Bölüm 40: Kargaşa 🦊

642 76 43
                                    

🦊

Sinirli Merih'e baktığımda hırlayarak doktora sert bir yumruk attı. Korkuyla geri çekildiğimde doktor da elini burnuna koyarak Merih'e baktı. Ona bir kez daha saldıracağını fark edince kolunu tutarak "Dize, dur!" dediğimde mor gözleriyle bana baktı. Tamam şu an çok ürkütücü duruyor.

"Sakin olmak? Biraz önce sana dokundu." dediğinde Ferit de arkadan desteklercesine konuştu.

"Sakin olmasını boşuna isteme yenge biraz önce sana basbayağı dokunuyordu." dediğinde sinirle ona baktım. Ateşe körükle gitmesene mal! Sinirle Merih'in önüne geçerek diğer anoxtralara kısa bir bakış attım. Film oynuyor sanki, hepsi bu tarafa bakıyor.

"Dize, sakin ol önce! Normal bir şekilde konuşalım, herkes bize bakıyor." dediğimde göz ucuyla onlara bakarak bana döndü.

"Kızıl Güzeli, sen bi Ferit'in yanına geç. Ben şunu halledeyim daha sonra onlara da bakarım." diyerek beni Ferit'e doğru hafifçe ittiğinde sinirle ona baktım. Benim konuşmama izin vermeden "Önce seni halletmek lazım ama!" dediğinde sinirle kolunu tuttum.

"Merih sakin ol dedim!" dememle birden durarak bana baktı. Bana bakmasını umursamadan "Kes şunu! O adam benim doktorum ve sen de onu darp ediyorsun!" dediğimde Beren Bey de yerden kalkarak bana baktı.

"Sorun değil Mısra Hanım, ben alışkınım buna." dediğinde özür dileyerek ona döndüm.

"Çok özür dilerim." dediğimde arkadan Buse Hanım gelerek kocasının kanayan burnuna baktı.

"Beren ne oldu sana?" dediğinde Merih duraksayarak bana baktı. Ben ise onu umursamadan özür dileyerek kadına döndüm.

"Buse Hanım çok özür dilerim. Merih sizi çok yanlış anladı." dediğimde bana baktı. Daha sonrada Merih'e döndü.

"Sorun değil ama eşinize söyleyin bir daha önüne gelene vurmasın!" diyerek tekrardan kocasına döndü. İç çekerek Talha'ya döndüm.

"Hesabı öde gidelim Talha!" dediğimde beni onayladı. O hesabı öderken ben son kez onlardan özür diledim. Ardından da sinirle dışarıya çıktım. Merih de onlardan özür dileyerek arkamdan geldi.

"Kızıl Güzeli, bekle... Kızıl Güzeli." dediğinde sinirle ona döndüm. Benim sinirli halimi görünce uslu uslu bana baktı.

"Ne var Merih, bu seferde başka birine mi vuracaksın!" dediğimde çocuk gibi bana baktı.

"Sana dokunuyordu bende..." diyeceği sırada ona sinirle bakmamla sustu. Uslu uslu beni izleyerek kolumu tuttu. Tek kaşımı kaldırınca "...sana dokundu diye vurdum." dediğinde iç çekerek ona baktım.

"Şu an yorgunum ve eve geçmek istiyorum." diyerek kolumu ondan çekerek arabaya doğru yürüdüm ama bana izin vermeyerek kolumu bir daha tutup kucağına aldı.

"Tamam yaptığım için özür dilerim ama bana bu şekilde davranamazsın!" dediğinde kollarımı birleştirerek yüzüne bile bakmadım. Çevredeki anoxtralar ise bize bakıyordu. Bugün rezillik kotasını daha dolduramadık sonuçta! Kendi arabasına binmeme yardım ederek "Vazgeçtim yaptığımdan hiç pişman değilim. Bir daha olsa bir daha yapardım." dediğinde şaşkınca ona baktım. O ise kemerimi bağlayıp kapıyı kapattı. Ferit ise gülerek arka koltuğa geçti. Merih arabayı çalıştırdığında sinirle pencereden dışarıya baktım. Talha da kendi arabasına geçtiğinde Merih sürmeye başlamıştı.

"Cidden uslanmaz bir pantersin!" dediğimde omuz silkerek bana kısa bir bakış atıp önüne döndü. İç çekerek arkama yaslandığımda Ferit sırıtarak konuştu.

"Yalnız yenge, bence hakketti. Şu an bu durum Yeşim'in başına gelseydi. O tek yumrukla kalmazdı." dediğinde tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Merih ise sinirle direksiyonu sıktı.

"Ateşe körükle gidiyor birde.... öyle mi Ferit Bey? Peki bunu Yeşim'e söylerim, ona göre davranır... sın...ız!" diyerek sakince kemeri tuttum. Ben bunu deyince ifadesi donarak öne doğru geldi.

"Ya da yapmazdım. Yapmazdım, Merih sende şey yapama çok." dediğinde gülerek yola baktım.

"Dize, nereye gidiyoruz? Eve bu taraftan gidilmiyor." dediğimde sinirli ifadesi bir anda sırıtmaya döndü. Daha sonrada bana baktı.

