Bir Ömür Gibi

16.BÖLÜM

                        KUMA...

Bir boşluktayım. Her yanım karanlık. Soğuk bir ürperme geçiyor içimden. Nerdeyim , niye buradayım. Işıkları yakın diye bağırmak istiyorum. Ama sanki dilim lal olmuş gibi. Bütün kelimeler uçup gitmiş gibi. Etrafıma bakıyorum. Her yer karanlık. Bir , bir nefes sesi. Hızla etrafımda dönüyorum. Kim var orada diye bağırıyorum. Ama sanki ses benim değil bana ait değil gibi. Bu sefer ensemde bir nefes hissediyorum. Korkuyorum neyden kimden bilmiyorum. Nefesin sahibi cehennemin diye bağırmaya başlıyor birden. Bu, bu ses Yağız. Yere çöküp hayır , hayır diye bağırmaya başlıyorum. Ben yapmadım suçsuzum hayır ben değilim Yamanın katili diye avazım çıktığı kadar bağırıyorum. Birden sahne değişiyor. Evimdeyim annem ,babam, ağabeylerim hepsi burada. Koşup sarılmak istiyorum. Ama kendimi yerde buluyorum. Ellerimde,  ayaklarımda daha önce fark etmediğim frangalar var. Tekrar var gücümle kalkıp koşmaya çalışıyorum. Sonuç yine aynı. Bırak , bırak gideyim diye bağırmaya başlıyorum frangalarım Yağızın elinde.

  Aniden sıçradım. Nerdeyim ne oldu. Bedenimin üstünden tır geçmiş gibi. Etrafıma bakıyorum baş ucumda Aynur abla ve Ezo yade. Ayak ucumda Yağız. Yağızı görünce kesik kesik kareler  geliyor gözümün önüne. Selcan , devrilen kova , merdivenlerden itilişim , Yağız. Yağızın ben düşerkenki yüzü. Keyif aldığı her hâlinden belli olan gülüşü. Ölmedim , ölemedim keşke ölseydim. Keşke hiç uyanmasaydım. Aynur abla birşeyler diyor. Anlamıyorum beynim uyuşmuş gibi. Algılayamıyorum. Her yanım kırıldı galiba hiç bir yerimi kımıldatamıyorum. Öldürmeyen acı güçlendiriyor demiştim değilmi , hayır ölmekten beter ediyor.

Aynur abla saçlarımı okşayarak " Yaren beni duyabiliyorsan cevap ver canım"  bir müddet cevap vermemi bekledi. Cevap vermeyince " en azından başını salla. Ne olur " dedi. Gözleri dolmuştu. Üzüldüğünü görünce hemen başımı salladım. Başımı sallamamla beynim zonklamaya başladı. " Oh şükürler olsun canım " dedi. Kimseye bakmıyordum sadece Aynur abladaydı gözlerim. " İyiymiş bak yenge boşuna konağı ayağa kaldırdın" diyen Yağıza çevirdim bakışlarımı. Neden bu kadar sinirli bakıyordu. Sanki kendim bilerek mi düştüm. Sinirden burun delikleri genişliyor , yüzündeki kaslar oynuyordu. Olanların sorumlusu benmiydimde bana sinirliydi. Ezo yade hem ağlıyor hemde Yağıza bağırıyordu. " Hiç mi Allah korkunuz kalmadı. Geleli daha 3 gün  oldu. Yapmadığınız kalmadı garibe. Öldüemekse niyetin bıraksaydın ağaların kararıyla ölseydi.    Hiç düşündünmü Yağız ya masumsa ya suçu yoksa nasıl kalkacaksın bu vebalin altından. Nasıl bakacaksın bu kızın yüzüne. Siz nasıl bakacaksınız onun yüzüne." Son sözleri herkeseydi. Yağız öfkeyle" yade yadem seni kırmak istemem ama şu kızı savunma bana. Suçsuzsaymış  ha ne suçsuzu. Sen daha gerçek yüzünü görmemisşin bu kızın" dedi bana bakarak." İki gün sadece iki gün dinlenmene izin veriyorum. Sonra ayağa kalkacaksın. İki gün de çokya neyse " dedi. Lutfeder gibi söylemişti. İki gün izin veriyormuş beyefendi.

Yataktan yade ve Aynur ablanın yardımıyla kalktım. Beni çalışanların banyosuna götürdüler. Üstümü soyup dikkatlice yıkamaya çalıştılar. Her dokunuşlarında canımın acısından inliyordum. Bir yerim kırımamıştı ama her yanım ezikler içindeydi. Vücuduma her lif sürdüklerinde daha çok acıyordu. Başımdaki yara , ellerimde henüz geçmemiş yaralar, kolumdaki yanık. Büyük bir trafik kazası yada patlamadan çıkmış gibiydim. Allah razı olsun Aynur abla ve Ezo yade bir bebeğe özen gösterir gibi yıkadılar beni. Yıkanmam bitmişti havluya sarıp odama götürdüler. Bu konakta en huzur bulduğum yer. En azından eziyet görmediğim tek yer. Aynur abla dikkatlice kuruladı beni , sonra valizimden yeni kıyafetler alarak yanıma geldi. Baş ucumda duran yara kremini alıp yaralarıma dikkatlice sürdü. Canımı yakmamak için özen gösterse de yaralarıma dokunduğu an isteğim dışı inliyordum.  Üstümü giydirdiler. Yatağıma yatırıp üstümü örttüler. Aynur abla " yade sen başında bekle. Ben çorba ve ağrı kesici alıp geleyim " dedi ve hızla çıktı odadan.