26.Bölüm

13.4K 433 12
                                    

İYİ OKUMALAR :)

🍂MİRA

"Güzelim."

"Murat..Neler oluyor?"

"Her şeyi anlatacağım Yarın yanına geleceğim."

Aklıma gelen şeyle yerimden kalktım. Ani hareketim Arasın dikkatini çekmişti. Yanından uzaklaşmam gerektiği için salona geçtim hemen.

"Murat, abime bir şey çaktırma.. Sude ve İan olayını kesinlikle anlatma."

"Peki neden?"

"Arasın hayatının hatasını yaptığını zamanı gelince yüzüne vuracağım."

"Hiç akıllanmayacaksın Mira."

"Benim çektiğim acıyı o da çeksin istiyorum.. Neyse geliyor kapatalım konuyu.."

Telefon görüşmemiz bitince Arasa hiçbir şey demeden salondaki üçlü koltuğa oturup televizyonu açtım. En azından bir şeyler izleyip oyalanırdım.

Bir saattir televizyondaki tüm kanalları gezdim izlenecek bir şey bulamadım. Televizyonu kapatıp bahçeye çıkmaya karar verdim.

Bahçe o kadar güzeldi ki huzur vericiydi. Arasla ikimizin evinin olduğunu, akşamları bu bahçede sallanan salıncakta onun kollarında uyuya kaldığımı hayal ettim. O kadar çok kaptırdım ki dahada ileri gidip bu bahçede çocuklarımızın koşturduğunu hayal ettim.

Arasın geldiğini farketmemiştim. Sorduğu soruya öyle bir cevap vermiştim ki resmen kendi dalgınlığım beni oyuna getirmişti.

"Ne düşünüyorsun."

"Bizi.. Bizi ve çocuklarımızı.."

Dediğim şeyi birkaç saniye sonra algılayınca ağzım açık, gözlerim yuvalarından çıkacak bir şekilde benden daha şaşkın olan Arasın yüzüne bakakaldım.

"Ee..Şeey..Ben..Ben öyle demek istemedim..Yani İan ve benim ço..çocuklarımdan bahsetmek istemiştim."

Afferin Mira, kekeledin de tam oldu şimdi.

"Kulaklarım gayet iyi duyuyor Mira. Bizi dedin. Hadi diyelim o herifi kastettin neden kekeledin."

Açık sözlü olacağın mı tuttu Aras? Sorulacak şeyleri sormazsın, zor durumda kalınca ben soracağın tutar değil mi?

"İşte biz deyince afalladım.. Afallayıncada panikledim.. Kekeledim işte."

Kesinlikle zor durumda kalınca yalan söyleyemiyorum!

Aras inanmayan gözlerle bakmaya devam etti. Bir şey demek ister gibiydi ama söyleyemiyordu. O zaman soralım bizde.

"Bir şey mi diyeceksin Aras."

"Ben mi?.. Yoo ne söyleyebilirim ki.. Soruma cevap verdin.. Tamam inandım."

Aras fena saçmalıyordu şuan ve bu hali çok komikti. Birazda tatlı..

Arası saçmalıyorken yakalamışken biraz üstüne gidip soru sormalıyım. Bakalım ne cevaplar verecek.

"Araas.."

"Evet."

"Yanlışlıkla biz dedim ya.. Neden gözlerinin içi parladı bir anda."

Bu sorunun cevabını merak ediyordum. Çünkü gözlerinin içi gerçektende bir anlığına parlamış ve içime bir ışık doğmuştu. Ben İan dediğimdeyse de gözlerindeki parıltı öfkeyle yer değiştirmişti.

Yüzüme baktı.. baktı.. Bir şey söylemek istedi ama yine sustu. Her zamanki gibi susarak kaçmayı denedi ama bu sefer izin vermeyecektim. Zaten ertelemekten, susmaktan ve kaçmaktan bu duruma gelmemiş miydik? Ha birde nefret denen bir duygu vardı. Üzerimize yapışan bir lanet.

ORTAKLIĞIN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin