Öğrenciler, Hogwarts'a geldiklerinde çokta iyi bir görüntü ile karşılaşmadılar.
Profesör Snape ve Dumbledore, ceza sınıfında onları bekliyordu.
Ve suratlarına bakıldığında çokta iyi şeylerin gerçekleşeceği söylenemezdi.
SS– "Ceza saatinizin bitiminde sınıfa geldiniz. Ayrıca Potter'ın üstü niye kan içinde?"
Sonra ise jeton düştü.
Savaş, kavga falan derken Potter kendi yarasını unutmuştu ve şu an her yeri kan içindeydi.
Mide bulandırıcı bir görüntüydü, kan tutanlar için.
D– "Herkes odama gidiyor. Bunu orada konuşacağız."
––––––––––––––––––––––––––––––––––––
SS– "Hemen birisi yaşanan her şeyi anlatsın. Aksi takdirde Zihnefend büyüsünü yapmak zorunda kalacağım."
D– "Eğer bunun yaşanmasını istemiyorsanız anlatın."Öğrencilerin hepsi birbirine bakmaya başladı. "sen anlat." der gibisinden.
Fakat hiçbiri konuşmaya başlamadı.
SS– "Son kez soruyorum, kim anlatacak? Gereksiz vakit kaybı yaşatmayın. Büyü işlemi zaten uzun sürer. Ama sakın yalan söylemeye de çalışmayın."
Slytherin öğrencilerinden ve Ravenclawlı öğrenciden ses çıkmayınca, iş Gryfindoorlulara kaldı.
Şimdi bakışma işlemi onların arasında dönüyordu.
HP– "Ben anlatabilirim profesör."
D– "Pekala Harry. Fakat yalan söylemeye çalışma. Zihnin kontrol altında olacak."
HP– "Peki profesör."Potter anlatmaya başlamadan önce, Slytherinlilere son bir kez baktı.
"anlatacaksanız anlatın iş işten geçecek çünkü." der gibisinden.
Ama yine onlardan çıt çıkmadı. Hepsi kafalarını başka yöne çevirdi.
Ayrıca tüm öğrenciler şu anda ayakta ve yanyana tek sıra hâlinde diziliydi.
HP– "Görev için yasak ormana gittiğimizde yine atadamlarla karşılaştık. Bize karışmaya başladılar. Snape'e, onlara ihanet ettiğini falan söylediler."
Son cümleyle birlikte Profesör Snape'in, Dumbledore'un ve tüm öğrencilerin kafası, Ashira'ya çevrildi.
O ise sadece babasına bakıyordu. Gözlerinin tam içine. Sanki konuşuyormuş gibi.
Ki aslında konuşuyorlardı.
Snape, Potter'ın zihninden çıkıp, Ashira'nın zihnine girmişti.
Fakat hiçbir anıya bakmıyordu. Sadece Ashira'dan birkaç cümle bekliyordu.
Bu süre boyunca da odada sessizlik hâkimdi.
AS– "Yarın odana gelip, her şeyi daha düzgün anlatacağım."
Ashira, Snape'in zihnine konuşmuştu.
Snape ise hiçbir tepki vermeden Potter'a geri döndü.
Böylelikle de kimse onların zihin aracılığıyla konuştuklarını anlamamıştı.
Kim bilir?
Belki de birisi anlamıştı.
Çok zeki bir büyücü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 Hortkuluk
ActionŞu an ikisi de susuyordu. Sadece bir çift gri göz ve bir çift mavi göz konuşuyordu. Biri ne yapacağını şaşırmış, pişmanlık ile bakarken, diğeri ihanete uğramış aşk ve üzüntü ile bakıyordu.