Bölüm 30: Çocuk 🦊

879 86 98
                                    

Medya: Ekran Görüntüsü ( Temsili )

🦊

Ufaklığın bunu söylemesiyle ne diyeceğimi düşündüm ama buna da ne cevap verilir ki? Benim şaşkın bakışlarımı görmüş olacaklar ki Aslı Hanım hızlıca "Tatlım, bu sorduğun soru çok ayıp. Bir daha kimseye karşı böyle konuşma!" kızdığında onun ifadesi bir anda düştü. İç çekerek onun üzgün suratına baktım.

"Sorun değil. Sadece sorduğun soru çok tuhaf çünkü her anoxtra aynı olmuyor." dediğimde anlamayarak bana baktı.

"Nasıl yani?" sorduğunda gülerek onların tarafına döndüm.

"Bak şimdi... Bilge babaanneyi ve Dize abini örnek verebiliriz. İkisi de panter ama Dize abin sevimli bir panter ama Bilge babaanne o çok daha otoriter bir panter." dediğimde Merih şaşkınca bana baktı. Babaanne ve ikili ise gülmemek için kendini tutmaya çalıştılar.

"Dize abi sevimli mi? Ama o çok güçlü ve sert duruyor." dediğinde gülerek ona baktım.

"Biraz öyle duruyor ama daha çok sevimli." dememle ikimizde gülmeye başladık. Merih ise iç çekerek bana baktı.

"Yani ben sevimli miyim?" sorduğunda gülerek onu onayladım. Bunu hak ediyorsun seni pislik! Yüz ifademi gördüğü anda "Anlaşıldı hâlâ kızgınsın." mırıldanarak önüne döndü. Evet ona kızgınım çünkü o pislik benim fotoğrafımı izinsiz almış. Telefonunu istediğim zaman bana verdi ve ekran resmi olarak benim uyuya kaldığım gecenin ekran resmini koymuştu. Aslında bu hoşuma gitti ama izinsiz böyle bir şey yapması sinirimi bozdu. Ya birde uyuduğum zaman almış. Hoş ne kadar kızsam da hâlâ o fotoğrafı kaldırmadı. Sultan'la bir süre ilgilensem de en sonunda küçük bir çocuk olduğu için hemen sıkıldı.

"Anne lunaparka gidelim mi?" sorduğunda Aslı Hanım elindeki dosyayı bırakarak bize döndü.

"Tatlım Mısra ablanla oynuyorsun ya." dediğinde küçük leopar bana baktı.

"Tamam, Mısra abla ile beraber gidelim." dediğinde babaanne gülerek elindeki dosyayı kapattı.

"Ya da hep beraber gidersiniz. Zaten ara vermeliyiz. Katılmam gereken başka bir toplantı var." dediğinde Gürkan Bey gülerek arkasına yaslandı.

"Biraz ara vermek iyi olacak." dediğinde Merih de sakince onu onayladı. Hepsinin onayıyla toparlanmaya başladıklarında sessizce onlara bakmayı bırakıp Merih'in yanına gittim. Kolunu tutmamla bana dönmesi bir oldu.

"Dize, ben lunaparka hiç gitmedim. Ne yapmam gerekiyor?" sorduğumda başta şaşkınca baksa da daha sonra gülerek beni kendine çekip odadan çıkardı.

"Pek bir şey yapmana gerek yok. Tek yapman gereken eğlenmek." dediğinde gülmeden edemedim.

"Peki." dediğimde o da güldüğünde kafamı iki yana salladım. Odan uzaklaşmamla şaşkınca bana bakınca "Sen o telefondaki fotoğrafı sil ondan sonra sarıl bana." dememle yüzünü buruşturdu.

"Hayır, çok güzel bir fotoğraf ve silmeyeceğim." demesiyle sinirle ona baktım. Arkadan gelen ikili bizim konuşmamızı fark etmiş olacak ki onlarda dahil oldu.

"Çocuklar neden kavga ediyorsunuz?" sorduğunda ikimizde Aslı Hanıma döndük. Daha sonrada birbirimize baktığımızda ikimizde aynı anda,

"Küçük bir fotoğraf meselesi."

"İzinsiz kullanılan bir fotoğraf hakkında."

Dediğimizde şaşkınca bize baktılar. Ardından da kahkaha atmaya başladılar. Gürkan Bey gülerek "Bunun için mi kavga ediyorsunuz? Bir fotoğraf için kavga etmeyin." dediğinde sinirle Merih'e baktım.

"Sadece fotoğraf? Beyefendinin benden habersiz çektiği bir fotoğraf." dediğimde bu seferde Aslı Hanım güldü.

"Bu hoş değil ama Merih senin eşin. Sorun olmaz, öyle değil mi?" sorduğunda direkt ona baktım. Aşırı masum bakıyor. Hızlıca önüme döndüğümde ikili gülerek bize baktı. Merih ise beni kendine çekerek güldü.

"Kısa süredirli evli olduğumuz için böyle şeylerle kavga ediyoruz. Peki siz? Siz ne için kavga ediyorsunuz?" sorduğunda bende merakla onlara döndüm. İkisi bir süre bize baktı sana sonrada küçük leopara bakmaları bir oldu. Biz ne olduğunu anlamadan Aslı Hanım kolumu tutarak eşinin elindeki araba anahtarını aldı.

"Oldu o zaman, biz Mısra'yla önden gidiyoruz." diyerek önden gitmek istediğinde Merih beni daha çok kendine çekti. Gürkan Bey de kendi eşinin kolunu tutarak güldü.

"Hiçbir yere gitmiyorsun, bugün Sultan'a bakma sırası sendeydi." dediğinde kadının bir anda suratı düştü. İç çekerek kızını kucağına alarak bize döndü.

"Bizim kavgamız da bu çocuklar." diyerek kızının saçını düzelttiğin de Merih'e dönmem bir oldu. Bana sırıtarak baktığını görünce önüme dönmem bir oldu.

"Rüyanda görürsün!" diyerek ondan kurtulmak istediğimde beni daha çok kendine çekti.

"Hadi ama kedi seviyorum diyen sendin." dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Hayır! Alakası dahi yoktur! Sokaktan bir kaç kediyi sahiplenebilirim!" diyerek yüzüne bile bakmadığım da kafasını boynuma koyarak güldü.

"Onu da yaparız tabi. Ama bize ait olan küçük kedicikler daha iyi olmaz mı? Ya da senin gibi sevimli tilki." demesiyle ondan kurtularak Aslı Hanımın yanın geçtim. Sakince onların yanında yürümeye başladığımda Merih iç çekerek bana baktı. Asansöre geçmemizle "Cidden, heves kaçırıyorsun." dediğinde elimi montumun cebine koydum. Benim yüzüne bile bakmadığımı fark edince derin bir iç çekti. Aslı Hanım gülerek bana baktı.

"Bizde başta sizin gibi çok kavga ettik ama bu kavgalar neye yarıyorsa!" diyerek kucağında uslu duran küçük leoparı gösterdi. Ufaklığa baktığımda bu seferde Gürkan Bey konuştu.

"Tabi, istemediğini söyledikten 10 gün sonra yanıma gelmiştin." dediğinde Merih direkt bana baktı. Ben ise yüzümü buruşturarak başka yöne baktım. Kim bu konuyu açtıysa, ben onun!

"Böyle bir şey olmayacak, boşuna bakma." dediğimde ayağını yere vurarak kendince ritim tutmaya başladı. Açılan asansörden çıkarak yüzüne bile bakmadım. Tamam, bende çocukları seviyorum ama bu çok başka bir boyut. Ya bakamazsam, ya vermem gereken ilgiyi vermezsem! Benim korkum bu ama Merih beni anlayabilir mi bilmiyorum. Önden ilerlediğim sırada birinin beni çekmesi ve başka birinin de bana çarpmak üzere olan adamı itmesi bir oldu. Merih beni daha da kendine çekerken varlığını bir an unuttuğum Talha da o adamı itti.

"İyi misin Kızıl Güzeli?" sorduğunda ona sarılmam bir oldu. Adam korkuyla bize baksa da Merih o adamı umursamadan "Kızıl Güzeli korkma, sorun yoktur." dediğinde onu onaylayarak daha sıkı sarıldım. Aslı Hanım ve Gürkan Bey ikilisi de sessizce bize baktı.

"Sorun değil, ben dikkatsiz davrandım." dediğimde saçımı öperek güldü.

"Üzgünüm, üzerine fazla gittim." dediğinde kafamı iki yana sallayarak ona baktım.

"Hayır sadece... gidelim mi?" dediğimde beni sakince onayladı ama adama son bir kez de olsa korkutucu bir bakış attıktan sonra birine işaret yaptı. Kime yaptığını anlamadım ve çokta kafama takmadım. İkimizde dışarıya çıktığımızda arabaya geçtik. Arabaya geçtiğimiz zaman Merih direkt bana döndü.

"Özür dilerim, Kızıl Güzeli. Sen bu konuyu açmadığın müddetçe bir daha asla bu konuyu açmayacağım tamam mı?" dediğinde dudağımı ısırarak onu onayladım. Burnumu öperek geri çekildiğinde istemeden de olsa gülümsedim. Arkama yaslanarak kemeri bağlarken ona bakmadan durmadım. O gerçekten de bir çocuk istiyor ama ben ne istediğimi bilemiyorum.

🦊BÖLÜM SONU🦊

Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin