24. BÖLÜM

691 17 2
                                    


#Yeni yıl herkese sağlık ,mutluluk,bol neşe getirsin...#


İYİ OKUMALAR


İnsanın bir ailesi olması her şeye bedel. Hele ki yanlizligi ve kimsesizligi tatmış benim , Nisanur,Dilek için. Ailemle yaşadığım sorunlara rağmen ,onlar vazgeçilmezim...

Her insan hata yapar. Önemli olan yapılan hatalardan ders çıkarıp bir daha yapmamaktir. Hata sadece küçüklere özel bir şey değil. İnsanın annesi, babası,sevgilisi,kocası,abisi, ablası.... Bilerek veya bilmeden hatalar yapar. Ailemde hata yaptı. Hemde olmaması gereken bir hata.. Ama ölümlü bir dünyada yaşıyoruz . Onları kolay kolay affedemiyorum. Ama şimdiye kadar öldü bildiği evlatlarını daha fazla onlardan uzaklaştıramazdım.

Biz eğlenirken gözleri hep üzerimdeydi. Sırtımdaki izleri gördükçe içleri acıyordu. Bunu her ne kadar belli etmek istemeseler de anlıyordum. Ama bunun için yapacak birşeyim yoktu. O yaralar ben ölene kadar orada kalacaktı.

Baran bir dakika yanımdan ayrilmiyordu. Şimdi bile şezlonga yapışık ikiz gibi oturmustuk. Ben onun önünde , bacalarının arasında, o ise arkamda bacaklarını açmış bir şekilde beni sarıp sarmalıyordu. Elleri sırtımda geziyordu. Arada tam yaralarımın olduğu yerleri öpüyordu. Sanki o zaman ki acıları almak ister gibi. Dudaklarını üzerimden çekmiyordu.

Saçlarımı yana atıp boynuma öpücük konduruyordu. Elleri ise karnımda , oraları okşuyordu. Babam daha fazla dayanamadı. Sabahtan beri Miran abi ve Dilek yanyana,bizde Baran'la dip dibeydik. Ne zaman patlayacağını merak ediyordum. Kıskançlıktan homurdanıyordu.

"Baran oğlum kızımı birazda biz mi sevsek acaba ne dersin. Hani benim kızım ya ,hani ben babasiyim ya... Ne dersin oğlum..."dedi. Sesini sakin tutmaya çalışıyordu ama olmuyordu. Baran 'sa sanki ona denmemiş gibi tekrar boynumu öptü.

"Ben işe gidince sevin Murat amca. Ama şimdi onu bırakmak gibi bir niyetim yok. Kusura bakma"demez mi... Onun bu cevabıyla herkesi gülme tuttu. Babam sinirden kızarmıştı. Bense utançtan renkten renge giriyordum. Tam Baran'in ellerini çözüp ondan ayrilacakken ,daha sıkı sarıldı. Uyarı amaçlı boynumu ısırdı. Ondan ayrilmayayim diye.

"Ulan babayim ben baba. Tamam saygı duyuyorum sevginize ama bu kadarda değil. Sen Doğa'yı,Miran Dilek'i aldı . Sabahtan beri ayrılmadınız bir türlü kizlarimdan. "Diyerek yanıma geldi. Kolumdan tutup ayırdı , sonra Dilek'in yanına gidip onuda ayırdı. İkimizi kolunun altına alıp havuzun yanındaki koltuğa götürdü. Kimse babamdan böyle bir şey beklemediği için şaşırmıştı. Hatta Baran ve Miran abide kalakaldı,bizi yanlarında alınca.

Beraber koltuğa oturduk. Hem benim ,hem Dilek'in saçından öpüp sarıldı. "Defne ,Nisanur sizde yanıma gelin. Kizlarimla sarılıp keyif yapayım şöyle. Leman bana keyif kahvesi yapsana  ... Kızlarım yanımda . Onlara sarılıp keyiflice kahve içmek istiyorum" dedi.

Annem kafasını iki yana sallayarak mutfağa gitti. İpek teyzem ve Canan yenge de peşinden. Dedemler de yanımıza gelip oturdu. Bizim halimize gülüyordu. Şimdide Baran ve Miran abi homurdanıyordu.

"Hayırdır Murat kızları mi kıskandın sen"dedi Celâl amca gülerek. Bu durum onun hoşuna gitmişti anlaşılan.

"Evet kıskandım . Tabi senin kızın yok anlayamazsın beni. Prenseslerimi kimse alamaz benden. Her ne kadar Baran ve Miran oğlumda olsa ,kızlarımı paylaşmam"dedi.

Nisanur elimde pareo ile gelerek bana uzattı."Al kardeşim. Üşüme,havuzdan yeni çıktın . Islak ıslak oturma " dedi. Ona minnetle bakıp öpücük attım. Pareoyu üzerime giyip tekrar babamın kolunun altına girdim. Diğerleride gelip yanımıza ve yerlere minderlerin üstüne oturdu.

KİMİM BEN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin