Selaammm, nasılsınız? Umarım çok çok çok iyisinizdir. Ben iyi olmaya çalışıyorum ancak pek başarılı olabildiğim söylenemez. Ailemle oldukça zorlu bir dönemden geçiyorum ve en ufağından bile olsa dualarınıza ihtiyacımız var.
Bölümlere bu bölüm de dahil oy ve yorum sınırlaması getireceğim. Hem siz beklememiş olursunuz hem ben daha bir azimle yazarım diye düşünüyorum. İlk sınırımız 30 oy, 15 yorum. Bu sınır geçilir geçilmez en geç üç gün içerisinde herhangi bir aksilik olmazsa yeni bölüm sizlerle olacak.
Doktorun cümleleriyle yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Gözlerimi sırasıyla annemin, babamın, Nil'in ve anne babası Melek Teyze ve Berat Amca'nın üzerinde gezdirip son olarak Çetin'de duraklattım. Gözlerinde dolaşan büyük mutluluk ve sevgiyi hissetmemek neredeyse mümkün değildi. Göz kırptığında tepki vermemek için başımı önüme çevirdim.
Kerem derslerinden geri kalmamak için ben uyandıktan iki gün sonra Bursa'ya geri dönmüştü. Çetin de benim hastaneden çıkmamın ertesi günü İngiltere'ye döneceğini söylemişti. Gideceği için içim buruk olsa da tekrar sahalarda görebileceğim için fazlasıyla mutluydum. Ayağı iyileşmişti. Bir süredir yürüyüşünde herhangi bir bozukluk gözüme çarpmıyordu. Bundan sonrası sahalara dönmek için yapacağı çalışmalara kalmıştı. Uyandığımdan beri uyumaya otele gitmek dışında hastaneden ayrılmıyordu neredeyse.
Hastanede kaldığım süreçte refakatçi olarak yanımda annem kalmıştı. Nil kalmak istese de çalışması gerektiği için bu pek mümkün değildi ancak çalışırken bile olsa sık sık arayıp halimi hatırımı soruyor, iş çıkışı da direkt yanıma geliyordu.
Mesai bitimi saatleri olduğu için doktorum çıkmadan odama gelip bize gerekli bilgilendirmeyi yaparak yüzümüzde gülümsemeler oluşmasını sağlayıp yanımızdan ayrılmıştı.
''Güzel haberi de aldığımıza göre bize müsaade. Hasta ziyaretinin kısası makbuldür. Açelya kızımı da daha fazla yormayalım.'' dedi Berat Amca.
Melek Teyze başını aşağı yukarı sallayıp oturduğu yerden ayağa kalkarak kucağındaki çantasını omzuna astı. Nil zaten ayakta durduğu için sadece başını salladı.
''Tekrar geçmiş olsun güzel kızım.'' dedi Melek Teyze.
''Çok sağ ol Melek Teyzeciğim.'' dedim sıcak bir gülümsemeyle.
''Geçmiş olsun.'' dedi Berat Amca.
''Sağ ol Berat Amca.'' dedi yüzümdeki gülümsemeyle. Nil yanıma gelip sıkıca sarıldı.
''Yarın evde görüşürüz.'' dedi.
''Görüşürüz canım benim.'' diye cevapladım.
Nil ile ailesi odadan çıkarken babam da eve gideceğini söyleyip yanıma geldi. Başımın üzerine bir öpücük kondurup gülümsedi.
''Görüşürüz yarın.'' dedi kapıya doğru yürümeye başlamadan önce.
''Görüşürüz babacığım. Dikkatli git.''
Gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı. Odadan çıktığında odada bir sessizlik oluştu. Anne babam ve Çetin'in arası bu hastane sürecinde yavaş yavaş iyi olmaya başlamıştı. İkisi de Çetin'le aramda bir şeyler olduğunu anlasalar da henüz ses etmemişlerdi. Muhtemelen benim anlatmamı bekleyeceklerdi. Açıkçası bu durum ekstra hoşuma gitmişti. Arada bir kısa kısa sohbetler ediyorlardı ancak annem şu anda konuşacak bir şey bulamamışçasına bir Çetin'e bir bana bakıyordu. Yaklaşık üç dakikalık sessizliğin ardından oturduğu sandalyeden ayağa kalktı.
''Ben lavaboya gidiyorum.''
Odadaki banyoya girmektense bizi yalnız bırakmak adına olduğunu anladığım üzere odadan çıkmıştı. Ya lavaboya gitmeyecekti ya da koridordaki lavabolardan birini kullanacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Bilet
ChickLitHayatında daha önce hiç futbol maçı izlememiş olan Açelya, bir gün ailesiyle birlikte akşam yemeği yerken babası televizyonda milli maç olduğunu söyler ve Açelya da herhangi bir işi olmadığı için oturup ailesiyle beraber hayatında ilk defa futbol ma...