Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
seungmin yaşlı olduğunu düşünüyor. hayatın zorluklarının ve deneyimlerinin çoğundan geçtiğini düşünüyor ama gerçekte o sadece bir üniversite öğrencisi, bu yüzden fazla bir şey bilmiyor. Ancak seungmin'in bildiği şey, parmaklarınız onunkilerle iç içe geçtiğinde kalbinin nasıl çarptığı ve yüzdüğü.
Zavallı kalbine bunu yaptığın için sana lanet olsun.
her şey anaokulunda, herkesin utangaç ve sessiz olduğu, ne zaman bir yabancı onlarla konuşsa parmaklarıyla oynaştığı zaman başladı. yaptığın tek şey ona su şişesi için bir çıkartma vermekti ve bu kalbini bir girdaba sokmaya yetti. o gece, hiçbir anlam ifade etmese de kreşin yakınında bir hortum olduğuna kendini inandırdı.
neyse, seungmin kendi kendisiyle barıştı. artık sana aşık olmadığına kendini inandıramayacak. Demek istediğim sonuçta anlamsız. Tanrı aşkına seni görmezden bile gelemezdi! ne zaman aramalarınızı ve mesajlarınızı görmezden gelerek size olan hislerini üzerinden atmaya çalışsa, telefonunun "çıt" sesiyle parmakları kaşınıyor ve cazibesine teslim oluyordu. şimdi sorun ne zaman ve nasıl itiraf edeceği. Nasıl hissettiğini bilmiyor, itiraf etmek en iyi fikir bile olmayabilir.
ancak hayat çok kısa ve seungmin basit bir adam. bu nedenle, karar verdi - çabals, bu gece yapıyorum. reddedilirsem, sadece arkadaşı olarak kalmamı isteyeceğim.
o cumartesi gecesi saat 22.30'da küçük stüdyo dairesinin zili çaldı. buydu, buradaydın. cumartesi geceleri film geceleriydi ve bugün resmen kalbini dışarı atıyordu. derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı, ancak seninle baş başa sırılsıklam bir şekilde karşılandı.
endişe kalbini doldurdu. hasta mı olacaksın? seninle ilgilenmek için pazartesi günkü sınavı atlamak zorunda mıyım? Neyse ki, yeni tişörtünü giymeden önce üstünü çıkararak odasına girdiğinde tüm bu düşünceler kayboldu.
"Bugün hangi filmi izlemek istersin?" sen sordun. Bu son birkaç haftadır senin seçmene izin veriyor, bu yüzden kendini biraz kötü hissettin. Siz ikiniz onun dizüstü bilgisayarında bir romantik komedi açtınız ve onun kollarına yattınız. Seungmin, kalbinin göğsünde attığını hissetmemen için tanrıya dua etti.
filmin yarısında derin bir nefes aldı ve "seni çok seviyorum, bir arkadaştan daha fazlası gibi..." diye başladı.
Odağınız filmden, sizinkinden birkaç santimetre uzakta olan yüzüne çevrildi. bu muydu... çuvalladı mı?
"y/n?" diye sordu yumuşak bir şekilde, mükemmel bir arkadaşlığı mahvetmesinden endişe ederek.
Cevap vermek yerine eğildin ve onu dudaklarından öptün, onu şaşırttın. çok geçmeden, eli çenenizi kavramak için uzanırken öpücüğün içinde eridi. çok şiddetlenmeden önce hızla havaya fırladın, ağzını ve burnunu kapattın ve diğer yöne doğru hapşırdın.
Sanırım seungmin'in pazartesi günkü sınavını gerçekten atlaması gerekiyordu. hasta kız arkadaşına bakmak için tabii ki.
