6.Bölüm

25.1K 699 4
                                    

"Beyinsizler! Sabah sabah sinirimi bozdular. Yüzüme bakıp bakıp gülüyorlar sanki bir şey var da" söylenerek salona giren genç adam kendisine bakıp gülenlere epey sinirlenmişti. Üstü başıda düzgündü neye gülüyorlardı anlayamamıştı.

"Miraa! Aldım ekmek" diye seslendi Aras. Mutfağa girdiğinde kahvaltının hazır olduğunu gördü.

Genç kız neredeydi acaba ortalıkta gözükmüyordu. "Miraa" diye tekrar seslendi ama yine bir tepki alamamıştı.

Sıkılan portakal suyunun üzerindeki kağıdı görünce şaşırdı. Üzerindeki notu alıp sesli bir şekilde okudu.

'Gitmem gerekiyordu. Gelip beni aldığın için teşekkür ederim. Yaptığın incelik sana olan nefretimi değiştirmedi. Hala NEFRET EDIYORUM. Yüzünü yıkamayı unutma!!! :)'

"Yüzünü yıkmayı unutma mı?" Diye kendi kendine sordu genç adam. Bu aralar zaten sesli düşünmeye ve kendi kendine konuşmaya başlamıştı.

Yüzünü yıkamak için banyoya gitti Aras. Mira'nın kendisini düşündüğünü sanmıştı ta ki aynaya baktığında gördüğü manzaraya kadar.

"Sen bittin Mira!" Dedi sinirle Aras. Kızın ne kadar cadı, sinsi ve fena biri olduğunu düşündü. Oysa bunları sadece sinirli olduğu için düşünüyordu. Çünkü kız melek gibiydi.

İKİ GÜN SONRA

Mira aynada kendisine bakarken ne kadar güzel olduğunu farketti. Üzerindeki elbise özenle yapılmıştı hemde sadece onun için başka kimse bulamazdı.

Son kez aynada kendisine bakarken kapının açılmasıyla hemen arkasını döndü. Gelen abisi ve çok sevdiği yengesi Handeydi.

"Hande! Çok güzel olmuşsun." Dedi içten gülümsemesiyle Mira. "Tatlım bu konuda seninle yarışamam. Kendine bak bir mükemmel görünüyorsun." Dedi Hande beğeniyle. "Çok teşekkür ederim Hande." Dedi Mira. Hande'nin söyledikleriyle biraz utanmıştı. Yanaklarının kızardığına emindi.

"Kızım sana kaç kere dedim Hande yenge diyeceksin diye." azarlar ses tonuyla söylenen Sedat'a ikiside aynı anda bakıp konuşmaya başladılar.

"Hande öyle istiyor."

"Ne yengesi ben öyle istiyorum." Dediklerinde Sedat bu hallerine gülüp "Gelin görümce anlaşmalı gibisiniz he." Dedi

Kızlar aynı anda "Oof bence susmalısın." Dediler. Sonrada bu hallerine kahkaha attılar.

Gerçektende ikiside bazen anlaşmış gibi aynı şeyleri söyleyip aynı tepkiyi veriyorlardı. Bu durum şimdiki gibi bazende komik olabiliyordu.

Mira ne kadar gülsede buruktu. En çokta abisine dargındı. Kendisine yalancı muamelesi yapmıştı. Her anlattığı doğruydu oysaki.

Sedat, Mira'nın düşünceli yüzünü incelerken kapı açıldı. Kim geldiğine bakmak için döndüğünde damatları olacak olan herifin geldiğini görünce yüzünü buruşturdu.

Genç adam Mira'yı baştan aşağı süzdü. Ne kadarda güzel olmuştu öyle melek gibiydi. Düşüncelerini dile getirmesi gerektiğini düşündü özellikle Mira'nın abisini sinir etmek için.

"Hayatım çok güzel olmuşsun." Dedi elini Mira'nın beline koyarak. Mira, genç adamın bu hareketiyle afallasada hemen kendini toplayıp "Teşekkür ederim birtanem." Dedi. Böyle karşılık vermesinin nedeni Abi'sinin sinirden kudurduğunu belli eden yüz ifadesi ve yumruğunu sıkmasıydı.

Abimde bir tuhaf yani hem inanmıyor hemde bu hareketlerimize sinirleniyor. Oh olsun!

Arasda işini biliyor ama daha gelir gelmez sinirlendirmişti abimi.

Mira, içinden düşünceleriyle konuştuğunu farkedince bu ara tuhaflaştığını farketti.

"Abi bizi yalnız bırakır mısınız? Konuşmamız gereken şeyler var." Dedi Mira. Sedat, ne konuşabilirler diye düşündü. "Ne konuşacaksınız." Dediğinde merakına yenik düşüp Mira gözlerini devirdi.

"Özel abi Ö-zel!"

"Başlarım sizin özelinize."

"Odunsun abi. Biraz saygı göster ya." Dediğinde Mira, Aras buna alayla gülerek karşılık verdi.

Aras'ın gülmesine sinirlenen Sedat ona doğru bir adım attı. Tam ağzını açmıştı ki kolundaki elle sustu. "Sedatcım hadi biz çıkalım." Dedi Hande. Duyduğu narin sesi kıramazdı Sedat. Başını sallayıp kapıya yöneldi.

Sedat ve Hande çıkınca Aras genç kıza döndü "Ne hakkında konuşacağız." Dedi. Meraklanmıştı doğrusu. Mira omzunu silkip "Hiç" dedi

"Ama az önce.."

"Odadan çıkmaları için öyle dedim."

"Anlıyorum."

"Ne yapacağız Aras. Beş hafta sonrada düğünümüz var." Dedi Mira üzgün bir ses tonuyla.

Aras "Bilmiyorum Mira bilmiyorum. Keşke bir şey yapabilsem ama yapamıyorum işte" dedi. "Neden ortaklığın bedelini biz ödüyoruz." Dedi mırıldanarak Mira. Dediğine cevap bulamayan Aras susmayı tercih etti.

"Ben ne yapacağımı biliyorum. İkimizide özgürlüğümüze kavuşturacağım."

"Nasıl olacakmış o?"

"Beş hafta sonra görürsün. Bana güveniyor musun?"

"Başka çarem var mı?"

"Güvenmek zorundasın. Bütün sorumluluğu üstlenicem. Suçlu olan ben olacağım."

"Mira, ne yapmayı düşünüyorsun. Kendine zarar vermeyeceksin değil mi?"

"Saçmalama sevmediğim ve NEFRET ettiğim biriyle evlenicem diye niye kendime zarar vereyim. Ha öyle bir şey yapsam sana zarar veririm." Deyip güldü Mira.

"Çok komiksin canım."

"Öyleyimdir."

Mira, genç adama dil çıkartıp yanına gitti. "Herkes bizi bekler. Çook mutlu çift rolünü yapma zamanııı.." Deyip koluna girdi Aras'ın.

Aras sevimli genç kızın bu hallerine sırıttı sadece. Odadan kol kola çıktıklarında Sedat'la burun buruna geldiler.

ORTAKLIĞIN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin