🦊
Gözlerimi kapatarak bir süre durdum. O ise elini saçıma geçirerek "Hâlâ kızgın mısın?" sorduğunda yüzüne bakmadım. Elini itmek istediğimde belime sarılarak "Boşuna kızıyorsun. Ha baba demiş ha anne demiş, ne fark eder?" sorduğunda karnımdaki elini tuttum. Çekmek istediğimde daha sıkı tutundu.
"Öyle mi? Peki, Merih sen böyle düşün. İlk anne deseydi görürdüm ben seni!" dediğimde boynumu öptü. Tamamen kendine çekerek kucağına oturmamı sağladı. Bizi izleyen Rüzgar'a baktığımda ise elini birbirine vurarak bize gülüyordu. Elini daha sıkı tutarak "Merih bırak beni, bak Rüzgar bize bakıyor." dediğimde iç çekerek beni bıraktı. Bende kucağından kalkarak Rüzgar'ı yerden aldım. Onu yerden alınca bana sarılması bir oldu. Saçımı sıkıca tutarak,
"Baba." dediğinde ona baktım. Daha sonrada sinirle Merih'e baktım. Gülerek Rüzgar'a bakıyordu.
"Aferin oğ..." diyeceği sırada benim bakışımı görünce susması bir oldu.
"Devam et Merih." dediğimde kafasını iki yana salladı. Bende kafamı sallayarak "Devam et, sen!" diyerek arkamı dönmemle kapının çalması bir oldu. Sinirle kapıyı açtığımda karşımdaki babaanneyi ve Ferit'i görmem bir oldu. Onlar benim bakışımı görünce aynı anda birbirlerine döndüler. Geri çekilerek onları içeriye aldığımda,
"Güzel kızım ne oldu? Bu surat ifaden ne?" sorduğunda Merih iç çekerek bağırdı.
"Rüzgar ilk kelimelerini söyledi." dediğinde Ferit heyecanla ayakkabılarını çıkartıp yanımdan geçip onun yanına yürüdü. Babaanne de Rüzgar'ı benden aldı. O da içeriye geçtiğinde "Kızıl Güzeli, sende..." diyeceği sırada kapıyı vurmam bir oldu. Merih gözlerini kapattığında babaanne ve Ferit aynı anda irkilerek bana baktı.
"Pişt, ne oldu da yengem bu kadar kızgın?" sorduğunda onları sessizce izledim. Babaanne, Merih'in yanına oturduktan sonra Ferit de onların çaprazındaki koltuğa oturdu.
"Ne olsun, Rüzgar konuşmaya başladı. Bu sefer de o konuşmayı bıraktı." dediğinde ikisi de bana döndü. Rüzgar ise elini bana uzatarak ağlamaya başladı. Ağlaması arasında baba dediğinde ikisi de aynı anda Merih'e döndü. Bende babaanne den Rüzgar'ı aldım. Ardından da Merih'in kucağına vererek arkamı döndüm. Mutfağa gittiğimde arkamdan öylece beni izlediler. Daha önceden ılıması için bıraktığım sütü alarak biberona koydum. Ardından sakince mutfaktan çıkıp sütü Merih'e verdim.
"Baban beslesin seni!" dediğimde kucağındaki Rüzgar ve elindeki biberonla şaşkınca bana baktı.
"Kızıl Güzeli, dalga mı geçiyorsun?" sorduğunda yüzüne bakmadan masadaki telefonumu aldım. Ardından da diğer tekli koltuğa da ben geçtim. Aslında böyle bir şey yapmam. Sırf buna kızdım diye çocuğumu aç bırakacak değilim. Hasta olduğum için ilaç almam gerekti. Bu yüzden de böyle bir şey yaptım. Bu durumda oğlumun ağlaması dışında her şey benim işime yaradı. Suratlarının ifadesi kesinlikle görülmeye değer.
"Mısra kızım bu yaptığın hiç doğru değil." dediğinde göz ucuyla onlara baktım. Benim bakışımı görünce o da biraz ürkerek baktı. Vay be, yaşlı panteri bile korkuttum. O kadar mı korkunç duruyorum.
"Yaptığımın yeterince doğru olduğuna eminim. Merih Bey sizde babalık görevinizi yapın." dediğimde hepsi tek kelime etmeden Rüzgar'a döndü. Bende sakince mesajlara girerek babaanneye mesaj attım. Ona mesaj atmamla telefonunu çantasından çıkartıp mesajı okudu. Mesajı okunmasıyla bana dönmesi bir oldu. Tek kaşını kaldırdığında gülerek bir kez daha yazdım. Mesajı okuduktan sonra gülerek Merih'e döndü.
"Oğlum benim yapacak işlerim vardı. Sen Ferit'le artık..." dediğinde ikisi de şaşkınca birbirlerine baktılar.
"Babaanne ne diyorsun. Ben ne anlarım çocuk bakmadan."
"Babaanne sende mi beni Mısra gibi bırakacaksın?"
Dediklerinde umursamazca ayağa kalkıp "Babaanne ben seni yolcu edeyim." dediğimde beni kafasıyla onaylayarak çıkışa ilerledi. Dış kapıdan çıkmasıyla direkt bana döndü.
"Kızım hasta hissediyorsan doktora gitseydin. Şimdi bu ikisi Rüzgar'ın canını falan yakar." dediğinde gülerek kafamı salladım.
"Doktoru aradım da danıştım zaten. O dedi ilacı aldıktan sonra Rüzgar'ı emzirme, diye. Ayrıca ben o salaklara rahat bir şekilde çocuğumu vermem. Canını yakarlar yavrumun." dediğimde kafasını salladı. Daha sonrada bir şeyler daha konuştuk. Ardından da o gittiğinde bende salona döndüm. Salına girdiğimde ise iki aptal kavga ediyorlardı.
"Oğlum düzgün içersene çocuğa." dediğinde sessizce onları izledim.
"Kes lan sesini! Ben babasıyım benden daha mı iyi bileceksin!" dediğinde kapı pervazına yaslayarak onlara baktım. Merih kucağında oturan Rüzgar'a sütü içirmeye çalıştı. Ferit de onun ağzını açmaya çalışıyordu. Bunlar kesinlikle salak! Çocuğu süte zorlayacağınıza ağzına biraz sürseniz. Onlara doğru ilerlediğimde ikisi de aynı anda bana döndü. Onlar bana dönünce Rüzgar da beni gördü. Biberonu tutarak birden ağzına götürdü. Sonrada elini bana uzattı. Yumruk yapıp açma şeklini sessizce izledim. Üzgünüm yakışıklım ama ben hastayım ve sana bulaştıramam. İkisi de aynı anda süt içen Rüzgar'ı gördüğünde tekrar bana döndüler.
"Yenge, çocuk seni istiyor. Almayacak mısın?" sorduğunda kendimi koltuğa bıraktım. Benim bakışımı görünce ikisi de sessizce birbirlerine baktılar. Ardından da Ferit sakince ayağa kalkıp "Neyse bende gideyim. Sizde karı koca yalnız kalın." diyerek koltuğa attığı ceketini alıp hızlıca evi terk etti. Merih de arkasından şaşkınca onu izledi.
"Gitti pe..." küfür edecekti ki benim bakışımı görünce susması bir oldu. Tekrar önüne dönüp benim kucağıma gelmek isteyen Rüzgar'a baktı. Sakince ayağa kalktığımda heyecanla bana baktı ama benim sadece mutfağa ilerlediğimi görünce "Kızıl Güzeli şu an kavga edip, Rüzgar'ın ağlamasına sebep oluyorsun. Bak hâlâ sana gelmek istiyor." dediğinde daha önceden ayarladığım ilacı aldım. Daha sonrada salona geçerek güldüm.
"Merih Bey biraz babalık görevinizi yapın. Rüzgar büyüyünce anneci mi olsun." dediğimde birden durarak bana baktı. Daha sonrada kafasını hızlıca sallamaya başladı.
"Olsun. En güzeli!" dediğinde kahkaha atmaya başladım. Daha sonrada bu haline dayanamayarak sakince koltuğa geçtim.
"Biraz üşütmüşüm aptal! Bu yüzden Rüzgar'ı alamam. Ben alırsam hasta falan olur." dediğimde şaşkınca bana baktı.
"Hasta mısın? Neden bana söylemedin? Hadi hastaneye gidelim." dediğinde kafamı iki yana salladım.
"Gerek yoktur Merih. Ben iyiyim, sende sadece Rüzgar'la ilgilen." dediğimde iç çekerek Rüzgar'a baktı. Daha sonrada çocuk gibi kafasını salladı. Bu konuşmadan sonra Rüzgar ne kadar beni istese de Merih onu kendince oyaladı. Daha sonrada ikisi de yorgun bir şekilde uyuya kaldılar. Üzenleri örttüğümde Merih'in kolumu tutması bir oldu. Ona baktığımda sarı gözleriyle bana bakıyordu.
"Merih demeyi ne zaman bırakacaksın?" sorduğunda kafamı iki yana sallayarak kendimi geri çekmek istedim. Ne kadar denesem de kolumu daha sıkı tutup "Hadi ama mükemmel anne sensin! Onun baba demesine bu kadar takılmayı bırakman lazım." dediğinde iç çekerek elimi bir kez daha çekmek istedim. Bana izin vermeyerek kendine çekti. Dudağımı öperek "Beni de seninle beraber hasta yap." dediğinde kızarmam bir oldu. Bu adam cidden! Elini belime koyarak göğsüne yatmamı sağladı. Yanımızda uyuyan Rüzgar'a baktığımda "Bunları senin için aldım. Umarım doğru hatırlamışımdır." dediğinde elindeki telefona baktım. Pasta siparişi olduğunu gördüğümde gülmem bir oldu.
"Sen kendin mi hatırladın? Babaanne falan söylemedi değil mi?" sorduğumda kafasını iki yana salladı.
"Çok fazla şüphecisin! Tabikide kendim hatırladım. Senin için birkaç kutu. Beni affet artık." dediğinde iç çekerek onu onayladım. Benim onayımla boynumu öptü ama başka bir hareket yapamadan Rüzgar birden ağlamaya başladı. Ondan uzaklaşarak Rüzgar'a baktığımda "Daha yeni uyumuştun ama!" dediğinde gülerek ona döndüm.
"Susta uyut onu. Bende gidip uyuyacağım. Başım ağrıyor." dediğimde iç çekerek kafasını salladı. Aptal, bende her seferinde bunu yaşıyorum. Uyuyor olduğu için tam mutlu oluyorum ama bir bakıyorum. Aslında hiç uyumamış. Bunu da biraz Merih çeksin. Bende gidip güzel ve hoş bir uyku çekeyim. Sonra acır ne yapacağını söylemeye giderim.
🦊EKSTRA SON🦊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | Tamamlandı
Fantasy| Tamamlandı | | Daha okunabilir olarak düzenlendi | Tür savaşları her zaman ezici bir üstünlük için olan bir savaştır. Bu savaşın içinde doğduğun anda katılır ve buna göre eğitilirsin. Bir Anoxtra olarak doğarsan bu hayatı yaşamak zorunda olursun...