18. BÖLÜM

720 24 2
                                    



İYİ OKUMALAR

Şükür ki sabah gayet neşeli başladı benim için . Baran dediğini tutmuş Alperen'i kendi evine götürmüştü. Baran'in dediğine göre evde hiç konusmuyormuş . Zavallı Baran'in korkusuna konusmuyordur. Yoksa imkanı yok onu kimse susturamaz.

Tam kahvaltıya oturmuştum ki ,mutluluğum buraya kadar devam etti. Çünkü içeri koşturarak Alperen girdi. Masanın yanına gelip birden ayaklarıma kapandı. Herkes gibi bende şaşırmıştım . Ne oldu diyemeden," Zeyno kulun kurbanın,emrindeki askerin, sırtındaki çantan,yüzündeki bıyığın olayım ,ne olur söyle Baran abiye beni azad etsin. Ne olur verme beni ona. Bırak burda kalayım. Ulan bir ufak canım var ,koltuğa kıvrılır yatarım."dedi.

Şimdi anlamıştım derdini.."iyide kardeşim bende istiyorum burda kalmanı, ama Baran tutturdu illa ben ağarlayacağim onu diye. Şimdi koskoca adama nasıl deyim ,Alperen senden korkuyor bırak onu diye"dedim. Ama bende gülmemek için kendimi zor tutuyorum.

Bana ters ters bakarken"Yalan söyleme ,istesen gayet rahat ikna edersin. Ama bu durum seninde hoşuna gidiyor deme gudubet ."dedi.

"Valla ne yalan söyleyeyim hoşuma gittiği doğru. Özellikle Ertuğrul abiye bu hallerini anlatınca,onun bile hoşuna gitti"dedim. Alperen ayağa kalkıp anneme baktı. "Lemancıgım bari sen birşey söyle Baran abiye . Alperen oğlum olmadan uyuyamıyorum. Bir kaç günde bizde kalsın de "dedi.

"Oğlum bende isterdim ama Doğa soylemezse kabul etmez ki. Biliyorsun birtek onun isteğini kabul eder." Dedi.

"Ah işimiz zeyno'ya kaldıysa ,benim ordan cenazem çıkar. Sizde arkamdan ağlarsınız artık"

"Tamam ,tamam üzülme ben söylerim. Artık sende abimle beraber uyursun. Acıdım sana hadi "dedim .

"Allah ne muradın varsa versin. Allah tuttuğunu altın etsin. Allah sevdiğine kavuştursun. "diyerek dualarına başladı. Sonra sofraya oturup bizle kahvaltı yaptı. Başladı orada yaşadıklarını anlattı.

"Ahh Murat amca sorma neler çektim. Yemin ederim nefes almaya korktum. Olurda yanlış alıp onu kızdırırım diye. Ben ömrümde ilk defa bu kadar az konuştum . Adam birtek Zeyno varken sakin . Diğer zamanlar kaşları hep çatık. Hayır anne , babası ne kadar güler yüzlü . Baran abi kime çekti bilmem"diyerek oradaki suskunluğunun acısını , bizim yanımızda konuşarak kapatmaya çalıştı.

Abim" Baran abi dedesine çekmiş. Musa dedem de onun gibi. Gerçi adam mecbur öyle durmaya . Kendisi ağa olunca."diyerek konuya dahil oldu.

"Nasıl yani . Hani şu bildiğimiz ağa. Konakta yaşayan. Dizilerdeki gibi" dedi Nisanur. Kendisi acayip meraklı bu dizilere.

"Evet kızım o dizilerdeki gibi "dedi annem.

"Ay Zeyno gidelim mi Mardin'e . Oraları merak ediyorum. Ha ne dersin kardeşim "dedi.

Bende kafamı sallayarak"tamam kardeşim gideriz. Baran'in işlerini halletmesini bekliyorum. Onunla beraber ,gençler olarak  Trabzon ve Mardin'e gezmeye gideceğiz"dedim.

Kahvaltı bittikten sonra Yağız da geldi. Hep beraber bahçede çardakta oturup sohbet ettik. Hatta Elvan'ıda çağırdık. Yanlız Yağız ve Elvan'ın birbirine devamlı kaçamak bakışlarla bakması dikkatimden kaçmadı. Neyse bir ara alırım ikisinin de ifadesini.

Alperen'i Ertuğrul abi aradığı için bizden uzakta konuşuyordu. Telefonu kapatıp yanımıza geldi.

"Gençler size bir mujdem var. Beraber tatile gidiyoruz "dedi.

KİMİM BEN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin