🦊
Arabada şaşkın bir şekilde Hasan amcaya bakmaya başladım. Ne yani o bir karışık kan ve bunu bana söylemedi mi? Benim bakışıma gülerek "Buna şaşırdıysan diğerleri yüzünden kalp krizi geçirebilirsin!" uyardığın da kafamı iki yana salladım.
"Onun hakkında bildiğin her şeyi anlat.” dediğimde omuz silkerek arkasına yaslandı.
"Evlendiğin kişiyi, o çocuğun abisi sanıyordum bu yüzden onun hakkında fazla bilgim yoktur ama sana şunu söyleyebilirim o çocuk abisinden daha tehlikeli!" dediğinde ona bakma şeklimi görünce iç çekerek "Bir karışık kan, annesi tahmin ettiğin gibi bir kedi ve sırf Merih doğurdu diye ortadan kaldırıldı. Hoş aynısını ona da yapmak istediler ama çocuk azimli çıktı. Kendisi için gönderilen tüm panterlerden tek seferde kurtuldu. Onun yaşındaki küçük bir çocuğun eğitimli panterlerden nasıl kurtulduğu muamma!" dediğinde yüzünde ona karşı az da olsa hayranlık vardı. Derin bir nefes alarak devam etmesini işaret ettiğimde "Her neyse, çocuk bu kadar yetenekli olunca Belgin ailesi onu hemen kabul etti. Bayan Bilge Belgin, bu çocuğa fazla ilgi gösteriyor. Sanırım o da bir altın panter bu yüzden, emin değilim. O aile her şeyi sır olarak saklamayı sever." dediğinde onu kafamla onayladım. Benim dalmış halime bakarak "Şunu da bilmelisin ufaklık! O çocuğu sakın kışkırtma! Abisi ile karşılaştırıldığında o ilerideki Belgin ailesinin lideri olacak. Hatta şimdiden konseyin başına geçeceği için eğitim almaya başladı. Konseydeki ilk karışık kan unvanını alacak." dediğinde elimi yüzüme koyarak gözlerimi kapattım.
"Bunda sıkıntı yok, her zaman bir yolunu bulur kurtulurum ben." dediğimde kahkaha attı.
"Haklısın ama aynı zamanda da fazla duygusalsın! Sana yaptıklarıma rağmen o adamı da hâlâ baban olarak görüyorsun." dediğinde elimi saçıma geçirdim.
"Bazı şeylerden ne yaparsan yap vazgeçilmiyor." dediğimde kafasını iki yana sallayarak camdan dışarıya baktı.
"Olabilir ama sen... boş ver geldik." dediğinde onu onaylanarak açılan kapıdan çıktım. Çıkmamla etrafa kısa bir bakış atarak buranın Belginlerin şirketi olduğunu anladım.
"Neden buraya geldik?” sorduğumda elini belime koyarak yürümemi sağladı.
"Konsey sen ve Merih ile aynı anda konuşmak istiyor." dediğinde onu kafamla onaylayarak etrafta olan siyah giyinmiş korumalara baktım.
"Hâlâ koruma olayını fazla abartıyorlar." dediğimde beni gülerek onayladı
"Evet, sonuçta her an biri bizi öldürmeye çalışabilir. Ve bilirsin kurşunu durdurmanın bir yolunu daha bulamadık." dediğinde gülerek onu onayladım. İçeriye girdiğimizde ortamda bazı sesler varken biz girdikten sonra sesler daha da arttı. Herkes bize bakarak kendi aralarında neden bu kadar yakın olduğumuzla ilgili konuşuyorlardı. Sessizce ikimizde asansöre bindiğimiz de "Yukarıda uslu dur ve kimseyle konuşma ben senin yerine hallederim." dediğinde onu kafamla onayladım. Asansör basılan kata geldiğinde ikimizde sessizce asansörden inerek korumalarla dolu kata geçtik. Bizim girmemizle herkes daha dikkatle bize bakmaya başladı. Hasan amca elini belimden çekerek "Bana yakın dur." dediğinde arkasına geçerek onunla aynı hizada yürüdüm. O bir odaya girmek istediğinde kapının buz kaplı olduğunu gördü.
"Bay Belgin tüm konseyle beraber kendisini içeriye kilitledi." dediğinde ikimizde korumaya baktık.
"Ve kapıyı açmaya çalışmadınız mı?" sorduğunda kafasını iki yana salladı.
"Yaşlılar sorun olmadığını söyledi." dediğinde Hasan amca tekrar elini kapıya koyarak tek seferde buzu kırıp kapıyı açtı. Adam gerçek bir yetenek ya! İkimizde içeriye girdiğimizde herkes bize döndü. Merih yaşlılar tarafından oluşturulan aura yüzünden yerde sinirli bir şekilde dizleri üzerinde oturuyordu. Onu gördüğümde korkuyla onun yanına gitmek istedim ama Hasan amca elini önüme koyarak bana izin vermedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | Tamamlandı
Fantasy| Tamamlandı | | Daha okunabilir olarak düzenlendi | Tür savaşları her zaman ezici bir üstünlük için olan bir savaştır. Bu savaşın içinde doğduğun anda katılır ve buna göre eğitilirsin. Bir Anoxtra olarak doğarsan bu hayatı yaşamak zorunda olursun...