"Babaannem torunu için şimdiden alışveriş yapmak istiyor." dediğinde elimi karnıma koyarak heyecanla ona baktım.

"Gerçekten mi?" sorduğumda gülerek kafasını salladı. Ferit ise iç çekerek arkasına yaslandı.

"Bizde Yeşim ile evlenebilseydik." diyerek tekrardan iç çektiğinde ona kısa bir bakış attım. Merih ise sırıtarak aynadan ona baktı.

"Güzelim, gidip her şeyi alalım. Hatta kıyafetlerini de şimdiden seçelim." dediğinde Ferit sinirle onun koltuğuna tekme attı.

"Kes lan sesini! Nispet yapıyor birde, neyse dua et arabada yengem var." dediğinde kafamı iki yana sallayarak camdan dışarıya baktım. Birde çocuk gibi kavga ediyorlar. Arabada kısa bir zaman geçirdikten sonra babaannenin evinin önünde durduk. Merih kısa bir telefon görüşmesi yaparak babaannenin gelmesini sağladı. Babaanne arabaya geçtiğinde Merih direkt arabayı çalıştırdı. Arkadan da başka arabalarda peşimizden geldiğinde babaanne gülerek arkasına yaslandı.

"Bugün bazı sebeplerden dolayı kontrole gidemediniz ama bundan sonra dikkat etmeniz gereken bir konu olduğunu unutmayın. Ayrıca size ayarladığım doktor iyi bir doktor. Bu yüzden bir çok konuda ona güvenebilirsiniz." dediğinde direkt Merih'e döndüm. Benim bakışımı aksine o sinirle direksiyonu tutuyordu.

"O doktora gerek yok. Ben başka bir doktor bulurum." dediğinde babaanne anlamayarak bize baktı. Ferit ise birden kahkaha atmaya başladı. Onun güldüğünü görünce babaanne tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Neye gülüyorsun oğlum? Ne oluyor?" sorduğunda iç çekerek telefonuma baktım.

"Bahsettiğin doktoru Merih Bey bir güzel dövdü babaanne." dememle kadın şaşkınca ona baktı ama Merih sinirle bana döndü

"Bana o p... yani o doktor yüzünden trip atma! Sana dokunuyor olmasaydı vurmazdım. Ayrıca hâlâ o üzerindekiler hakkında konuşmadık bile!" dediğinde kıyafetime bakmam bir oldu. Daha sonrada sinirle ona döndüm.

"Birincisi o adam bana kötü bir niyetle dokunmadı. Doktor olduğu için bileğimden nabzımı kontrol etti! İkincisi ise giydiğim şey hakkında konuşamazsın! Ben 20 yaşını geçmiş bir yetişkin olduğum için istediğimi giyerim." dediğimde sinirle frene bastı. Tamamen bana dönerek gülmeye başladı.

"Öyle mi? O yetişkin kadın benim karım ve doğal olarak böyle konuşmaya hakkım var!" dediğinde bende tamamen ona döndüm.

"Evet, kocam olabilirsin ama benimle bu şekilde konuşamazsın! İstediğim gibi davranma özgürlüğüm yok mu benim?" dediğimde dudağını ısırarak gözlerini kapattı. Konuşmak için hazırlansa da ona izin vermeyerek "Yok mu? Benim hiçbir zaman özgürlüğüm olmayacak mı? Babam da aynısını yapıyordu. Sende mi aynısını yapacaksın? Sen istediğinde mi konuşacağım ya da oturup kalkacağım!" dediğimde kafasını iki yana salladı.

"Ben o anlamda demedim! İstediğini yap, ne istersen onu söyle ama.... ama senin o şekilde giyinmeni istemiyorum. Başkasını sana bakmasını istemiyorum, Mısra!" diyerek elini yanağıma koydu. Sakince "Seni kısıtlamak gibi bir düşüncede değilim, istediğini yap Kızıl Güzeli, sadece başkasının sana bakmasından hoşlanmıyorum." dediğinde kafamı eğerek onu onayladım. Benim onayımla kahkaha duymamız bir oldu. Arkada şaşkınca bize bakarak oturan babaanne ve kahkaha atmakla uğraşan Ferit'e baktık.

"Ah, hayatımda gördüğüm en kısa kavga!" diyerek arkasına yaslanarak babaanneye döndü. O da ne diyeceğini bilemeyen şekilde bize baktı.

"Siz çocuklar... ikinizde saçma konular yüzünden kavga etmeyin. Ayrıca Merih Bey, bir daha kızın giydiklerine karışma. Ne isterse onu giysin zaten ileride hamileliğinden dolayı rahat giyinemeyecek." dediğinde Merih direkt bana baktı. Ben ise babaanneyi onaylayarak Merih'e döndüm.

"Tamam, ne haliniz varsa onu görün ama... diz kapağından yukarı giyemezsin!  dediğinde eteğime baktım. Daha sonrada onu onayladım. Aslında kısa olması biraz rahatsız edici sadece giymek istediğim için giymiştim.

🦊BÖLÜM SONU🦊

Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin