Selaammm, nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir. Yeni bölüm sizlerle. Sezon finaline şaşıranların profilimdeki açıklamayı okumasını tavsiye ederim. 28.bölüm yani 2.sezon ilk bölümü 4.5 ay sonra sizlerle olacaktır. Umarım beğenirsiniz bölümü. Seviliyorsunuz.
Duyduğum cümleyle yüzümde çoktan yerini bulduğuna yemin edebileceğim mutluluk ifadesine kocaman bir gülümsemeye eklendi. ''Hoş geldin, iyi ki geldin.'' dedim kollarımı boynuna biraz daha dolarken.
''Hoş buldum, iyi ki geldim.'' dedi omzumun üzerindeki başını çevirip burnunu boynuma gömerken.
Bir süre sonra yağmurun altında sırılsıklam olmuş halimizle birbirimizden ayrıldık ancak yine de aramızdaki mesafeyi açmadık. Birbirimizin yüzüne bakarken ikimizin de dudaklarında huzur, mutluluk ve sevgi dolu gülümsemeler vardı.
Bakışları dudaklarıma kaydığında ben de onun dudaklarına bakmıştım. Üst dudağından kayıp çenesine doğru yol çizen bir yağmur damlası sayesinde dudakları daha öpülesi bir çekiciliğe kavuşmuştu.
Bakışlarım tekrar gözlerine çıktığında onun bakışları hala dudaklarımdaydı. Ben bakışlarımı dudaklarına indirirken o vakit kaybetmeden dudaklarımızı birleştirmişti. Gözlerim dudaklarının dudaklarıma temas ettiği an bunu beklermişçesine kapanmıştı.
Sarılırken başımın arkasında duran eli geri çekilince öbür elinin yanına, sırtıma inmişti. Ancak şu anda bir eli boynumda, baş parmağı yanağımdayken diğer eli sırtımdan belime kayarak beni mümkünmüş gibi daha çok kendine çekmişti. Benim kollarım ise ilk sarıldığım an ki gibi boynuna sarılıydı.
Özlem dolu öpücükleriyle kendimden geçerken dudakları dudaklarımdan, elleri üzerimden hiç ayrılmasın istiyordum. Sanki aylarca çölde susuz kalmış da sonunda aradığı suyu bulmuş gibi öpüyorduk birbirimizi.
Ne kadar olduğunu saymadığım bir sürenin sonunda dudaklarını dudaklarımdan ayırsa da geri çekilmemişti. Alnını alnıma yasladığında soğuk nefesi dudaklarımı yalayıp geçiyordu.
Dudaklarımın üzerine ufak bir öpücük daha bıraktıktan sonra bir öpücük de alnıma bırakmıştı. Geri çekildiğinde yüzünde ufak ama canlı bir gülümseme vardı.
''Hava soğudu, üşüyeceksin. Hadi eve girelim.'' diyerek yanağımdaki elini çekerek boynundaki kollarımı indirdikten sonra elinin içine alarak parmaklarını parmaklarıma doladı.
Belimdeki elini çekmeden beni az önce çıktığım binaya doğru yönlendirdi. Anın büyüsüyle unuttuğum şeyle olduğum yerde duraksayıp bakışlarımı Çetin'e çevirdim.
''Ne oldu?'' dedi kaşlarını çatıp merakla.
''Rüya, beni aramıştı. Eşiyle kavga etmiş bir kafede buluşacaktık. Oraya gitmem gerekiyor.''
Çetin söylediğim şeyle ufak bir kahkaha attı. Neye güldüğünü merak edip soracağım esnada anlamış gibi ben sormadan konuştu.
''Rüya Oğuz'la kavga etmedi.''
''Ne? Nasıl? Sen nereden biliyorsun?'' dedim şaşkın bir sesle.
''Ben seni arayıp öyle bir şey yapmasını istedim.''
''Ne yaptın? Ne yaptın?'' dedim sesim yükselirken.
''Uçağımın rötar yaptığı da pek doğru değildi.'' dedi suç işlemiş çocuklar gibi çıkan sesiyle.
''Peki neden böyle bir şey yapma gereksinimi duydun?'' dedim elimi elinden çekip sorgular biçimde iki elimi de belime koyarak.
''Doğum günün olduğu ve sürpriz yapmak istediğim için.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Bilet
ChickLitHayatında daha önce hiç futbol maçı izlememiş olan Açelya, bir gün ailesiyle birlikte akşam yemeği yerken babası televizyonda milli maç olduğunu söyler ve Açelya da herhangi bir işi olmadığı için oturup ailesiyle beraber hayatında ilk defa futbol ma...