17.Bölüm

2.9K 90 3
                                    

Sabah odaya giren güneş ışınlarıyla gözlerimi araladım. Esneyip yatakta doğruldum. Komodinin üzerinden telefonumu alıp saate baktığımda kahvaltı saatine yaklaşık yarım saat olduğunu gördüm. Telefonu yatağın üzerine bırakıp ayağa kalktım. Banyoya ilerleyip işlerimi kısa sürede hallettikten sonra odaya döndüm. Üzerimi değiştirip saçlarımı taradıktan sonra açık bırakarak yatağın kenarına oturdum. Telefona uzanıp sosyal medya hesaplarımda dolaşmaya başladım. Aradan geçen yaklaşık on beş dakikanın ardından Nil'e mesaj attım.

'Uyandın mı?'

Telefonu kapatıp yanıma bıraktım. Kollarımı yatağa yaslayıp gözlerimi tavana çevirdim. Çok geçmeden telefonumdan gelen bildirim sesiyle telefonu bıraktığım yerden alıp ekranı açtım. Nil mesajıma cevap vermişti.

'Uyandım. Kahvaltıya inmek için hazırlanıyorum.'

'Tamam, hazır olunca haber et beraber inelim.'

'Hazır sayılırım çıkarım birkaç dakikaya odadan.'

Cevap vermeyip telefonun ekranını kapattım. Ayağa kalkıp komodinin üzerine bıraktığım oda kartını telefonumun kılıfına koyup şortumun arka cebine yerleştirdim. Tam bu sırada telefonumun bildirim sesi sadece saniyeler önce cebime bıraktığım telefonu tekrar elime almamı sağladı. Nil tekrar mesaj atmıştı.

'Hazırım, çıkıyorum.'

'Ben de çıkıyorum.'

Telefonu tekrar cebime koyup dış kapıya doğru ilerledim. Ayağıma geçirdiğim terlikle kapıyı açtım. Nil odasından çıkmış kapıyı kapatıyordu. Gülümseyerek ben de odamın kapısını kapattım.

''Günaydın.'' dedim.

''Günaydın.'' dedi cıvıl cıvıl bir sesle.

''Annenleri aradın mı?''

''Aradım siz inin geliyoruz dedi annem.''

''Ben de bir annemi arayayım bari.''

Cevap vermeyip başını aşağı yukarı sallamakla yetindi. Cebimden telefonumu çıkartıp annemi aradım. Telefon birkaç çalıştan sonra açıldı.

''Günaydın anneciğim. Biz kahvaltıya iniyoruz Nil'le. Bekleyelim mi sizi?''

''Günaydın kızım. Beklemenize gerek yok geliriz biz de beş on dakikaya kadar.''

''Tamam anneciğim görüşürüz.''

''Görüşürüz kızım.''

Ben annemle konuşmaya başladığım sırada Kerem odasından çıkıp yanımıza gelmişti. ''Günaydın hanımlar.''

''Günaydın.'' deyip yanağına bir öpücük bıraktım.

''Günaydın.'' dedi Nil de.

''Hadi inelim.'' deyip yürümeye başladım.

Nil ve Kerem de beklemeden yanımda yürümeye başladılar. Asansöre bindiğimizde başımı Kerem'e çevirip konuştum.

''Yer ayırttınız mı uçakta?''

''Herkes için ayırttım.''

''Saat kaçta bineceksiniz?''

''Öğleden sonra beş buçukta.''

''Güzel. Daha vakit var rahat yetişiriz.''

Asansörden inip açık büfeye doğru ilerledik. Elimizdeki tabakları kahvaltılıkla doldurup boş bir masa bularak oturduk. Biz tabaklarımızı yarılamışken asansörlerin önünde açık büfeye doğru ilerleyen ailelerimizi görüp elimi kaldırdım. Beni gördüklerinde onlar da ellerini kaldırıp boştaki ellerine aldıkları tabakları doldurmaya başladılar.

Aşka BiletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin