•Gün üstümüze batmış benim hayatım için hiç olmadığı kadar güzel bir anı yaratılmıştı.
Diğerleri mecburen işe geri dönerken biz otelden dışarıya çıkmıştık. Yakınlarda denizin kenarında olan restorana yürüyerek ilerlerken Asil'in eline hapsolmuş elimi izleyip gülümsemeden duramıyordum.
Her şey çok güzeldi.
Yanımda yada uzağımda hiçbir korumam yoktu. Ancak kalbim çok güzel korunuyordu. Tıpkı ruhum gibi.
Sıcacık bir restorana gelmiş oturmuştuk. Herkes yüzünde tebessümle yakınlarıyla masaları çevrelemişti.
Hayatın bu yüzünü hiç görmemiştim. İnsanlar yaşamayı seviyordu. Duygularını en zirve noktalarına kadar yaşıyorlardı. Kahkaha atıp sevdiklerine sarılıyorlardı.
Elim sıcak bir elin içindeydi. Hafif bir baskıyla elimi uyardığında başımı çevirdim. Üstüme doğru eğilip kulağıma yaklaştı.
-"Huzursuz hissediyorsan gidebiliriz güzelim."
Gülümseyip başımı salladım ve sakallı çenesinin köşesini saniyelik bir dokunuşla okşadım.
-"İyiyim."diye mırıldandım onun gibi kısık tonda.
Yüzümü inceleyip şakağıma minik bir öpücük kondurdu geri çekildi. Karşımızda bize doğrultulmuş bakışlarla karşılaşınca Asil kayıtsız kalmıştı fakat ben utançtan gözlerimi kaçırmıştım.
Gülümseyerek bizi izleyen çift utandığımı anlayınca bir sohbet başlatmışlardı.
Aynı esnada sipariş verilen yemekler masaya geldi. Çok doyurucu ana yemekler olmadığı için gelenleri inceliyordum. Henüz hala Türk mutfağına alışmış ve öğrenmiş sayılmazdım.
Ortaya getirilen ufaklı tefekli bir sürü tabak vardı. En son olarak gelen şişeler bildiğim üzere rakı olmalıydı.
Alkol tüketmeyi sevmiyordum fakat şimdi tadına bakmak istemiştim. Asil'in gözlerini üstümde hissederken dönüp ona baktım. O esnada Kaan rakı bardaklarını dolduruyordu.
Asil sandalyemin arkasında olan elini ensemde saçlarımın arasına daldırdı. Eğilirken burnuma dolan erkeksi kokusu iç çekmemi sağlıyordu. Şimdi eğilip boynunu öpesim gelmişti.
-"İstemiyorsan başka bir şey söyleyelim?"diye sordu. Gözleri yüzümde gezinirken göğsü inip kalkmıştı. Nasıl oluyorsa aklından geçen edepsiz şeyleri hissedebiliyordum. Sadece nefes hızından bile anlar olmuştum.
-"Deneyebilirim."derken kucağımda duran elimi kaldırıp bacağının üstündeki eline koydum.
Masada Asil'in pek katılmadığı fakat Kaan'ın bizi bir hayli güldürdüğü sohbetler etmiştik. Bu esnalarda Asil'in su niyetine alkol içtiğini söyleyen Kaan'la ikisinin tersleşmesine şahit olmuş konuyu kapatmıştık. Asil bu konuda kendini sınırlamaya çalıştığını zaten söylemişti. Ona güvenmeyi seçiyordum.
Ve kısa sürede bu konuyu yeniden gündeme getirip daha detaylı konuşacaktım.
Otele dönüş yolumuzda akşam rüzgarı tatlı tatlı esiyordu. Asil'in koluna sarılmış başımı yaslamış halde yürürken dudaklarımda minik bir tebessüm vardı.
Sanki kulağımda dünyanın en güzel melodisi çalıyordu ve ben sonsuz mutlu bir filmin başrolündeydim.
-"Birer kahve içelim mi?"diye sordu Kaan.
Otel akşam sessizliğine bürünmüş en huzurlu saatindeydi.
-"Kumsalda içebiliriz."dedim sorarcasına.