27. BÖLÜM

597 13 1
                                    

İYİ OKUMALAR

Sonunda Ebru'nun dört gözle beklediği gün gelmiş , akşama doğum günü partisi vardı. Sadece gençler olarak cafe-bar tarzı bir yeri Mert , Ebru için kapatmıştı. Okuldan ve çevreden tanıdıkları çağırmıştık. Ayrıca abimgilin tanıdık arkadaş cevreside geliyordu.

Bu kadar şeye ne gerek vardı bilmiyorum. Hayır al pastanı ,dik mumu üfle... Ben çocukluğumda bile sevmezdim ki, hep kaçar ,parti bittikten sonra ortaya çıkardım. Tabi Baran beni hemen bulurdu. O ayrı.....

"Hadi be kızım ağaç olduk burda . Ne bitmedik süsünüz varmış. Kime bu kadar hazırlık"diyerek kapımı bugün en az 50defa yumruklayan bir abim vardı. Birazdan o kapı kafasına geçecek haberi yok pisliğin...

"Geldik ulan,geldik. Bir daha o kapıma vurursan, o kapıyı kafanda kırarım abi."dedim.

"Aman buda sevgilisi gibi hep tehdit, hep tehdit. Kızıl şeytan ne olacak"dedi. Aşağıdan ise CANNN diye bağırdı Baran.

"Al işte. Adamda ne kulak var arkadaş. Ne zaman senle uğraşmaya kalksam tepemde bitiyor. Ağız tadıyla kavga da edemiyorum ki"diye yakınarak aşağı indi.

Kızlara dönüp baktım. Hepimiz hazırdık. Ben kızımızı ,bacak ve sırt dekolteli uzun bir elbise, Dilek ,sadece sırt dekolteli,siyah uzun bir elbise, Nisanur, kısa sırt dekolteli beyaz bir elbise,Defne ,Pembe ,asimetrik kesim ,bir elbise, Ebru ise,turkuaz renginde, tüllü bir elbise giymişti. Hepimizin  elbisesinin ortak özelliği sırt dekoltesi olmasıydı...

Aşağıya indik sırayla. Topuklu ayakkabıların sesiyle indigimizi anlayıp ,herkes merdivene bakıyordu. Kızlarla sıraya dizilip bizimkilere baktık. Herkes pür dikkat bize bakıyordu. Annem arkamizi donmemizi istedi. Dediğini yapıp arkamizi döndük. Dövmeler çok dikkat çekiyordu.

"Ben size izin veren aklıma tüküreyim. "Diye kızıyordu babam. Annemgil ise ,çok beğendiğini ve çok güzel oldugumuzu söyleyerek ,babama aldırış etmedi. Bizimkiler önceden Ebru'ya hediyelerini verip doğum gününü kutlamıştı zaten.

Baran benim yanıma,Miran abi Dilek'in yanına,Mert Ebru'nun yanına, abimde nisanur'un ve Defne'nin yanına geldi. Onların koluna girip  kapıya yöneldik. Arabalarin yanına geçtik. Herkes farklı arabalarla mekana geçecekti. Baran'la ben,Dilek'le Miran abi, diğerleride kendi arabalarina bindi.

Arabaya binip Baran'a döndüm. Hiç beklemeden dudağımı öpmeye başladı. Elleri rahat durmayıp bacağımı okşuyordu. Alt dudağımı ıstırdı. İnleyerek geri çekildim

"Yaa baran rujumu bozdun ama"dedim.

"Böylesi daha iyi güzelim. Zaten dikkat cekicisin,kırmızı rujla daha çekici olmuşsun. Bundan sonra sana ruj ve makyaj yasak. "Dedi.

"Bende sevmiyorum ama böyle zamanlarda yapmak lazım sevgilim "diyerek göz kırptım.

"Yapma güzelim. Zaten ordaki dallamalar sana yaklaşırsa döveceğim. Makyaj yaparak,kişi sayısını arttırma."dedi.

Kıskanç diyerek ,dudağında ki ruj lekesini sildim. Aynadan kendime bakıp , çeki düzen verdim. Son hız mekana geçtik. İçerisi şimdiden coşmuştu. Ebru'nun geldiğini gördüklerinde,alkişlayıp ,doğum günü şarkısını söylemeye başladılar.

Ebru tebrikleri kabul ederken bizde ,bize ayrılan yere oturduk. Yağız ve Alperen de gelmişti. Yağız'in yanında Elvan vardı. Erkekler bizim yanimiza oturmayip, başka masaya,arkadaşlarının yanına geçmişti. Ama gözleri hep bizim masadaydi.

"Kızım süper olmuşsunuz. Hele dövmelerle efsane olmuş yaaa"dedi bağırarak Elvan. Mekan gürültülü olduğu için mecbur bağırıyordu.

"Sende yaptır . Ama Yağız ne der bilmem. Kızmasın sonra"dedim.

KİMİM BEN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin