7.Bölüm

7K 171 29
                                    

Yatakta hızla oturur pozisyona geçtim ve gördüğüm şeyin gerçekliğini algılamak için bildirimi incelemeye başladım. Yazan hesaba girip baktığımda resmi mavi tikli hesap olduğunu görünce yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

Diğer fan sayfalarında gördüğüm gibi hemen gelen beğeniyi ekran görüntüsü alıp hikaye kısmına girdim ve Çetin Acar'ı etiketleyip teşekkürlerimi de ileterek paylaştım.

Yatağa tekrar uzandığımda heyecanımın oldukça diri olduğunun bilinci ile Nil'e az önce aldığım beğeninin ekran görüntüsünü gönderdim. Cevap vermesini beklemeden uygulamadan çıktım ve kısa süreli bir sosyal medyaya göz atma sürecinin ardından telefonu aldığım yere bırakıp ayaklandım. İyice gerinip kendime geldikten sonra yüzümden asla silinmeyen gülümsememle odamdan çıkıp banyoya girdim.

Banyoda işlerimi halledip çıktıktan sonra ışığı yanan mutfağa girdiğimde babamın çoktan masaya oturmuş olduğunu gördüm. Annem de yemekleri servis ediyordu. Uyandığımı anladıkları için masada benim için de bir tabak vardı.

''Günaydın.'' dedi babam gülümseyerek.

''Günaydın.'' dedim ben de hali hazırda dudaklarımdan tam manasıyla silinmemiş gülümsememi iyice büyüterek.

Anneme yardım etmek için tezgaha yaklaştığımda beni engelleyip. ''Bir şey kalmadı zaten otur sen.''

Göz ucuyla tezgaha ve ocağın üzerine baktığımda dediği gibi bir şey kalmadığını görüp yönümü masaya çevirdim ve boştaki sandalyelerden birini çekip oturdum.

Çok sürmeden annem de masadaki yerini aldığında sessizce yemeğe başladık.

''Sınava ne kadar kaldı?'' dedi annem ilgili bir ses tonuyla.

''Mart'ın başında.'' dedim ağzımdaki yemeği bitirip.

''Böyle çok yoruluyorsun. Bir alana yerleşebilseydin çok iyi olurdu.''

''Haklısın ama yapabileceğim bir şey yok 1 ay bir şey kaldı zaten. Mezun olduktan sonra bugüne kadar çalıştım idare ederim bu kadarını da.''

Annem kafasını sallayıp başka bir şey söylemeden yemeğine devam etti.

Kısa sürede yemeğimi bitirip ayağa kalkacağım sırada annemle babamın da tabaklarının boş olduğunu görüp başka yiyip yemeyeceklerini sorduktan sonra olumsuz yanıt alarak tüm bulaşıkları kısa sürede tezgahın üzerinde topladıktan sonra annemin itirazlarına rağmen çabucak hepsini makinaya yerleştirdim ve tezgahı da temizleyip çay suyunu ocağa koydum.

Mutfaktan çıkıp oturma odasına gideceğim sırada telefonum çalmaya başladı. Cebime koyduğum telefonu çıkartıp tekrar mutfağa döndüm. Arayan Nil'di bekletmeden aramayı cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm ve pencere kenarına geçip dışarıyı izlemeye başladım.

''Alo Açi.''

''Alo, efendim Nil.''

''Ne yapıyorsun?''

''Yemekten yeni kalktık mutfağı toparladım annemlerin yanına geçecektim. Ne oldu ki?''

''Dışarıya çıkalım mı? Ne zamandır görüşemiyoruz.''

''Haklısın ama bilemedim ki.''

''Birkaç saatliğine çıkalım işte geç olmadan döneriz.''

''Nereye gideceğiz ki?''

''Güzel bir kafe bulup sıcak bir şeyler içeriz. Öyle çok büyük bir planım yok. Amaç birlikte vakit geçirmek.'' dedi gülerek.

''Tamam, kaç gibi çıkarız?''

Aşka BiletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin