Yorumlarınızı tek tek okudum. Fikirleriniz için teşekkür ederim. :)
Hangi çifte karar verdiğimi sizlere açıklayamam çünkü bir heyecanı kalmaz üzgünüm. :(
İstekleriniz varsa ya da sormak istediğiniz bir şey yorumda veya bana mesaj atarak belirtebilirsiniz. :)
💫 İnstagram ya da twitter hesabı istiyor musunuz?
İYİ OKUMALAR :)
Kaç saattir ağlıyordum. Arasla aramızdaki her şeyin bitişine, kardeşim olduğunu öğrendiğim Sudenin zaferine ağlıyordum.
Arasın korkaklığı yüzünden bu bitişi haketmiştik ve bu korkaklığı ona olan sevgimi tamamen bitirmesede kalan birkaç sevgi parçasınıda hayal kırıklığımla ben bitirecektim.
Yerden ayağı kalktığımda ağlamaktan yorgun düşmüş bedenimi zorla yatağa ilerlettim. Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı. Hiçbir şeyi düşünmemeye çalışarak uyumak istiyordum.
Gözlerimi açtığımda havanın kararmış olduğunu gördüm. Miskinlik yapmadan yataktan kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp, ağlamaktan şişmiş ve kızarmış olan gözlerime baktım. Berbat görünüyordum.
Görünüşümü umursamayıp odadan çıkıp aşağı inmeye karar verdim. Selçuğun söylediği sözler birer birer aklıma gelince olduğum yerde donup kaldım.
Ne yapacaktım. Selçukla evlenecek miydim?
Selçukla bu konuyu konuşmam gerekiyordu. Hızlı bir şekilde aşağı indim. Etrafa bakındığımda Selçuğu göremedim. Odasında olabilir diye tekrar yukarı çıktım.
Kapısını tıklattım fakat içeriden bir ses gelmeyince kapıyı aralayıp göz ucuyla baktım ama odasındada değildi.
Arkamdan gelen sesle irkildim.
"Beni mi arıyordun?"
"Neden sessizce geliyorsun. Korkuttun!"
Selçuk korkmamı umursamayıp yanımdan geçti ve odasına girdi. Peşinden bende odaya girdiğimde dönüp bana baktı.
"Konuşmamız gerekiyor Selçuk."
"Konu ne?"
"Evlilik. Sabahki dediklerinde ciddi miydin?"
"Evet."
"Evlenmek falan istemiyorum."
"Neden? Artık Araslada olamazsın evlenmemek için ortada bir sebep göremiyorum Mira."
Selçuk sinirlenmeye başlamıştı. Gerilen bedeninden sinirlendiğini anlayabiliyordum.
"Beni seviyorsun, değer veriyorsun fakat benim sevgim seninki gibi de.."
Susmam için dudağıma değdirdiği parmağı ile konuşmam yarıda kalınca afalladım.
"Beni seveceksin Mira sadece zamana ihtiyacın var."
Bir süre Selçuğa baktım.
"Seninle evlenicem.."
"Başka seçeneğin yok zaten."
"Şartım var."
"Şart mı ne şartı?"
"Herkese beni kaçırdığını anlatacaksın çünkü eminim herkes benim tekrar bir oyun peşinde olduğumu düşünüyordur."
"Evet öyle düşünüyorlar ama seni aramaktan vazgeçmediler. Tabii her seferinde onları engelledim."
"Her şeyi anlatacaksın Selçuk."
"Tamam Mira!"
Selçuk benimle konuşurken gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Pantolonuna geçtiğinde panikle konuşmaya başladım.
"Ne yapıyorsun sen ya giyineceksen söyle çıkayım."
"Birazdan karım olacaksın ve benden utanıyor musun?"
"Bu normal bir evlilik değil sende bunu biliyorsun değil mi?"
Selçuk dediklerimi umursamamayı tercih edip tam pantolonunu indirecekken arkamı döndüm.
"Bilerek mi yapıyorsun?"
"Neyi?"
"Neyi olacak böyle sinir bozucu olmayı."
"Bazen çok şakacı oluyorsun Mira."
Selçuğun söylediklerine gözlerimi devirdim. Tabii arkam dönük olduğu için Selçuk bunu görememişti.
"Giyindim. Dönebilirsin."
"Alt tarafı evleneceğiz ne bu özen."
"Sevdiğim kadınla evleniyorum."
"Ben aşağı insem iyi olacak."
Selçuğa ne diyebilirdim ki. Beni seviyordu. Duygularını ifade etmekten korkmuyordu!
Selçuğun duygularına karşılık veremesemde bana değer verdiği için onunla iyi geçinecektim. Kalbini kırmayacaktım. Eminimki Selçuk hep benim yanımda olacaktı.
Aşağı indiğimde nikah memuru gelmişti. Başımla küçük bir selam verip mutfağa geçtim. Selçuk gelene kadar mutfakta oturmayı tercih ettim.
Şuanki durumum gerçekten içler acısıydı. İlk evlendirilme olayımda, zorla olacak bir evliliğin ve gösterişli ama sahte düğünün içerisindeydim. Şimdi ise basit ve önemsiz bir şekilde evleniyorum. Bir sebebim olsaydı karşı çıkacağım bir evlilik olacaktı ama artık bir sebebim bile yok.
"Yine ne düşünüyorsun acaba."
Selçuğun mutfağa gelmesiyle oturduğum yerden ayağı kalktım.
"Hiç dalmışım öyle."
"Mutlu olacaksın, güven bana."
"Şuan sana güvenmekten başka çarem yok."
"İstanbula gidince küçük bir kokteyl düzenleyeceğim, evliliğimiz için."
"Olur."
Aşk evliliği olmadığı için hiçbir şeyin bir önemi yoktu. Düzenleyeceği organizasyonu bile reddecektim fakat biraz kafasını dağıtmayı ihtiyacı var diye düşündüğümden kabul etmeyi tercih ettim.
Nikah memurunun bize yönelttiği soruları cevaplayıp imzalarımızı attık. Artık Selçuk ile evliydim.
"Eşyalarını hazırla yarın İstanbula dönüyoruz hayatım!"
İstanbula, herkese büyük şoku yaşatmak için gidiyorduk resmen. Evlendiğimizi duyduklarında ne tepki vereceklerdi şimdiden merak ediyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORTAKLIĞIN BEDELİ
General FictionMİRA BOZDAĞ Mira daha 20 yaşında masum bir genç kızdı. Hiçbir zaman bu kadar acı bir şekilde evlendirileceğini düşünmemişti. Asla böyle olsun istemiyordu. Bembeyaz gelinliğine hoşnut bir şekilde aynadaki aksine bakacak sevdiği adamın kollarında mutl...