Sabah uyandığımda bugünlerde klasikleşmiş şekilde telefonumu elime alıp sosyal medya hesaplarıma baktım ve orada da hiç bakmamışçasına milli takımımızdaki futbolcuların kişisel ve fan hesaplarına baktım.
''Kimi yiyorsun Açelya? Çetin Acar'ı stalklıyorum desene direkt.''
Kendi kendime söylediğim şeye gülüp stalklamaya devam ettim. Akşamdan bu yana pek bir değişiklik yoktu. Birkaç yeni fotoğraf dışında. Ne bekliyorsam artık?
Yatakta elimde telefonla geçen yaklaşık 10 dakikadan sonra saate bakıp on buçuğa geldiğini gördüğümde akşam gideceğim nöbete daha oldukça fazla vaktim olduğunu görünce telefonumu yatağımın yanında ki komodinin üzerine bıraktım ve yorganımı üzerimden kaldırıp yatakta doğruldum ve ayaklarımı yere sarkıtıp ucu kapalı terliklerimi giydikten sonra odamdan çıkıp banyoya girdim.
İşlerimi halledip banyodan çıktım ve televizyonun sesine doğru gidince annemle babamı televizyon izlerken bulunca gülümsedim. Annem meyve soyup doğrarken babam pür dikkat televizyona odaklanmıştı. Ne izlediğini merak edip içeri gireceğim sırada babam beni görüp çoktan yanına çağırmıştı.
''Uyandın mı? Gel gel televizyonda iki gün önceki milli maçın özeti veriliyor.''
Hızlı adımlarla babamın oturduğu tekli koltuğa yaslanıp kafamı televizyona çevirdim. O gün nöbette olduğum için maçı izleyememiştim ve televizyonda özetin verilmesi hoşuma gitmişti.
''90 dakika boyunca izlediğin bir şeyin özetini niye izlersin ki?'' diye homurdandı annem.
''Ben izlemedim ki.'' diye masumca sitem ettim anneme.
''Sana demedim ki. Beni anlayan anladı.'' dedi gülerken.
''Lig maçlarına bir şey diyemem ama milli maçların tamamını da özetini de bin defa izlese sıkılmaz insan. En azından ben öyleyim.'' dedim gülümseyerek.
''Daha kaç tane maç izledin ki bu kadar emin konuşuyorsun?'' dedi annem.
''2-3 tane bir şey ama öyle hissediyorum işte. Ülkemiz için çıkıyorlar sonuçta orada attıkları her gol ülkemize birer armağan.'' dedim sebepsizce sesim titrerken.
''Sen de haklısın.'' dedi annem gözlerini televizyona çevirip göğüslerinde ülkemizin bayrağını taşıyan futbolcularımıza bakıp.
Annemle konuşmamdan sonra dudaklarımda peyda olan gülümseme ekranda Çetin Acar'ı görmemle iyice büyümüştü. Kimseye bir şey çaktırmamak için uğraşmadım çünkü annem ve babamın milli takımımız için bu şekilde güleceğimi düşünmüş olacaklarını tahmin ediyordum.
Maçın özeti bittiğinde futbol yorumcularının yorumlama ve gelecek maç için kendilerine göre bazı tahminler yürüttüğü bölüme geçmişlerdi. Yaslandığım koltuktan uzaklaşıp annemle babama döndüm.
''Siz kahvaltı ettiniz mi?''
''Evet ettik biz, seni de kaldırmaya çalıştım ama ruhun bile duymadı. Gece ne kadar oynadıysan artık.''
''Sanki her gün mü düğüne gidiyoruz? Gitmişken döktüm kurtlarımı.'' dedim gülerek.
''İyi yaptın iyi.'' dedi babam bana destek verirken.
Babamın yanağına bir öpücük bırakıp konuştum. ''Toksunuz o zaman?'' diye tekrar onay almak istercesine sorduğumda ikisi de aynı anda kafalarını onaylarcasına salladı.
ben de başımı aynı şekilde sallayıp mutfağa gittim. Yemek için ufak tefek bir şeyler hazırlayıp masaya bıraktığımda son olarak çayımı da alıp sandalyelerden birine kuruldum. Telefonumu da elime alıp izlemediğim maç özetlerini izlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Bilet
ChickLitHayatında daha önce hiç futbol maçı izlememiş olan Açelya, bir gün ailesiyle birlikte akşam yemeği yerken babası televizyonda milli maç olduğunu söyler ve Açelya da herhangi bir işi olmadığı için oturup ailesiyle beraber hayatında ilk defa futbol ma...