Bir Ömür Gibi

34.BÖLÜM

HERŞEYİM

/Yağızın anlatımıyla/

Sabah keskin bir ağrıyla kalktım. Dün gece yine fazla kaçırmıştım galiba. Yatakta sağ tarafıma döndüm. Yanımda biri yatıyordu. Lan ben o sarhoşlukla ne yapmıştım. Hemen üstümü kontrol ettim. Dünki kıyafetlerim üstümdeydi. Peki bu yanımda yatan kimdi. Yorganı kaldırıp yanımdakine baktım.

Azat biz beraber mi uyumuştuk. Neyseki korktuğum gibi birşey olmamıştı. Dün geceye dair hatırladığım silik silik anılardı. Bir ara Karacan konağına gittiğimizi Yaren diye bağırdığımı hatırlıyorum. Birde Karacan erkeklerinin dışarıya çıktığını. Ne konuştuk , ne yaşandı yok bende.

Azatı dürtüp uyandırmaya çalıştım. Azat homurdanarak "Lan gece ayrı bir dertsin gündüz ayrı. Bari gündüz bırakta yakamı uyuyayım" dedi tek gözünü açarak. "Azat kalk lan. Niye benimle uyudun sen" dedim. Azat doğrulup "sorduğun soruya bak. Ah hayatım gece çok içmiştin bende senin bu durumundan faydalanmak istedim. Lan Yağız niye olacak gece beni Yaren sanıp bırakmadın. Bir ara çok korktum birşey yapacaksın diye " deyip kahkaha attı.

Off gene sapıtmıştım. Azata dönüp "atma lan. Seni Yaren sanmışımda , yok bırakmamışımda " dedim inmayarak. Azat "bütün gece kolumu tutup Yaren diye sayıklayanda bendim zaten" dedi gözlerini devirerek. Yataktan kalktık dün gece ne olmuştu ben Yareni görebilmişmiydim merak ediyorum. "Azat dün gece Yarenlerin konağındaydık orda ne oldu " dedim merakla. Azat tekrar kahkaha atarak "onu hiç sorma lan. Rezil oldun rezil" dedi.

Nasıl rezil olmuştum , ne yapmıştımda rezil olmuştum. "Nasıl , ne yaptım " dedim anlatacakları korkutuyordu beni. "Agah ağanın elini öptün zorla. Oda yetmedi babacığım Yareni almaya geldim dedin. Yarenin ağabeylerinide zorla öpüp canım kayınçolarım dedin. Seni konaktan uzaklaştırmaya çalışan Berdanada ben sana böylemi yaptım kayınço aşk olsun deyip tavır yaptın" dedi kahkahalarının arasından. Ellerimi yüzüme kapayıp "Allah beni bildiği gibi yapsın" dedim. Acaba Yaren bu halimi görmüşmüydü ,gördüyse  iyiden kendimden soğutmuşumdur. 

Azat "Allahtan Yaren çıkıpta o halini görmedi. Valla kızın sana döneceği varsada dönmezdi" dedi. İçim rahatlamıştı. Her içmemde kendimi kaybediyordum. İçmicem birdaha deyip yine içiyordum. Görünüşe göre Yaren dönmezse daha çok içecek gibiydim.

Azat odadan çıkıp aşağı indi. Bende duş aldıktan sonra indim. Saat öğlen olduğu için öğlen yemeği hazırlanıyordu. Azat annemlerle konuşuyordu. Azata " hadi " dedim. Annem " oğlum birşey yemeden nereye " dedi. "Biz Azarta dışarda yeriz daye. Önemli işlerimiz var" dedim. Aslında evden uzaklaşmak için bahaneydi. Yaren konağa dönmeden bu konak bana cehennemdi. Her köşede sevdiğimin kötü anıları vardı.

Azatla arabalara atlayıp kahvaltı yapacağımız bir mekana gittik. Daha önce hiç gelmediğim bir yerdi. Hem restorant hemde kahvaltı salonu gibi bir yerdi. Oturup sipariş verdik , siparişleri beklerken konuşmaya başladık. Azat "Yağız benden istediğin şeyi yaptım. Ahmet Bakırcıoğlunu araştırdım. Adam pek sağlam ayakkabı değil" dedi.

Aylar önce Azattan Ahmeti araştırmasını istemiştim. Sağolsun beni hiç bir konuda yanlız bırakmadığı gibi bundada yalnız bırakmamıştı. Zaten tahmin ediyordum onun sağlam bir adam olmadığını. Azat " kaçakçılık yapıyormuş" dedi. Bunuda biliyordum aslında. Babası babamlarla  bu yüzden düşman olmamışmıydı. Devam etti " herşeyi yapacak kadarda gözü kara" dedi. "Yapsın bakalım ne yapabilir. Bilirsin benimde gözüm kara" dedim. Azat " ne yapmayı düşünüyorsun. Bak kendini yada aileni tehlikeye atacak birşey yapma. Böyle adamların kendi gibi kara tarafta olan bir sürü yandaşı vardır " dedi benim deli hallerimi bildiği için beni uyarıyordu. Şuan birşey yapmayacak bekleyecektim. İlk  hamle ondan gelmeliydi. Arkadaşımın  içini rahatlacak sözler söyledim.