32.BÖLÜM

6.5K 236 28
                                    

SÖYLEYEMEDİM


/Yağızın anlatımıyla/

Baran telefonda o sözleri söyledikten sonra telefon kapandı. Ben Baranın bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim. Hata benimdi , ailemin suçu yoktu. Eğer elimi çabuk tutmazsam bu defa gerçekten kan davası başlayacaktı. Buna izin veremezdim. Yeterince çıkmazda olan bu olayı daha kötü hale gelmeden halletmeliydim.

Masadan kalkıp Yareni kolundan tutup peşimde sürükledim. "Ne oldu, nereye gidiyoruz " dedi. Şuan durup bunları anlatamazdım. "Yaren konuşma yürü yolda anlatırım " dedim arabaya doğru ilerlerken.

Yareni arabaya bindirip şoför koltuğuna oturduğum gibi gaza bastım. Yarene yolda anlatırım demiştim ama nasıl anlatırdım. Benim gerçeği bildiğimi öğrendiğinde vereceği tepkidende korkuyordum. Herşey ama herşey sarpa sarmıştı.

Giderken 1 saatte gittiğim yolu yarım saatte bitirmiştim. Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Aceleyle arabadan inip konağa girdim. Babamın ve ağabeyimin başında silahla bekleyen Karacan erkekleriyle karşılaştım.

Yareni arabada unutmuştum, Yarenin Barana " Ağabey" demesiyle onu unttuğumun farkına vardım. Koşup sarıldı ona , ne çok isterdim banada sarılsa öyle. Ben onu gözümün gördüğü herşeyden kıskanıyordum.

Baran " Gülüm, canım bitti. Sözümü tutup seni almaya geldim" dedi. Yareni kolayca bırakacağımı sanıyorsa yanılıyordu. Öleceğimi bilsem bırakmayacaktım. Yukarıdan aşağıya inen Agah ağayı fark ettim. Agah ağanın kızına düşkünlüğünü bütün Mardin bilirdi. Yareni görmesiyle dolan gözleri sevgisinin kanıtıydı zaten.

Yaren babasını fark edip ona koştu. Ailesine hasret bırakmıştım aylarca. İçimdeki umutlar yok oluyordu. Elimden kayıp gittiğini hissediyordum. Agah ağanın ağlayarak "yavrum gül kokulu kızım " deyip öpmesi Yarenin " babam canım , canımın içi babam " deyip sıkıca sarılması beni en çok yaralayan olaylardan biriydi. Kör gözlerim , gerçeklere sağır kulağım , kararmış kalbim bizi bu noktaya getirmişti.

Agah ağa "Yağız" diye tısladı. Herkesin gözünde vicdansız , kalpsiz bir adam olmuştum. Bilselerdi pişmanlığımı , görselerde Yarene olan sevdamı. Yine böyle düşünürlermiydi. " Ne demek lan gerçeği bilip saklamak. Yetmiyormuş gibi kızımı alıp kaçırmak" dedi bağırarak. Kimin ne dediği , ne düşündüğü önemli değildi artık. Yarenin gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığı , bana bakışları herşeyin bittiğini gösteriyordu.

Baran " Yağız ben seni mert sanırdım. Sen namertmişsin " dedi. Sevda mertlik tanırmıydı. Sevdaya mertlik işlermiydi. Ah Baran sende bir sevdalanda öyle konuş demek vardı. Suçlu olduğum için susuyordum. "Ağaları topladım. Bu iş bugün burada bitecek. Ağalara gerçekleri anlattım, tekrar karar vercekler " dedi. Kim ne karar verirse versin benim umurumda değil. Benim kararım belliydi zaten.

Baranlar silahlarını bellerine koydular. Agah ağa Yareni yukarı yönlendirdi. Ağalar yukarda bizi bekliyordu demekki. Yaren babasının kanatları altında ben ise ağaların tam ortasındaydım. Reşat ağa "senin gerçekleri bildiğin doğrumu" dedi teyit etmek için. Yalana hacet yoktu başımı sallayarak onayladım. "Yağız ağa gerçekleri sakladın. Yareni kaçırdın senin cezanı Agaha bırakıyorum. Yaren ile olan evliliğindeki kararımıza gelirsek" dedi Reşat ağa Yarene bakıp devam etti " eğer hamile değilse , boşanmanıza karar verdik " dedi. Bende biliyordum kararın böyle olacağını. Günlerce bir sebebi olsun kalsın diye bunun için uğraşmıştım.

Geldiğimden beri ilk defa konuşup
" beni hiç bir güç karımdan boşayamaz. Yareni bırakmam " dedim kelimelere bastırarak. Agah ağa " ne demek boşanmam. Boşayacaksın bende kızımı alıp gideceğim " dedi bağırarak. İstediklerini yapsınlar , ayıramazlardı beni Yarenden. Kararlı bir ses tonuyla "ben son sözümü söyledim. Boşanmam Yareni benden almanıza izin vermem " dedim. Bütün kainat toplansa , işkence etse yine boşamayacaktım sevdiğimi.

Bir Ömür Gibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin