Topallayarak birkaç adım bize doğru yaklaştığında gözlerim kısa bir süreliğine topallayan ayağına kaysa da gözlerimi tekrar gözlerine çevirdim. ''Hoş geldiniz.'' dedi gözlerini benden çekip önce Kerem'e sonra da Nil'e bakarak.
Nil gülümseyerek Çetin'e bakarken Kerem şok olmuş şekilde bir bana bir Çetin'e bakıyordu. Çetin Nil ile el sıkışıp Kerem'e döndüğünde Kerem şaşkınlıkla karışık bir gülümsemeyle elini uzatmıştı. Kerem'le tanışma faslını bitiren Çetin eliyle geldiği tarafı gösterip gözlerini üzerimizde gezdirdi. Ben de önce Nil'e ardından da Kerem'e kararsızlıkla baktığımda bana bakıp gülümsemekle yetindiler. Çetin'e dönüp gülümseyerek başımı aşağı yukarı salladım.
Çetin bir adım önümüzden yürümeye başladığında gülümseyerek ortamdaki sesin yüksekliğinden dolayı biraz yüksek sesle konuştum. ''Sakatlıktan takımında oynayamayan koskoca defans oyuncusu Çetin Acar memleketinde arkadaşlarıyla keyif yapıyor.''
Çetin topallasa da normal şekilde yürüyen birinin hızında ilerliyordu. Cümlemi tamamlamamla yavaşlayıp yüzünü bana çevirdi.
''Keyif yapmak demeyelim. İyileşene kadar ufak bir mola diyelim.''
''Molayı bunlarla mı veriyorsun?'' deyip gözlerimle yaklaştığımız masanın üzerindeki alkollü içecekleri gösterdim.
Otuz iki diş gülümseyip konuştu. ''Birkaç defalık ufak kaçamaklar.'' deyip göz kırptı.
Masanın önünde durduğumuzda Çetin bizi arkadaşlarıyla tanıştırmaya başlamıştı. Çetin o an ayakta dikildiğim yere bir sandalye çekip yanımdaki boş sandalyeye de kendisi oturdu.
Tanışma faslının ardından ortama hoş bir sohbet hakim olmuştu. Gecenin sonlarına doğru Kerem'le Nil'e hitaben konuştum.
''Otele geçelim mi artık? Vakit geç oldu annemler merak etmesin.''
''Olur.'' deyip ayaklandı Nil.
Kerem de başını aşağı yukarı sallayıp sandalyesini ittirdi. Bu sırada Çetin bana döndü.
''Biz de kalkacaktık zaten. Ben bırakayım isterseniz sizi. Sorun olmazsa tabi ki.''
''Zahmet olmasın sana. Hem bileğin rahatsız.'' dedim.
''Ne zahmeti. Bileğim araba kullanmama engel değil ki.'' deyip kolundaki saate çevirdi bakışlarını.
''Vakit de geç olmuş. Bu saatte taksi de zor bulursunuz.''
''Dediğin gibi olsun o zaman.'' dedim gülümseyerek.
Cümlemle yüzünde ufak bir gülümseme oluştu. Bu gülümsemenin sonucunda iki yanağında ortaya çıkan gamzelere gözüm takıldı. Gülümsemesini ilk defa görmüyor olsam da gamzelerini daha yeni fark ettiğim için kendime kızmıştım. Ben de gülümsediğimde onun da gözleri benim sağ yanağımdaki çukura kaymıştı. Sağ elini kaldırıp işaret parmağıyla gamzeme dokunduğunda gülümsemem yüzümde donmuştu. Şaşkınlıkla yerimden kıpırdayamazken kulağımın dibinde Kerem'in sesini duydum.
''Gidelim mi artık?''
İrkilerek yanağımı Çetin'in parmağının altından çektiğimde başım Kerem'in omzuna çarpmıştı. Bir şey demeyip dizlerimin üzerindeki çantamı elime alarak ayağa kalktım. Nil'e gözlerimi çevirdiğimde gülümseyerek gözlerimin içine bakıyordu.
''Gidelim.'' diye cevap verdim Kerem'e.
Çetin de bizimle beraber ayaklandığında masadakilerle vedalaşıp mekandan ayrıldık. Ben öne oturduğumda Kerem'le Nil arka koltukta yerlerini almışlardı. Radyodan hareketli bir şarkı yükselirken kimseden ses çıkmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Bilet
ChickLitHayatında daha önce hiç futbol maçı izlememiş olan Açelya, bir gün ailesiyle birlikte akşam yemeği yerken babası televizyonda milli maç olduğunu söyler ve Açelya da herhangi bir işi olmadığı için oturup ailesiyle beraber hayatında ilk defa futbol ma...