İki

53.3K 2.5K 277
                                    

°

Önünde durduğumuz müstakil eve bakarken her yeri incelemeye çalışıyordum. Aklım ve kalbim aynı oranda karışıktı.

Bahçesinde renk renk çiçekler açmış kocaman bir evdi. Kapıda büyük bir masa ve çocuklar için oyun parkı bulunuyordu.

Bir aile eviydi.

-"Gel canım."

Dedemin sesiyle birlikte adım atmadan önce arkamda dizilmiş adamlara baktım.

Bana nefesim kadar yakın olmaları beni iyi hissettiren tek şeydi. Hepsinin gözleri güven verircesine bana dikilmişken tekrar önüme döndüm.

Çok geçmedi. Evin büyük beyaz kapısı aralandı. İçeriden iki küçük kız koşarak çıktılar.

-"Güzel kelebeklerim! Prenseslerim! Dede sizi çok özledi."

Bacaklarına yapışan küçük kızları öpmek için eğildiğinde bir adım geriledim.

-"Nereye gitmiştin dede?"

Uzun sarı saçlarını savurarak konuşan küçük kız göz ucuyla bana bakmıştı.

-"Bakın sizi kiminle tanıştıracağım.."

İç çektiğim sırada evin kapısında başka bedenler belirdi. Sonra dedem eliyle evi işaret etti.

-"İçeride tanışalım. Koşun bakalım hadi!" Kızlar atlaya zıplaya eve dönerken karnımda bir alev topu dolaşmaya başlamıştı.

Bakışlarımı yere düşürecekken vazgeçip çenemi dikleştirdim.

Beni tedirgin eden kalabalıktı.

-"Çekinme gel."

Yüz ifademi gördüğünde evle arama girip görüş açımı kapattı.

Sertçe yutkundum. Ellerimin titrediğini hissettiğim an parmaklarımı kırıp sıktım.

-"Kalabalık."diyebildim sadece kısık sesimle.

-"Sadece burada yaşayanlar var. Başka kimse yok. Amcan...babaannen ve işte çocuklar. Eğer rahatsız olursan senin için hazırladığımız odaya çıkmana yardımcı olurum yavrum. Elini tutmamı ister misin?"

Dişlerimi sıkıp darmadağın olan ruh halime içimden cümleler fısıldadım.

Başımı iki yana salladım. El tutmak ne işe yararmış? Saçmalık. Ben kimsenin elini tutmadım ki.

-"Ben..." Yapamayacağım derken kelimeyi yuttum sustum.

Bunu kendim için yapmaya karar verip gelmiştim. Şimdi geri adım atmamalıydım.

Benim ne farkım vardı? Herkes gibi olabilirdim. İnsanlar bana zarar vermezdi.

Evet Lavin yapabilirsin.

-"Lavin hanım. İstemiyorsanız geri dönebiliriz."

Serdar yanıma yaklaşınca başımı çevirdim.

-"Baba? Gelsenize."

Gür bir erkek sesi bahçeden buraya ulaştı.

Beynimin birbirine girmiş halini devre dışı bırakarak dudaklarımı araladım.

-"Sorun yok."dedim Serdar'ın duyacağı yükseklikte.

Kendimden emin olmasam bile sağlam adımlarla yürürken içimde fırtınalar kopuyordu.

Kapıya ulaştıktan sonra birbirinden farklı sesler hoşgeldiniz diyerek karşılamıştı. Kimseyle direkt olarak göz teması kurmasam dahi meraklı bakışlar ok gibi bana çevrilmişti.

MEVANiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin