Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıcacık bir vücudun yanında uyanmak her zaman güzeldir, ama çok sevdiğiniz ikisinin arasında uyanmak harikadan başka bir şey değildir.
Gözlerinizi açmadan, şarkı söyleyen kuşların belli belirsiz seslerini duyar ve yarı kapalı panjurlardan odanın aydınlandığını hissedersiniz.
Kendi kendinize hafifçe mırıldanır ve sağ tarafınıza döndüğünüz pencereden hoş bir esinti gelir.
Güçlü bir kol belinizi çevreler ve sizi sıcak, tonlu bir göğse çeker.
Kokusundan göğüs kaslarının hissine ve vücut ısısına kadar minho olduğunu biliyorsun.
Şimdiye kadar muhtemelen erkek arkadaşlarınızı sadece ellerinin bir sürterek deymesiyle bile tanımlayabiliyordun, bu düşündüğünde kalbini genişletiyor.
Burnunu boynunun kıvrımına sokar, memnun bir şekilde mırıldanır ve göğsünü kendi göğsüne doğru çeker.
Birkaç dakika sonra, büyük bir elin belinizin kıvrımını yumuşak bir şekilde okşadığını ve çıplak omzunuza kalıcı bir öpücük konduğunu hissediyorsunuz.
"İkiniz çok güzel görünüyorsunuz, böyle birbirine karışmışsınız" hyunjin omzunuza doğru mırıldandı ve sesinin yumuşak titreşimlerinden tüylerin diken diken olduğunu hissettin.
"mhh" minho saçlarını öpmeden ve sana bakmadan önce biraz kıpırdandı.
Gözlerini açıp onun yuvarlak küreleriyle karşılaşana kadar gülümsemeye başladığını bile fark etmemiştin.
Onu tutuşunu biraz gevşeterek arkanı döndüğünde hyunjin'in dirseğinin üzerinde soluna yaslandığını, bakışlarını erkek arkadaşından sana çevirdiğinde sarı saçlarının bir perde gibi gözlerinin üzerine sarktığını gördün.
"Günaydın güzelim" hafifçe gülümser ve dudaklarınızı hızlıca öpmek için eğilir.
Esmer erkek arkadaşın uykulu bir sabah sesiyle "ben de" diye mırıldanıyor, bu sırada hyunjin dudaklarını terk ediyor ve erkek arkadaşına da biraz ilgi ve şefkat göstermek için eğiliyor.
Öpüşmelerini izlemeyi seviyorsunuz, çok huzurlu ve sevimli görünüyorlar.
Böylece onların sözünü kesmezsiniz ve birbirlerine karşı ağır ağır hareket eden keskin çenelerine ve dolgun dudaklarına hayret edersin.
Aklınıza sinsi bir fikir gelir ve tabii ki onu takip edersiniz, ellerini battaniyelerin altına kaydırırsın ve zaten yarı sert olan her ikisinin de siklerini ararsın.
Onlara yumruk atıyorsun, öpücüklerini kestikleri zaman bileklerini nazikçe döndürdün.
"Ne yaptığını sanıyorsun kızım?" Minho eğilip dudaklarına bir öpücük kondururken hyunjin bir 'siktir' mırıldandı ve kalçalarını eline itti.
