•Kendiliğinden açılan gözlerim hafifçe aralanırken sıcak kollar tarafından sarmalandığımı hissetmiştim.
İnce örtünün altında kıvırıp yattığım çıplak bacaklarıma değen uzun bacakların sahibine dönmek istediğimde yüzünü boyun girintimden kaldırmıştı.
Oda karanlıktı. Zamansız bir uykuya düşme sebebim beni enerjisiz bırakmasıydı.
-"Güzelim." Tenimi öpüp sesli bir soluğu içine çekti.
Ne zaman gelip yanıma yatmıştı hiç anlamamıştım.
-"Neden uyandırmadın?" Pek de anlaşılmayan uykulu sesimle göğsüne dönerek boynuna sokuldum. Ellerini sırtıma ve belime yerleştirerek beni iyice sarmıştı.
-"Çok güzel uyuyordun kıyamadım." Saçlarımı öptüğünde gözlerim yeniden kapandı.
Kokusuyla büyülendiğim boynunda soluklanırken hafifçe öpüp çenesinin altına başımı yerleştirdim.
-"Sende uyudun mu?"diye sordum mırıltıyla.
-"Uyumadım. Ama bu böyle hiç iyi olmuyor."dedi hafifçe sertleşen sesiyle.
Sokulduğum göğsünde kıpırdamadan dudaklarımı oynattım. Bir türlü uykudan ayılamıyordum.
-"Ne olmuyor?"Göğsünü şişirip indirdi. Ardından büyük eliyle sırtımı aşağı yukarı okşamaya başlamıştı.
-"Bir şey yapasım gelmiyor. Bir sürü işim var ama girdim yanına yattım. Evimdeki varlığını aklımdan atamayınca iş güç yapamam ki."Huysuz homurdanışıyla birlikte dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı.
-"Ben halimden memnunum."dediğimde tarafından bir sürü öpücüğe maruz kalmış odayı sesli kahkahalarla doldurmuştum.
-"Hadi bakalım yemek saati ufaklık."
Yataktan kalkmama yardımcı olduğunda altımda yalnızca külot üstümde tişörtüm duruyordu. Elinin içine aldığı kalçamı tatlı bir baskıyla okşayarak beni dolaba yönlendirince bir şort alarak giyindim.
-"Önce duş alsaydım?"dedim sorarcasına.
Başını salladı.
-"Yemek hazır. Önce yemek sonra duş."dedi ve dudaklarımı uzunca öpüp çekildi. Hemen başımı döndürmeyi başarabiliyor.-"Yüzümü yıkayayım bari."dedim hala uykulu yüz ifademle.
Koridorda beni bekleyiş hali fazlasıyla sevimli gelirken banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı toplayarak çıktığım banyodan Asil'in önüne geçerek merdivenleri inmeye başladım.
Yemek odasına girerken arkamızdan Hanife geliyordu.
-"İyi akşamlar Asil beyim."dedi saygıyla.
Asil ağzının içinden kısık sesle karşılık verirken uyku sersemliğimi kenara bırakıp tebessüm ettim.
-"Nasılsın yavrum? Ne yersin bilemedim ama her şeyden biraz biraz yaptım." Bana dönünce gülümseyen yüzü komik olmuştu.
-"Ne yaptıysan hepsi çok güzel olmuştur. İyiyim bu arada uyuya kalmışım biraz sersemledim. Sen nasılsın?" Sandalyeye otururken omzumu okşamış elindeki tabağı ortaya bırakmıştı.