🎈Bol bol yorum bekliyorum arkadaşlar :)İYİ OKUMALAR💕
Ailecek salondaki yemek masasında oturmuş kahvaltı yapıyorduk. Bir tek Selçuk yoktu.
Annesi ve babası Selçuğu sorduklarında şirkette bazı işlerinin olduğunu ve gitmek zorundaydı diyerek bir yalan söyledim.
Küçükte olsa yalanlardan kurtulamıyordum. Bir zehir gibi yavaş yavaş sarıyordu beni. Tam tükendim derken beni tekrar hayatın ortasına atıyordu.
Sıkıntıyla çatalımı tabağımın kenarına koyduğumda gözlerim tabağımda takılı kaldı. Doğru düzgün bir şey yememiştim. Başımı kaldırıp çaprazıma baktığımda gözlerim Arasın gözleriyle buluştu.
Kaşlarını çatmış beni inceliyordu. Beni incelemesini umursamayarak Sudeye baktım. İştahla önündeki yemeğini yiyordu.
Daha fazla masada oturmak istemediğim için ayağa kalkıp "Afiyet olsun." Dedim. Masadakilerde bana karşılık verince arkamı dönüp ilerlemeye başladım.
Dışarı çıksam iyi olacaktı. Temiz havaya ihtiyacım vardı. Beni sakinleştiren maviliği izlemeye ihtiyacım vardı.
Arabama doğru ilerlerken adımın söylenmesiyle durdum.
"Mira."
Arkamı dönüp Arasa baktığımda adımlarını bana yöneltmişti. Yanıma yaklaştığında bir iki adım ötemde durdu.
"Nereye?"
Tek kaşımı havaya kaldırdım. Ciddi ciddi bana bu soruyu sormuş muydu?
"Seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum."
"Şimdi benimle birlikte geliyorsun, yoksa.."
"Yoksa?"
"Seni burada öperim."
Son cümlesiyle gözlerim irice açıldı. Etrafıma göz attım. Korumaların bize bakmadığını görünce rahatlıkla nefes alıp verdim.
"Aras.. Gerçekten sıkıyorsun."
"Yaparım."
"Ne saçmalıyorsun Aras, oyun yaşını geçtin."
Aras üzerime doğru kararlılıkla gelmeye başlayınca elim ayağım titremeye başlamıştı. Gözlerindeki kararlılık beni korkutmuştu.
Panikle elimi dur dercesine uzattım.
"Tamam gerizekalı, ta-mam!"
Aras istediği cevabı alınca yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.
Birlikte arabasını doğru ilerledik. Tereddüt etmeden arabanın kapısını açıp kendimi içeriye attım. Arasta bindiğinde nereye gideceğimizi sorgulama gereği duymadan camdan dışarı izlemeyi başladım.
Araba durduğunda, başımı yasladığım koltuktan kaldırdım. Deniz kenarına getirmişti beni, sessiz sakin ve kimsenin rahatsız edemeyeceği bir yerdi.
"Ne o insanlardan mı kaçırıyoruz, niye kimsesiz bir yere geldik."
"Konuşabilmek için"
"Herhangi bir kafede de konuşabilirdik."
Omuz silkip arabanın kapısını açtım ve dışarı çıktım. Dışarıdaki temiz havayı içime çektiğimde gülümsüyordum. Arabanın önüne geçip bir bacağım aşağıda kalacak şekilde arabanın üzerine yerleştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORTAKLIĞIN BEDELİ
General FictionMİRA BOZDAĞ Mira daha 20 yaşında masum bir genç kızdı. Hiçbir zaman bu kadar acı bir şekilde evlendirileceğini düşünmemişti. Asla böyle olsun istemiyordu. Bembeyaz gelinliğine hoşnut bir şekilde aynadaki aksine bakacak sevdiği adamın kollarında mutl...