🦊
Evden çıktığımızda olduğu yerde bir süre durdu. Daha sonrada bana dönerek birden beni kucağına aldı. Şaşkınca boynuna sarıldığımda "Bir şey olmadığına emin misin?" sorduğunda dudağımı ısırarak kafamı boynuna koydum.
"Sadece, korktum." dediğimde derin bir nefes aldı.
"Tamam, Kızıl Güzeli. Sorun yoktur, ben buradayım." dediğinde yavaşça kafamı salladım. Sen, buradasın. Arabaya geldiğimizde sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğunu açarak oturmamı sağladı. Ona sıkıca sarılarak baktığımda "Ne oldu Kızıl Güzeli?" sorduğunda kafamı eğerek boynundaki elimi çektim. Daha sonrada kolunu sıkıca tuttum.
"Özür dilerim. Yine soruna sebep oldum." dediğimde o da elimi tutup diğer eliyle de yanağıma dokunarak alnımı öptü.
"Biraz öyle oldu ama sen iyisin bu da sorun olmadığı anlamına gelir." dediğinde onun gözlerine baktım. Sarının en güzel tonuyla bana baktığında elimi yanağına koyarak dudağını öptüm. Geri çekildiğimde o da alnımı son kez öpüp geri çekildi. Kapıyı kapatarak sürücü koltuğuna geçtiğinde ona baktım.
"Dize, buraya biraz fazla hızlı gelmedin mi? Yani gelmen çok güzel ama çok hızlı değil miydi?" sorduğumda direksiyonu tutarak bir süre öylece karşıya baktı. Bende karşıya baktığımda ciddiyetle arabayı çalıştırdı.
"Bilmiyorum. Telefon kapanınca olabildiğince gaza bastım." dediğinde şaşkınca ona döndüm.
"Ne demek gaza bastım. Ya kaza yapsaydın aptal!" bağırdığım da sessizce iç çekip arabayı büyük demir kapıdan çıkardı.
"Sıkıntı yok." dediğinde sinirle solumaya başladım. Normal bir şeymiş gibi bahsediyor birde! Sakince direksiyonun çevirerek "Merak etme, sen kendine dikkat et sadece." dediğinde kollarımı birleştirerek pencereden dışarıya baktım. Kendine dikkat etmiş! Ben senin karınım ama sadece o endişelenebilirmiş gibi konuşuyor. Pislik! Parmaklarımla ritim tutmaya başlamamla "Sinirlendin mi?" sorması bir oldu. Yüzüne bakmadan dışarıya bakmaya devam ettim. Derin bir nefes alarak "Hadi ama Kızıl Güzeli. Sadece... tamam bir dahakine dikkat ederim. Sen başını belaya sokma yeter ki." dediğinde göz ucuyla ona baktım. Yola bakıyordu ama arada da bana bakıyordu.
"Tamam. Evden de çıkmam, başıma bela da almam ama sende kendine dikkat et." diyerek ona döndüğümde bana kısa bir bakış atıp yola döndü.
"Tamam, dikkatli olacağım. Senin yanında uslu duracağım." dediğinde gülmem bir oldu.
"Uslu panterim." dememle sırıtmaya başladı.
"Yakında gelecek olan bir panter daha var. Unutma!" diyerek sağ elini karnıma koyduğunda gülerek elini ittim.
"Uslu dursana!" dediğimde geri çekilerek direksiyonunu tuttu.
"Tamam, tamam." dediğinde sessizce ona baktım. Gülerek yolu izleyen halini izlemeye devam ettim. Elimi karnıma koyarak bir süre öylece onu izledim.
"Dize, bebeğimizin adına şimdiden karar verelim." dememle gülen ifadesi hafif tatlı bir kahkahaya döndü. Bana kısa bir bakış atıp,
"Sen nasıl istersen Kızıl Güzeli." dediğinde dudağımı ısırarak güldüm. Bu adama kesinlikle aşığım! Tekrardan bana kısa bir bakış atıp "Peki türü Panter olduğunda isminin Deniz olması dışında başka önerin var mı?" demesiyle gözlerimi kısarak ona baktım.
"Aslında hiç düşünmedim ama bence ismine sen karar ver. Ben zaten bir isim belirledim." Dememle yavaş bir biçimde kafasını bir aşağıya bir yukarıya salladı.
"Peki o zaman, aklımda bir isim var aslında." dediğinde heyecanla ona döndüm. Benim heyecanıma kısa bir bakış atıp "Beğenir misin emin değilim." dediğinde sol bacağımı kendime çekerek ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | Tamamlandı
Fantasy| Tamamlandı | | Daha okunabilir olarak düzenlendi | Tür savaşları her zaman ezici bir üstünlük için olan bir savaştır. Bu savaşın içinde doğduğun anda katılır ve buna göre eğitilirsin. Bir Anoxtra olarak doğarsan bu hayatı yaşamak zorunda olursun...