•Aradan bir kaç gün geçmişti. Sabahın erken saatlerinden gelen mide bulantısı yüzünden uykum kaçmıştı ve haliyle Asil de benimle uyanmıştı.
Yatakta yan dönmüş yatarken arkamdan sarılarak karnımı okşuyordu.
-"Daha iyi misin?" Çıplak omzuma değen dudaklarını kıpırdatıp bir buse bıraktı.
-"Evet. Geçti gibi."dedim uykudan göz açamazken. Durup dururken uyku bastırmıştı.
-"Biraz daha uyuyabilirsin." İç çekerek öptüğü boynumdan uzaklaşıp son kez yanağımı öptü.
-"Kahvaltıyı hazırlamalarını söyleyeceğim."Odadan çıkmasıyla gözlerimi ovuşturarak diğer tarafa döndüm. Kokusunun sinmiş olduğu yastığa sarılarak kıvrılmak çok zevkliydi.
Galiba hayalden öte bir hayat yaşıyordum.
Parmağımdaki yüzüğe bakıp tebessüm ettim. Sanırım uyuyamayacaktım.
Sırt üstü döndüm ve geceliğimi göğüslerime kadar sıyırıp karnıma baktım. İçimde göğsümü sıkıştıran bir mutluluk yeşeriyordu. Bakarken bile kalbime bir şeyler oluyordu ve buna ne anlam vermem gerektiğini bilmiyordum.
Anne olacağım.
-"Günaydın minikler."diye fısıldadım. Göbeğimin etrafında işaret parmağımı gezdirip avucumu bastırdım.
Bir kaç dakika sonra ahşap kapı gıcırdadığında kıpırdamadan başımı sola çevirdim. Kapıyı kapatarak içeri girerken gözleri karnımda geziniyordu.
-"Neden uyumadın?"
Omuz silktim.
-"Uykum kaçtı."Eğilip alnıma dudaklarını bastırdı. Karnımda tuttuğum elimin üstüne elini koyduğunda gülümsedim.
Doğrulmadan önce karnıma yaklaştı ve ellerimizi kaldırıp minik de olsa çıkıntı halini almış olan göbeğime ufak bir öpücük bıraktı.
Sanırım tutulmuştum. Hatta bu görüntü karşısında uyuşmuştum.
-"Acıktınız mı?" Sorusuna gülümseyip başımı salladım.
-"Henüz değil ama az sonra acıkabiliriz."dediğimde o fazlasıyla karizmatik olan gülüşünü sergiledi. Sanırım bunun için hiç çaba sarf etmiyor.
Ellerimden tutarak kaldırdıktan sonra ilk önce saçlarımı salaş bir topuz yaptım. Ardından banyoda elimi yüzümü yıkayarak odaya geri döndüm.
Geceliğimi çıkartarak yerine evde rahat olacağım orta kalınlıkla uzun kollu kısa bir elbise giyindim.
Asil önde merdivenlerden inerken arkasından boynuna sarılmış adım atmasını zorlayacak şekilde ona eziyet ederken gülmeden edemiyordum.
En son dönme kısmında beni kucaklayarak yüzümü öpücüklere boğmuştu ve öylece inmiştik.
-"Bugün babamın yanına gideceğim."dedim yemek masasına yerleşirken.
Soluğunu üfleyerek bana kısık bakışlarıyla sinirli halde baktı.
-"Gerek olmadığını biliyorsun neden kendini üzeceksin?"
-"Çünkü bu affedilir gibi değil ve ben...bilmiyorum..iyi olmasını istiyorum. Gerçek bir baba gibi.." Sesim kısılırken aniden yaşlarla dolan gözlerime anlam veremedim. Burnumu nazikçe çekip göz altlarımı sildim.