🦊
Doktorun gülmesi artık sinirimi bozmaya başlamıştı ki derin bir nefes alarak "Tebrik ederim." dediğinde anlamayarak ona baktım. Neyi tebrik ediyor?
"Neyi?" sorduğumda gülerek tekrar ekrana bakıp bana döndü.
"Hamilesiniz." demesiyle duraksayarak ona baktım. Neyim, neyim?
"Pardon ne?" sorduğumda adam sırıtarak tekrarladı.
"Hamilesiniz Mısra Hanım." dediğinde öylece kalakaldım. Doğru duydum değil mi? O hamile olduğumu mu söyledi? Benim ifademi fark etmiş olacak ki "Siz bu habere sevinmediniz galiba?" sorduğunda direkt ona baktım. Kafamı iki yana sallayarak adama baktım.
"Emin misiniz? Belki yanlıştır." dediğimde adam hafifçe öksürerek ekranı bana doğru döndürdü. Bazı yerleri göstererek açıkça testin doğru olduğunu söylediğinde "Be... ben... izninizle." diyerek dışarıya çıkmam bir oldu. Talha da çantamı alarak arkamdan geldi.
"Mısra Hanım, iyi misiniz?" sorduğunda ona cevap vermeden karşıma çıkan ilk boş banka oturdum. O da ayakta durarak "Mısra Hanım?" sorduğunda yine cevap vermedim. Neden bu konuyu sabah konuştuk ve böyle bir şeyle karşılaştım? Ne yapacağım ben? Hamileyim ve ben ne tepki vermem gerektiğini bilmiyorum. Mutlu muyum? Bilmiyorum. Üzgün müyüm? Hayır. Korkuyor muyum? Kesinlikle. Ya bakamazsam, ya ona zarar verirsem. Ben ne yapacağım ki? Elimi saçıma geçirdiğim de birinin bana su uzatması bir oldu. Suyu uzatan Talha'ya bakarak şişeyi aldım. Suyu yavaşça içmeye başladığımda bana dikkatle bakarak "Merih Bey gelene kadar, biraz yürümek ister misiniz?" sorduğunda ona baktım. Şişenin kapağını kapatarak ayağa kalktım. O hafif önden ilerlerken bende onu takip ettim. Hastanenin içinde biraz yürüdükten sonra büyük bir camın önünde durduğunda ona baktım. Daha sonra da camdan içeriye baktığımda öylece bakakaldım. Derin bir nefes alarak "Belki sonucu direkt gözlerinizle görürseniz daha iyi bir karar verirsiniz." dediğinde ona bakmayı bırakıp tekrar önüme döndüm. Uyuyan bebeklere baktığımda yavaşça çalan telefonunu açarak geri çekildi. Hepsi çok küçük ve sevimli ama bu nasıl cevaba ulaşmamı sağlayacak? Bu ileride ona zarar verme ihtimalimi engellemeyecek. Onun gitmesiyle sessizce onları izledim. Onları izlemeye başladığımda ne olduğundan emin değilim ama bir ses duymam bir oldu.
"Eğlence şimdi başlıyor küçüğüm." gibi bir cümle duyduğumda etrafıma bakınmam bir oldu. Ben etrafıma bakınırken kadının biri gülerek yanımdan geçti.
"Sussana aptal! Ablam erkek doğurduysa ne yapayım. Bizimki de kız." dediğinde ona bir süre baktım. Çok mutlu. Önüme geri dönmek istediğimde Merih'in hızlı bir şekilde bana doğru yürüdüğünü gördüm. Ona tamamen dönmemle elini yüzüme koyarak dikkatle bana baktı.
"Kızıl Güzeli iyi misin? Bir şey olmadı değil mi? Seni yalnız bırakmamalıydım, neden yalnız bıraktım ki zaten!" dediğinde hıçkırmam bir oldu. Ağladığımı gördüğünde telaşlı ifadesi daha da telaşlı oldu. Ne diyeceğini bilemez halde bakarken arkamdaki yeni doğan ünitesini görmesiyle "Sabahki söylediklerim yüzünden mi? Eğer o yüzdense bir daha o konuyu açmam tamam mı? Sen üzülme olur mu?" dediğinde ona sarıldım. Beni kendine çekerek saçımı öptüğünde oradan geçen insanlar bize bakmaya başladı.
"Di... Dize...be... ben... ben korkuyorum." dediğimde bir elini saçıma geçirerek diğer eliyle de sırtımı sıvazladı.
"Korkma, Kızıl Güzeli. Ben senin yanındayım." dediğinde sessizce ağlamaya devam ettim. Bir süre sonra banklardan birine geçtiğimizde elimdeki suyu alıp kendi elini ıslattı. Ardından da yavaşça yüzüme sürdü. Yavaşça saçlarımı kulağımın arkasına koyarak "Daha iyi misin?" sorduğunda burnumu çekerek onu onayladım. Onayıma gülerek "Doktor bir şey dedi mi? Neden rahatsızlandın?" sorduğunda kafamı iki yana salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | Tamamlandı
Fantasy| Tamamlandı | | Daha okunabilir olarak düzenlendi | Tür savaşları her zaman ezici bir üstünlük için olan bir savaştır. Bu savaşın içinde doğduğun anda katılır ve buna göre eğitilirsin. Bir Anoxtra olarak doğarsan bu hayatı yaşamak zorunda olursun...