🦊
Babaanne bana dikkatle bakarken Dize de aynı şekilde bakmaya başladı. Hadi ama ben bir şeyleri saklamak ya da geride durmak istedikçe neden böyle şeyler beni buluyor. Bir süre duraksadıktan sonra "Anneme borçluydu." dememle ikisi de şaşkınca bana baktı. Ah aklıma gelen ilk yalan ve neden bu yalan yüzünden başım belaya girecek gibi hissediyorum. Ya da girmez, zaten amca bana ayak uydurur.
"Annene mi borçluydu?" sorduğunda onu kafamla onayladım. Her neyse daha sonra bu konuyu bir şekilde hallederim. Babaanne bu konuya biraz takılsa da bana çok fazla yüklenmedi. Dalan sonrada Merih ile beraber bulunduğumuz odadan çıkıp, Merih’in odasına geçtik. Onun yorgun duran hali beni daha da kötü hissettirdi. Aptal pantere iki haftada daha da bağlandığıma inanamıyorum. Odaya geçtiğimizde köşeye yerleştirilmiş siyah geniş deri koltuğa oturduğunda bende onun yanına oturdum.
"Özür dilerim, benim yüzümden." dediğimde elini boynuma koyarak saç diplerimle oynadı.
"Saçmalama, ben biraz hazırlıksız yakalandım." dediğinde istemeden de olsa oluşan kahkahamı bastırmaya çalışarak onu onayladım. Benim bu halime iç çekerek "Kendini bu kadar tutma da gül bakalım." dediğinde gülerek ona sarıldım. Elini belime koyarak yüzüne bakmamı sağladığın da bana yaklaşmasıyla kapının çalması bir oldu. İkimizde aynı anda birbirimizden uzaklaşırken Merih "Gir.” dediğinde bende arkama yaslandım. Pelin içeriye hızlıca girerek bize baktı.
"Konseyin geldiğini duydum." diyerek hızlıca Merih'in yanındaki tekli koltuğa geçti. Ona dikkatle bakarak "İyi olduğuna sevindim." dediğinde ikimizin de gülümsemesi bir oldu.
"Ve sende şimdi mi geliyorsun?" sorduğunda Pelin biraz mahcup olmuşçasına ona baktı.
"Haberi aldığım anda aceleyle geldim ama onlar çoktan gitmişti." dediğinde Merih sırıtarak ona baktı.
"Takma kafana." diyerek yavaşça ona doğru eğilip ona dikkatle baktığında Pelin sanki bir şey hatırlamışçasına hızlıca ayağa kalktı.
"Ah, benim yarım kalmış bazı işlerim vardı. Gidip onları halledeyim." diyerek hızlıca dışarıya çıkarak kapıyı kapattı. Onun bu haline anlam veremeyerek Merih'e dönmemle onun beni öpmesi bir oldu.
"Onu çok takma." mırıldanarak bir kez daha öpmek istemişti ki kapının bir kez daha ama bu sefer çalmadan direkt açılması bir oldu. İçeriye Ferit'in girmesiyle küçük bir küfür mırıldanarak geri çekildi.
"Merih koçum konseye yakalanmışız.” diyerek direkt karşımızdaki koltuğa geçtiğinde Merih ağzına gelen tüm küfürleri söyleyerek arkasına yaslandı. Ben ise sessizce ona bakınca tek kaşını kaldırarak "Bir şeyi mi böldüm?" sorduğunda kızarmam bir oldu.
"Aynen böldün kardeşim. Hadi şimdi bi... git istersen!" dediğinde ona dönmem bir oldu. O ise umursamadan Ferit'e baktı.
"Anladım ben, o zaman size kolay gelsin!" diyerek kalktığı gibi odadan çıkması bir oldu. Ben ise sinirle Merih'e döndüm.
"Dize! Neden öyle dedin?" dediğimde umursamazca parlayan mor gözlerini ortaya çıkardı.
"Ne demişim? Sadece bir fazlalığı kovdum." diyerek yüzüme yaklaşmıştı ki tekrar kapı çaldı. En sonunda sinirle gözlerini kapatarak "Sakin ol." mırıldanmaya başladı.
"Biri daha geldi." diyerek ondan uzaklaşmak istediğimde bana izin vermedi.
"Bırak çalsın! Çalar çalar gider." dediğinde kocaman gözlerle ona baktım.
"Saçmalama!” diyerek onu ittim. O ise gözlerini sinirle kapatarak çalan kişiye girmesini söyledi. İçeriye kumral saçlı ve kısa boylu bir kız girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | Tamamlandı
Fantasy| Tamamlandı | | Daha okunabilir olarak düzenlendi | Tür savaşları her zaman ezici bir üstünlük için olan bir savaştır. Bu savaşın içinde doğduğun anda katılır ve buna göre eğitilirsin. Bir Anoxtra olarak doğarsan bu hayatı yaşamak zorunda olursun...