8.Bölüm

6.8K 145 78
                                    

Göz ucuyla annemle babama baktığımda benden daha şaşkın görünüyorlardı. Gülümsediğim sırada Asya'nın seslenmesi ile kendilerine geldiler.

''Buyurun oturun. Ben de müsaadenizle bir mutfağa bakayım.''

Annemler koltuklara otururken babam hala Ayaz Hoca'ya bakıyordu. Kahkaha atmamak için kendimi tutup yardım etmek için Asya'nın peşinden gittim.

Mutfağa girdiğimde konuşmaya başladım.

''Eee evlilik nasıl gidiyor gelin hanım?''

''Yanii bir şey söylemek için çok erken daha ama şimdilik gayet güzel.''

''Şimdilik mi? Mert duymasın.'' dedim gülerek.

''Mert yanımda olduğu sürece fikrimin değişeceğini düşünmüyorum.'' dedi sesinden hissedilen yoğun bir sevgiyle.

''Tatlı aşık seni.'' dedim ve yanağından bir makas alıp hazırladığı kahvaltılıklara baktım.

''Gelin hanım neler yapıyorsunuz öyle? Döktürmüşsünüz.'' deyip geniş tabaktaki pişilerden bir tane alıp ısırırken.

''Hepsini tek başıma hazırlamadım ki. Mert de yardım etti.''

''İlk günden çalıştırıyor musun damat beyi?'' dedim gülerek.

''Çalıştırmak değil, yardım ediyor.''

Ufak bir kahkaha atıp konuştum. ''Çok güzel görünüyorlar. Ellerinize sağlık. Başka yapılacak bir şey var mı?''

''Yok, masa hazırlanacak sadece.''

''Hazırlayalım o zaman.''

Asya elime masa örtüsünü tutuşturup mutfaktan gönderdi. Elinde tabaklarla peşimden gelmeye başladı. Salona girmeden önce aklıma gelen şeyle duraksayıp arkamı döndüm.

''Bu Ayaz Hoca ne alaka? Sadece biz olacağız sanıyordum.''

''Sizin tanıştığınızı öğrenince Mert zorladı biraz o da geliyor sen de gel kahvaltı ederiz diye. Nöbetten çıkıp gelmiş kahvaltıyı edip gidecekmiş.''

Kafamı anladım dercesine sallayıp önüme döndüm ve salona girdim. Tüm gözler bize dönünce annemle babama bakıp gülümsedim. Başka bir çift gözünde üzerimde olduğunu hissetsem de babamın dikkatini çekmemek için o tarafa bakmadım.

Masa örtüsünü serip Asya'nın tabakları yerleştirmesine yardım ettim. Mutfağa tekrar dönüp kahvaltılıkları aldık. Çabucak masayı hazırlayıp yerleştik. Masanın bir başında babam bir başında da Mert oturuyordu. Ben babamın sol tarafındaydım. Ayaz Hoca babamın sağ tarafına yani benim karşıma oturmuştu. Pek oralı olmayıp masada dönen sohbete eşlik ettim.

Kahvaltımızı ettikten sonra masayı toplamamıza Mert ve Ayaz Hoca yardım etmişti. Mutfakta Ayaz Hoca ve benden başka kimse kalmayınca gerilsem de belli etmeyip tabakları sudan geçirerek makinaya yerleştirmeye devam ettim.

''Nasılsın Açelya?'' dedi kalçasını tezgaha yaslayıp kollarını göğsünde birleştirerek.

''İyiyim hocam siz nasılsınız?''

''İyiyim ben de. Buradan nöbete geçeceksin galiba bırakabilirim istersen.''

''Gerek yok sağ olun. Hem siz de nöbetten çıkmışsınız galiba yorgunsunuzdur.''

''Benim için sorun yok altı üstü 5-10 dakika fazla araba kullanırım.''

''Peki o zaman dediğiniz gibi olsun.''

''Saat kaçta başlıyor nöbetin?''

''Öğleden sonra ikide devralmam gerekiyor.''

Telefonunu cebinden çıkartıp ekranı açtı ve birkaç saniye ekrana bakıp kapattı.

Aşka BiletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin