıştı sanki Ashira'yı.
Hele o gözleri.
Bunu önceden de düşünmüştü Malfoy, bir çift göz tüm ömre bedel olabilir mi?
Bir çift göz sonsuz uyku bahanesiyle kapanmasın diye can feda edilir miydi?
O hep gülümsesin, gözleriyle etrafı incelesin hatta belki yine insanlara kötü kötü baksın, yanında birileri olduğunda her ne kadar belli etmese de stres olduğu için elleriyle oynasın, bu yüzden dudaklarını da yesin diye Tanrı'nın yarattığı bir can feda edilir miydi?
Edilirdi.
Malfoy'a göre edilirdi.
Draco Lucius Malfoy, Ashira Elodie Snape yaşasın diye canını da verirdi, can da alırdı.
AS– "Çok komiksin."
Malfoy'un içinde konuşan ve kavga eden binlerce sesi, Ashira yok etmişti.
DM– "Anlamadım?"
Ashira, Malfoy'a laf attıktan sonra tekrar kafasını eğdiği için, kafasını yine kaldırmak zorunda kaldı.
Ve Malfoy şu an dejavu yaşıyordu.
Ashira hakkındaki daha otuz saniye önceki düşünceleri tekrar gelmiş ve yine kavga etmeye başlamışlardı.
Fakat bu sefer susmuyorlardı.
Malfoy susturmak istiyordu ama yapamıyordu.
Gözlerini Ashira'nın gözlerinden çekip ağaçlara ve gökyüzüne bakmaya başladı.
Belki o gözlere bakmasa düşünceleri susardı diye düşünmüştü.
Ama yanılmıştı.
Düşüncelerinin ana konusu Ashira'nın gözleriydi ve onlara bakmasa bile düşünceleri bir türlü susmuyordu.
Delirdiğini hissediyordu Malfoy.
Deliriyordu.
Kavga eden binlerce düşüncesi susmuyordu.
Hayır, gerçekten susmıyorlardı ve bu Malfoy'u delirtiyordu.
Sadece çığlık atmak istiyordu.
Çığlık atarsa susacaklarını umuyordu.
Ama yapamazdı.
Onu delirten düşüncelerinin sebebi olan kız yanındayken düşünceleri asla son bulmazdı.
Belki de bulurdu.
AS– "Hey Malfoy. İyi görünmüyorsun. Yoksa korktun mu?"
Ashira gülüyordu.
Ashira, Malfoy'a gülüyordu.
Güzellik tanrıçalarının bile görse kıskanacağı gülüşünü bahşediyordu Ashira Malfoy'a.
Ve bu Malfoy'u sadece daha da delirtiyordu.
Binlerce düşüncesine bir bin düşünce daha ekliyordu.
Sahi, ne kadar harika gülüyordu Ashira.
Ölüm döşeğinde olan bir insanı bile tekrardan hayata döndürebilecek kadar büyüleyici bir gülüştü bu.
Hayatta olan sapasağlam bir insanı da susmak bilmeyen düşünceleri yüzünden ölüm döşeğine sokabilecek kadar sihirli bir gülüştü bu.
Ve Malfoy o an bir şeyi daha farketti.
Draco Lucius Malfoy, Ashira Elodie Snape'in gözleri kadar gülüşü için de canını feda edebilirdi.
Cümlenin daha doğru bir versiyonu şu şekilde olabilir;
Draco Lucius Malfoy, Ashira Elodie Snape'in her zerresi için canını feda edebilirdi.
Aşka ve sevgiye inanmayan daha doğrusu hayatında hiç sevilmeyen ve daha önce hiç aşık olmayan Malfoy, Ashira'ya aşık olmuştu.
Hemde canını verebilecek kadar.
Peki bir cümle hayatınızı özetleyebilir mi?
Belki evet, belki hayır.
Ama bu sorunun cevabı Malfoy için az önce farkettiği şeyler dolasıyla evet.
Malfoy'un Ashira'ya aşık olması, onun kararmaya yüz tutmuş, gölge altındaki hayatının bir anda tepetaklak olmasını sağlamıştı.
Belki de kimsenin haberi olmadan binlerce kez ölmeyi dilemiş ve bunu denemiş, yaşamak istemeyen, daha fazla kararmak istemeyen bu gölge gibi adam, hayatına bir anda giren ve gölge gibi adamı güneşe çeviren bir kadına tutulmuştu.
Draco Lucius Malfoy artık ölmek istemiyordu.
Tam tersi yaşamak istiyordu.
Yaşamak ve Ashira'nın gözlerine bakmak, gülüşünü hissetmek istiyordu Malfoy.
İlk defa kararmaya yüz tutmuş hayatını, bir kadına teslim etmişti.
Peki bu kadın, bu kararmaya yüz tutmuş hayatı kurtarıp güneş ışığında cennete mi çevirecek, yoksa zaten kararmaya yüz tutmuş bu hayatı tamamiyle karartıya mı dönüştürecek?
İlk defa böyle bir bölüm yazdım ve gerçekten bayıldım. Siz ne düşünüyorsunuz? Ayrıca vote atarsanız çok sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 Hortkuluk
ActionŞu an ikisi de susuyordu. Sadece bir çift gri göz ve bir çift mavi göz konuşuyordu. Biri ne yapacağını şaşırmış, pişmanlık ile bakarken, diğeri ihanete uğramış aşk ve üzüntü ile bakıyordu.