1 hafta olmuştu.
1 hafta olmuştu sadece, Malfoy, Ashira'nın görevlerini yapacağını söyleyeli.
Fakat şimdi o da bunlara zorunlu tutuluyordu.
Şimdi ikiside aynı katergorideydi.
Ne de çok şey yaşanmıştı 1 haftada.
Aslında tek bir şey yaşanmıştı.
O da, üçünün birden Ölüm Yiyen olmasıydı.
Fakat bu tek şey bile onların hayatını şimdiden mahvetmişti.
Normalde, birbirleri hariç herkesten tiksinen ve nefret eden üçlü, tiksindikleri ve nefret ettikleri kişiler gibi klasik bir hayata sahip olmak istiyordu artık.
Onlara özeniyorlardı.
Mutlu, eğlenceli, sosyal ve en önemlisi normal bir hayat.
Ashira'nın da, Pansy'nin de, Malfoy'un da istediği tek şeydi bu.
Fakat bu üçü içinde imkansızdan daha öte bir şeydi.
Onlara göre normal olan fakat asla normal olmamış olan hayatları, bir anda karanlığa bürünmüştü.
Onlarda bu karanlıkta boğuluyordu.
PP– "Nasıl yapacağız?"
Üçüde Astronomi Kulesi'nde çaresiz bir şekilde oturuyorlardı.
Hayatlarında belki de ilk defa çaresizlerdi.
Eğer Malfoy'un, Ashira'ya olan çaresizliğini saymazsak.
AS– "Zorundayız."
Malfoy, derin bir nefes alıp, gözlerini gökyüzünden çekip, Ashira'ya ve Pansy'e çevirdi.
DM– "Bizden resmen Hogwarts'ı alt üst etmemizi istedi."
PP– "Tüm öğrenciler acı çekerse, Dumbledore'un başka çaresi kalmaz, teslim olmamak için."
Pansy ve Malfoy, bu konu hakkında istişare yaparlarken, Ashira susuyordu sadece.
Kulenin korkuluklarının olduğu yerde, dizlerini kendine çekmiş ve çenesini dizine yaslamış, kolları ile de kendine koruma kalkanı oluşturmuş, öylece bakıyordu gökyüzüne.
Her ne kadar cevabı bilse de sordu Malfoy.
DM– "İyi misin?"
Sence?
AS– "Evet. Son derece mükemmelim. İçimdeki ruh bozuntusundan kurtulmak için gelmiş geçmiş en kötü büyücünün bir yandaşçısı oldum. Şimdi de benden, durduk yere insanların hayatını mahvetmemi istiyor. Kesinlikle harikayım."
Malfoy'un yüzüne bir kez daha çarptı gerçekler buz gibi.
PP– "Haklısın ama ben şey diye düş–"
Ashira istifini bozmadan, yarıda kesti Pansy'nin cümlesini.
AS– "Duygusuzun teki olduğum için hiçbir şey hissetmeyeceğimi mi?
Pansy afalladı ilk birkaç saniye.
Sonra ise yeni dank etti arkadaşı hakkındaki düşüncesi.
Kendinden iğrendi o an.
PP– "Ashira ben–"
Yine yarıda kesti Pansy'nin cümlesini Ashira, hiç istifini bozmadan.
AS– "Hâlâ bazı duyguları hissedemem, hissiz bir canavar olduğumu göstermez Parkinson. Belki korku, acıma gibi kavramların ne anlama geldiğini bilmiyorum ama bu insanların hayatlarını, suçları olmamasına rağmen bir çırpıda mahvetmeme olanak oluşturmaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 Hortkuluk
ActionŞu an ikisi de susuyordu. Sadece bir çift gri göz ve bir çift mavi göz konuşuyordu. Biri ne yapacağını şaşırmış, pişmanlık ile bakarken, diğeri ihanete uğramış aşk ve üzüntü ile bakıyordu.