23.BÖLÜM

6.2K 255 11
                                    

BEBEK





/Yarenin anlatımıyla/

Bu gece beni bekle demişti. Gece yanımamı gelecekti. Allahım ben ne yapacağım. Başkalarına göre sevdiğin adamın olmak güzel birşey olabilir. Bizim durumumuz çok farklı. Yağız beni intikamı uğruna içindeki öfkeyi soğutmak uğruna kullanan biri. Tek taraflı olan benim hislerim ve onun içinde bitmek tükenmek bilmeyen bir kin var. Bir araya gelmesi imkansız iki insanız. Olurda bana birşey yaparsa yaşamam, yaşayamam.

Duvarın dibinde gözlerim yaşlı bekledim. Yağız o sözleri söyleyip gitmişti. Benim halim umrunda değildi. Elleriyle yakıp yıktığı duygularıma yenilerini eklemek derdindeydi. Nereden  sevdim o zalimi diyen Güllü ne doğru söylemiş. Zalimi sevmek acıdan başka ne verir.

Hatırlamıyor numarasına kandım salak gibi. Oysa buda bir oyunmuş , beni yıkmak bu kadar mı zevk veriyor. Çaresiz kalmak nedir bilirmisiniz. Boğazınıza dolanan bir ip altınızda tabure bir dokunuşa bakar ölüm. Şuanki durumum böyle, yapılan herşeye göğüs gerdim. Yine olsa dayanırım ama beni böyle aşalık bir duruma sürüklemesine dayanamam. Geceye kadar Yağızı engelleyecek bir yol bulmalıydım.

Güçlü olmak vardır  , birde güçlü görünmek zorunda olanlar. Ben ikincisiyim , güçlü görünmek zorundayım. Kimseye aciz yanımı göstermeyeceğim. Bir şekilde gece gelmesinede engel olacağım.

İşimin başına döndüm. Ortalıktan kaybolduğum için kızmasınlar diye aceleyle işleri yapıyordum. Mihriban hanım ve kızlar 2 3 gündür pek karışmıyor , hatta yokmuşum gibi davranıyorlar. Fırtına öncesi sessizlikmi yoksa başka  birşey mi bilmiyorum. Sebep neyse o sebebe duacıyım. Yağızda onlar gibi yapsa yokmuşum gibi davransa. Aile hasretim zaten bana işkencelerin en büyüğü. Kalbime Yağız yasağı koyduğum gün onu düşünmeyi  bıraktım,  tek düşüncem ailem artık. Günler geçipte ağabeyimin gelmediği her gün umudum yok olmaya yüz tutuyor. Ya gelmezse ben ömür boyu bu konakta kalamam. Ailem olmadan , onları görmeden bir ömür geçiremem.

Esin ve arkadaşları Yağızın rehberliğinde Mardini gezmeye çıktılar. Mihriban hanım ve kızlar alışverişe çıktı. Bizde işleri bitirdik , 5 tane kahve yaptık terasa çıkıyoruz. Yağızların balayında olduğu günler geldi aklıma güzel geçen o 2 hafta.

Kahveleri ortaya alıp oturduk. Aynur ablada bir haller vardı hadi hayırlısı. Heyecandan yerinde duramıyordu. Ağzındaki baklayı bir çıkarsa rahatlayacak. "Aynur abla ne bu heyecan " dedim. "Çok mu belli oluyor ya" dedi. Hepimiz birlikte evet dedik. "Şey ııı ben kızlar ben hamileyim galiba" dedi. Galibada ne demek. "Hamilemisin değilmisin" dedi yade hepimiz adına konuşmuştu. Aynur abla gözleri dolu "hamileyim " dedi. Hepimiz birbirimize sarıldık. Konağa bir bebek geliyordu , dile pek getirilmese de özlemle beklenen bir bebekti o. Hepimiz güzel dileklerde bulunup Aynur ablaya sarıldık. Rabbim yüzüne gülmüş bir evlat vermişti. "Yasin ağabey biliyormu" dedim ağzım kulaklarımda." Yok bilmiyor akşam söylicem. Aslında Yasine söylemeden kimseye söylemeyecektim. Tutamadım kendimi" dedi. Yavrusunu hissetmek ister gibi bir eliyle karnını okşuyordu. Annelik yeryüzündeki en mukaddes görev , Rabbim isteyen herkese nasip etsin. Yade " sabahki telaşın birşey yemeden gitmen ondandı demek" dedi. Aynur abla başını evet manasında salladı. Bebiş çok şanslı olacaktı Aynur abla gibi bir annesi olacaktı. Dört gözle gelmesini bekleyen kocaman ailesi vardı. Aynur abla " Yaren kimse yok bir türkü söylesene " dedi. " Aynur abla söylemesem geçen seferi biliyorsun gelirler sorun olur" dedim. Onu üzmeye  dayanamayacağımıda biliyordu. Israr  ediyordu, diğerleri de katıldı ona söyleyip kurtulayım en iyisi.Ailem aklıma geldi hasretleriyle dolan yüreğimin feryadı gibiydi söylediğim şarkı. Edip Akbayramın hasretinle yandı gönlümü söyledim. Her bir söz yüreğimdeki hasrete yazılmış benim yerime dile dökülmüştü sanki. Çaresizlik yollarımı bağlamıştı , tek çarem Baran ağabeyim.

Bir Ömür Gibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin