2.Bölüm

13.2K 345 54
                                    

Sabah alarmın sesi ile gözlerimi zar zor açıp yataktan kalktım ve saat henüz erken olduğu için önce kısa bir duşa girdim.

Duştan çıkıp üşümemek için hızla odama geçip dolabımdan kazak ve pantolon çıkartıp ve hızla üzerime geçirdim. Saçıma da havlu sarıp saate baktığımda 07.27 olduğunu görünce zaten büyük oranda hazır olduğum için oyalanmayıp mutfağa gittim. Annem de uyanıp çay suyunu koymuş kahvaltıyı hazırlıyordu.

''Günaydın fıstık.'' deyip yanağından makas aldım ve tezgahın üzerindeki tabaktan bir tane salatalık alıp ağzıma attım.

''Günaydın güzel kızım.''

''Anneciğim biz Nil ile buluşacağız kahvaltıdan sonra. Oradan da hastaneye geçeceğim.''

''Tamam ama yorma kendini. Hastanede zaten yoruluyorsun.''

''Yormam.''

Babam da çok sürmeden uyanıp yanımıza gelince masayı hazırlayıp kahvaltıya başladığımızda babam akşamki maçla alakalı konuşmaya başladı.

''Beğendin mi maçı?''

''Yani, izlenebilir. Daha golden başka hiçbir terimi bilmediğim için şimdilik net bir şey diyemiyorum.''

''İzledikçe öğrenirsin zamanla.''

''Birdiler önce iki oldular şimdi de üç oldular. Allah'ım sen benim aklıma mukayyet ol.'' derken ellerini havaya kaldırmıştı annem.

''Yok anne ya ben babamla Kerem gibi olmam. Çalışan bir kadınım ben. Boş günlerimde falan izlerim en fazla.'' dedim onu rahatlatmak adına.

''İyi bari.'' deyip derince bir nefesi dışarıya bırakması ile babamla aynı anda kahkahayı patlattık.

''Öyle, öyle. Neyse ben çok gecikmeden çıkayım.''

Cümlemi tamamlayıp bardağımın dibindeki çayımı içtim ve bardağımı masaya koyarken annem babama nereye gideceğimi söylüyordu.

Lise mezuniyetimden bugüne ailem yaptığım şeylere, gittiğim yerlere karışmadılar. Sadece gideceğim yeri söylemem onlara yetiyordu. Lise bitmeden önce de durum buydu ama istediğim bölümü kazanana kadar tam bir inek öğrenciydim. Bu yüzden de pek bir yere çıkmazdım. Bazen Nil ile buluşup bir şeyler yer içer çok sürmeden de eve dönüp ders çalışmaya devam ederdim.

Bunları düşünürken havluyu saçlarımdan çekip taradım ve hızla tarayıp at kuyruğu yaptım. Buluşma sonrasında hastaneye gideceğim için makyaj yapma gereği duymadım. Gerekli bir iki parça eşyamı sırt çantama koyup odamdan çıktım ve mutfak kapısının önüne gidip annemle babama birer öpücük attıktan sonra el sallayıp evden ayrıldım.

Nil'i arayıp nerede olduğunu sorduğumda hazırlanmayı daha yeni bitirdiğini ve evden çıkmak üzere olduğunu öğrenince ikimiz için de orta bir yerde buluşmaya karar verdiğimizde taksi bulmak için yürümeye başladım.

Boş olduğunu gördüğüm ilk taksiyi durdurup gideceğim yerin adını söyledim ve arkama yaslanıp yolu izlemeye başladım.

Kütahya, bu şehri seviyorum. Bu şehirde dünyaya gözlerimi açtım. İyi kötü 25 yıllık ömrümün altı yılı hariç tamamı burada geçti. Seneler geçse de bazı şeyler değişmeyip hep aynı kalmayı başarıyordu. Yeni şeyler yapılmış eskilerin bir kısmı gitmiş olsa da bildiğim tanıdığım ve sevdiğim bu şehir benim için hala aynı ve güzeldi.

Gülümseyip yolu izlemeye devam ettiğimde çoktan gelmiş olduğumuzu fark edip çantamdan cüzdanımı çıkartıp taksiciye parayı uzattım ve taksiden indim.

Aşka BiletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin