°
Kütüphaneli odada avukatımız ile uzun saatler boyunca görüşme halindeydim. Artık bütün mal varlık ve işletmelerde imza yetkisi yalnızca bana aitti.
İtalya'da olan bilmediğim oteller, galeriler ve daha fazlası ile ilgilenen avukatımız olacaktı. Zaten hepsinin işletmesini yapan insanlar vardı ve gerekli olduğunda iletişime geçecektim.
Türkiye'de ise yalnızca burada bir holding vardı. Tekstil üstüne olduğunu ve artık holding başkanı koltuğuna geçeceğimi öğrenmiştim.
Nasıl yapacağım hakkında en ufak fikrim yoktu.
Fakat asla geri adım atmayacaktım.
Adım adım gerekirse sürünerek bile olsa öğrenecek her şeyin üstesinden gelecektim.
-"Yatırım danışmanlığı için-"
Elimi kaldırıp başımı salladım.
-"Hayır yatırım işleriyle uzun bir süre ilgilenmek istemiyorum. Süreci öğrendikten sonra devam edelim. Yeterince kalabalık bir liste."dedim zorlanarak.Bir tatil köyü bile vardı. Hiç varlığını bilmediğim duymadığım.
Zaten neyi biliyordum ki?
Hiç tatile çıkmamıştım. İlk kural kalabalık yerler yasak.
-"Pekâlâ Lavin hanım. En kısa zamanda görüşmek üzere."
Çantasını toplayarak giden adamın ardından oradan bir süre daha kalkmadım. Bıraktığı evraklardan bilgi öğrenmeye çabalıyordum. Fakat başım çok ağırmaya başlamıştı.
Oradan çıktığımda yönüm bahçe oldu. Halam bahçede kitap okuyacağını söylemişti.
Evin karşısında yer alan oturma bölümüne göz attım.
Oradaydı. Esintili ılık rüzgar bacaklarımı sıyırıp geçerken yürüyerek yanına ulaştım ve tekli koltuğa oturdum.
Okuma gözlüklerini indirip gülümsedi.
-"Yorgun görünüyorsun."
Kaşlarımı çattım.
-"Aklım karıştı."diye yanıtladım.-"Senin her şeyi başaracağından hiç şüphem yok." Bu beni içten içe gururlandırdı. Daha önce böyle bir destek almamıştım.
-"Umarım."derken gözlerimle gülümsüyordum.
-"Bu akşam Önder geleceğini söyledi. Seni görmek istiyormuş. Aynur da eşlik eder mi bilemiyorum." diye ekledi.
Omuz silktim.
-"Sorun değil."dedim.-"İlerleyen zamanlar için düşüncelerin var mı merak ediyorum ama seni sıkmak da istemiyorum."dedi çekinerek.
Geriye yaslanıp gözlerimi evin pencerelerinde gezdirdim. Batan güneşin son ışıkları vuruyordu.
Göğsümü havayla doldurup sessizce üflerken doğanın huzurlu sesine odaklanmıştım. Bir nevi rahatlamıştım.